Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı |
|
||||||||||
|
- Gene nereye gidiyon be kadın. Heç evde durduğun yok ki zati. İşin gücün elek satmak. - Aman be, sen de benim gezmemi görüyon. Sen gayfeye giderken ben bişey demiyom. - Hah ! Her şey bitti. Benim gayfem gözüne batıyo. Kadın, ben oraya stresimi atmak için gidiyom. - Sadece sende var siteres sankim. Ben de heç yok. Evin bi dünya işini gör, acık gezmem de göze gözüksün. - Aman be ne edersen et. Garı milleti değil mi ? Vıdı vıdı çenenizden durulmaz. Allah sizin şerrinizden korusun. - Siz pek sağlamsınız yani. Sütten çıkmış, ak kaşık sankim. Ah ana ah ! Beni neye kız doğurdun ki zati. - Sankim ananın elindeydi. Ölmüş kadına ne kızıyon şimdi. - Ne yapam, ona yetiyo gücüm. Herif, ben gidiyom. Afakanlar bastı valla. Kendi kendine söylen dur. - Bana bak garı, getirme yanına. Gitmeycen diyom sana. Ağzımdan kötü söz çıkacak. - Ne sözü çıkacamış bakam. Çıksın da göreyim. Gidiyom işte. - Bir git de göreyim bakam. Bak söylersem sonu iyi olmaz. - Ne deyeceksen de bakam. - Bak şimdi “ Boş ol “ diyecem. - Herif sen ne dediğinin farkında mısın ? - He, farkındayım . Geri dön. Yoksa boşarım alimallah seni - Aman be ! Boşarsan boşa. - İsyan ha ! Senin gibi isyankar garıyı ne yapam ben . - Huysuz herif, sana verdiğim emekler, gözüne dizine dursun emi ! - Aptal garı ! Esas benim sana verdiğim emekler, yedirdiğim ekmek, üstüne aldığım çullar zehir zıkkım olsun. - Delirdin mi sen herif. Ne hakkın var ki ! Tarlada, tabanda ben ırgatlık ettim. Kendi ekmeğimi kendim kazandım . Sen ne yaptın. Gayfede, pişpirik oynadın. Başımda sadece gocamdın. Çoluğumun, çocuğumun hatırına katlandım sana. Sünepe herif. Boy desen boy yok. Para yok, pul yok. Yakışıklılık desen hiç yok. - Neye erim dedin o zaman bana. - Neye demeyeceğidim. Anam babam, kücücük yaşta verdiler beni sana. “ Bu senin erin. Onun sözünü dinleyecen. Ne derse yapacan, isyan etmeyecen. Dövecek de, sevecek de , o evden ancak ölün çıkacak “ Dediler. Beceriksizidin, yakışıklı da değildin emme başımda benim için güvenceydin. Sonra bakıyodum başka garılara, onların da benden farkı yoğudu. Kendi kendime, “ Demek ki bizim köyün erkekleri de, garıları da aynı fabrikadan çıkmış “ Diyodum. - Demek sen beni hep küçük gördün. Yazıklar olsun sana. - Herif, küçük görseydim, bırakır gideridim. Öyle böyle kaç yıl geçirmişiz. Hadi girelim evimize. Sıska da olsan, beceriksiz de olsan benim erimsin. Huri kadın azcık hastaymış da, çorba yapmaya gideceğidim. Sen de öyle ters cevap verince, anarşistlik damarım kabarıvedi işte. - Ah benim vefalı kadınım. Ağzımdan çıkıverdi birden o kötü sözler. Hadi git de yapıver hasta çorbasını Huri kadına. Selamımı da söyleyive. Nermin Güday Kaçar
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nermin Güday Kaçar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |