..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Ömer Faruk Hüsmüllü




15 Nisan 2013
Borcumuzun Kölesiyiz Ama…  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Sevgili okur, bu yazıyı okuduktan sonra moralini bozup karamsarlığa kapılacağın yerde kafanı kullan ve neler olup bittiğini sorgula. Bunu yaparken de Kapitalizmin, küreselleşmenin egemen olduğu bir dünyada yaşadığını ve “ileri demokrasi” denilen bir dolmanın sana yutturulmak istendiğini hatırından hiç çıkarma.


:AJBB:



Evet, gün gelecek ve tüm alacaklılarımıza diyeceğiz ki:

-Borcumuzun kölesiyiz; ama ne veririz ne de inkâr ederiz.

Alacaklılar bize ne cevap verir? Tahmin etmek çok zor değil: Yıllar önce, Osmanlı İmparatorluğu’na verdikleri cevaba bakınız.

Türkiye’nin borçları güncel bir konu. Çünkü bir devlet büyüğümüz diyorlar ki:

-“İktidara geldiğimizde Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 27.5 milyar dolardı, biz üzerine 100 milyar dolar koyduk. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye para borcu 23,5 milyar dolardı. O günden beri ödedik ödedik, şu anda 400 milyon dolar borç kaldı, son taksit. Önümüzdeki ay bunu ödüyoruz ve IMF ile borç, alacak artık bitiyor. Bunu biz ödedik”

Bu açıklamayı duyan herkes “Oh be, şükürler olsun borçtan kurtulduk!” Diyebilir. Ama sevinmek için acele etmeyin. Çünkü bir milletvekili acı gerçekleri tüm açıklığıyla, rakamlarla bize sunuyor:

-2002 yılında sadece 626 milyon dolar olan cari işlemler açığı da bu yıl ocak itibariyle yıllık bazda 47.6 milyar dolar oldu.

- Kısa vadeli dış borcumuz 107.6 milyar dolara çıkmış durumda.

- Kamunun iç borcu 2012 sonunda 408.3 milyar liraya yükseldi. Aynı dönemde kamunun dış borcunun TL karşılığı da 154.6 milyara yükseldi. Kısacası kamunun iç ve dış toplam borcu 563 MİLYAR TL.

- 2012 sonu itibariyle kamunun toplam 563 milyar TL’lik iç ve dış borcu ile özel sektörün 226 milyar dolarlık dış borcu birlikte düşünülünce Türkiye’nin toplam borç yükü, 1 trilyon TL’ye yaklaşıyor.

Bitti mi? Hayır. Bir de vatandaşın borcuna bakalım:

- Tüketici kredilerinin 2002 sonunda sadece 2.2 milyar TL olan bakiyesi 2012 sonunda 185.9 milyar liraya, kredi kartlarındaki borç bakiyesi de 4.1 milyar liradan 68.8 milyar liraya yükseldi.

-Yani vatandaşın toplam borcu: 255 milyar lira.

Bu konu ile ilgili daha çok sayısal veri var ama okurun başını ağrıtmamak için onları geçiyorum. Burada belirtilenler bile hem vatandaş hem özel sektör ve hem de devlet olarak nasıl bir borç sarmalına kapıldığımızı açıkça göstermektedir. Öde öde bitmez…

***



Borç dedim de bir de zamlar aklıma geldi. Bir devlet büyüğümüz yapılan her zamdan sonra “Bu zam değil; güncellemedir” diyor.

Daha da büyük bir devletlümüz ise, bu zamlar karşısında vatandaşa bir çözüm öneriyor: ”Sigarayı içmezsin olur biter; alkolü az tüketirsin olur biter. Ferrari kullanma da başka marka kullan. Fiat’a bin, Volkswagen’e bin. Böyle yaptın mı olur biter.” (Bunları duyan da sanır ki bu milletin büyük bir çoğunluğu gece-gündüz içki içiyor ve tenezzül edip de Fiat’a ya da Volkswagen’e binmiyor; illaki Ferrari diyor…?)

**

Buradan hareketle ben de sizlere zamlarla ilgili yaşamınızı kolaylaştırmak için birkaç tüyo vermek istiyorum.

Neymiş?

-Sigaraya zam mı yapıldı? Çaresi: Bırakacaksın.

-İçkiye zam mı yapıldı? Çaresi: Azaltacaksın.

-Otomobil fiyatları mı arttı? Çaresi: Lüks otomobil almayacaksın.

-Doğalgaza zam mı yapıldı? Çaresi: Doğalgaz aboneliğini sonlandırıp kuzine sobanı kuracaksın ve odun-kömür yakacaksın. Kömürü nereden bulurum diye dertlenme; torba torba kömürler gelecek seçimdeki oyun için sana bedavadan verilecektir.

-Kira fiyatları mı arttı? Çaresi: Memleketimde çok geniş araziler hâlâ mevcut. Bulduğun boş bir araziye çadırını kur. İleride elin bollaşınca oraya bir gecekonducuk dikersin. On yıla kalmadan tapunu alırsın. Sonra da birkaç daire karşılığında müteahhide verirsin.

-İlâçlar mı zamlandı? Çaresi: Hastalanmayacaksın. Ama mevsim kış, gribe yakalanmamak çok zor, diyorsan kocakarı ilaçlarını dene. Olmadı mı? Sana kesin bir tedavi yöntemi önereyim öyleyse: Nefesi kuvvetli biri mahallende mutlaka vardır. Git ona, okuyup üflesin.

-Ekmek fiyatları mı arttı? Çaresi: Ekmek tüketimini azaltacaksın. Böylelikle obezite olmaktan da korunacaksın.

-Elektrik mi zamlandı? Çaresi: Kapattır gitsin. Al bir gaz lambası. Hem hesaplıdır hem de nostaljik…

-Suya zam mı geldi? Çaresi: Banyo sayısını azaltacaksın. Ayda bir yıkansan yeter… Avrupalılar yüzyıllar önce yılda bir kere bile zor yıkanırlardı. N’oldu az yıkandılar da, öldüler mi? Tuvaletleri bile olmayan, lazımlığa def-i hacette bulunup dışkılarını pencereden sokağa döken bu insanlar şimdilerde bize medeniyet dersi vermeye kalkıyorlar.

-Ulaşım fiyatları mı arttı? Çaresi: Yürüyerek gideceksin. Yani tabanvaya kuvvet… Otobüse, dolmuşa vereceğin para cebinde kalacağı gibi yürüdüğün için spor da yapmış olacaksın.

-Mezar fiyatları mı arttı? Çaresi: Ölmeyeceksin. Ama en iyisi istersen öl. Mezar fiyatları arttı diye ölmemezlik niye yapasın ki? Çünkü bu konu, öldükten sonra zaten seni ilgilendirmiyor. Geriye kalanlar düşünsün, bir çare bulsun…

***

Sevgili okur, bu yazıyı okuduktan sonra moralini bozup karamsarlığa kapılacağın yerde kafanı kullan ve neler olup bittiğini sorgula. Bunu yaparken de Kapitalizmin, küreselleşmenin egemen olduğu bir dünyada yaşadığını ve “ileri demokrasi” denilen bir dolmanın sana yutturulmak istendiğini hatırından hiç çıkarma.

Sonsözümüz iki tane:

1- "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser." (Karl Marx)

2- "Tutsak zincirlerinden yakınmıyorsa, hakkı gasp edilen isyan etmiyorsa, emeği sömürülen sömürene minnettarsa, orada demokrasiden bahsetmek düpe düz aptallıktır." (Oruç Baba)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kitapları Yakın, Kütüphaneleri Yıkın!
Ekonomi Uçuyor
Dönme Paradoksu!
"Gibi" Yapmak
Korkuyorum Korkuyorsunuz Korkuyorlar
Bilip de Bilmiyormuş Gibi Yapma (K) !
Panpiş İle İlgili Bu Haberi Hiçbir Gazete Yayımlamaya Cesaret Edemiyor
Elalemin Uçkuru ve Ortadoğu’da Dökülen Kan
Güncellenmiş Yaşam Tüyoları
Hovarda Milletiz Vesselam (!)

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk’ün Ordu - Savaş ve Barış Hakkındaki Sözleri
Türk Devletleri Ne Zaman Kuruldu ve Ne Zaman Yıkıldı?
İnsanoğlu Dur ve Dinle!
Kitapsız Bir Din Doğdu,haberiniz Var mı?
Kızılderili Soykırımı / American Natives Genocide
Bayrağın Türklerde Önemi
Facebook’a Bir Önerim Var
Mağaranın Kamburu Romanından Seçmeler…
Eleştirinin Eleştirisi - 3
İktidara Gelebilmek İçin Tüyolar!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.