Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
damla yaş indi tenden toprağa.Toprakta üç damla, üç ayak izi geçmişini yalana kaptırmış adamdan arta kalan.Yaptığı hiçbirşeyden sorumlu tutamazdı hayat onu çünkü yok saymıştı doğduğu ilk gün gözlerini. Sığınacak masallar aradı durdu masal anlatacak yaşa gelene kadar, kendi masalını yazmaya kalktı sonunu bilmeden bu cüretinin. İki masal yazdı biri ,hüsran biri ölümle biten... Hüsrana adını, ölüme karanlığını verdi. Karanlık gecelerde hep aynı soruyu sordu nerede yapmıştı ilk hatayı, ilk yalanı kime söylemişti kendine mi kendini kaybettiği ceylanın gözlerine mi? İlk vuruluşu, ilk vuruşu nasıl olmuştu?.. Küçük bir çocuk gözlerini yatırınca uzaklara ağzından her döküldüğünde ismi, yüreğinin bir yerindebir kanama başlardı. Nedendir bu kan kaybı bulamadı, o sadece kanadı...Ne yarasını aradı ne sardı.O hep kanadı ve kanattı. Artık hayatın göğsünde eczasız bir yaraydı.... Hiç bir şehirden hiçbir evden ardına bakmadan çıkıp gidemedi hep esir kaldı hep esir etti ardında barakamadıklarını kendine. Kendince ağladı kendince güldü . Hayatın içinde yoksayılmış, itilmiş ve hatta kendini varlığın dışına itmiş biri olarak vazgeçmedi yalanından, yaşıyorum sandı oysa sessizce yummuştu gözlerini ardında üç damla gözyaşı bırakarak . Ardından kimse ağlamadı çünkü kimse farketmedi yokluğunu..... Hep eski bir fotoğrafın cansız griliğinden baktı gözleri, elleri hep kimsesiz ve çaresiz kaldı kalabalıklar arasında. Dudaklarındaki kiri silemedi hiçbir su, hiç bir mendil, hiç bir gül yanaklı bebe, karardıkça karardı bahtı gibi dudakları. Oysa ötelerden hep uzandı ona susuz çiçeğin narin ve hasta boynu, her çağırmasında adını uzandı kapandı üzerine , korurum sandı onu ondan, uzaktanda olsa anlarım sandı, bilmedi onun her çağrışının boynuna inen bir bıçak olduğunu . Boynu vuruldu, o vuranına vurgundu...Ne güneşi görüyordu gözleri ne teni bir damla suyu, varsa bıçağı varsa vurulmuşluğu....Aldandı,aldandıkça ve aldatıldıkça adandı.... Üç damla ile kendini hiçe veren adam ... Dudakların sana küsmekte gözlerinde bir ölünün son nefesi nedendir hala kendini altdatmaların. Nedendir ne içindir bunca kirin pasın....Bıçağına vurgun çiçeğin kanında arın.Arınki yarının olsun, gülsün gülünün gözleri, cennet bahçesinde gül olsun...Arın ki yaşamayanların yaşasın yaşatılsın...Çiçek tomurcuğa dursun....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BURCU İNCESU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |