Türk siyasetinin renkli simasý, yýllarca Baþbakanlýk görevlerinde bulunmuþ, 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel Hakk’a yürüdü.
     Demirel, 41 yaþýnda Baþbakanlýk koltuðuna oturan en genç Baþbakan idi. 7 kez hükümet kurarak en çok hükümet kuran siyasetçi unvanýna sahip bir siyasetçi ve devlet adamý olmuþtur
1924 yýlýnda Isparta’nýn Atabey Ýlçesine baðlý Ýslamköy’de doðmuþtur. Üniversiteyi Ýstanbul’da bitirdi. 1949 yýlýnda Elektrik Ýþleri Etüd Ýdaresi’nde göreve baþlayan Demirel ayný yýl ABD’ye Sulama ve elektrik konularýnda araþtýrma yapmak üzere gönderildi. Dönüþte Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü’ne atandý. Çok sayýda baraj ve su projesini hayata geçirdi.
Daha sonra ODTÜ’de öðretim görevlisi olarak çalýþan Demirel 1962 yýlýnda siyasete atýldý. 2 yýl içinde Adalet Partisi Genel Baþkanlýðý’na seçildi. 1965’te milletvekili oldu. Seçimlerden birinci olarak çýkan Demirel Baþbakan oldu.
Siyasette karýþýk, çalkantýlý ve zor yýllar geçiren, Ýhtilallar yaþayan, yasaklar yaþayan, siyasetten uzun süre men edilen Demirel, her þeye raðmen siyaset yolunda ilerleyerek Cumhurbaþkanlýðý koltuðuna kadar oturacaktý.
Zekâsýyla, hoþgörüsüyle, hazýrcevaplarýyla gönüllerde taht kuran Demirel, farklý bir kiþilik olarak Türk Siyasetine damgasýný vurmuþ ve adýný altýn harflerle yazdýrmýþtý.
Gazeteci Hasan Pulur’un kaleminden çýkan þu yazý onun ne kadar hoþgörülü biri olduðunu ortaya koyuyor: “Adamýn biri Demirel’e karþýymýþ, sevmezmiþ. Bir gün Televizyonda Demirel’i görünce “Konuþ konuþ, bir gün gelecek kazýk bir yerine girecek” demiþ. Demirel Baþbakan olduðu için adama, hemen Baþbakana hakaretten dava açýlmýþ. Dava sürerken 12 Eylül gelmiþ. Demirel Baþbakanlýktan indirilir, sürgüne gönderilir. Aradan uzun bir zaman geçer, mahkemeden tebligat gelir, Hakaret Davasý karar aþamasýndadýr. Demirel, hemen avukatlarýný arar ve davadan vaz geçiyorum der. Avukatlarý “aman efendim, adam gün gelecek, bir yerine kazýk girecek” demiþti. Demirel kahkahayý patlatýr “adamýn dediði çýkmadý mý?”
Biz, onu en çok da “Binaenaleyh” sözüyle tanýdýk. Konuþmasýnýn hemen birçok yerinde bu sözcüðü tatlý bir üslupla kullanarak öðretmiþti bize. Bir de O’nun fötr þapka sevgisini hiç unutmayýz. Bir vatandaþýn fötr þapkasýný almak için eline sarýldýðýný, þapkayý çekip almak istediðini ve fakat O’nun þapkaya sýkýca sarýlarak býrakmadýðýný, adeta mücadele yaptýklarýný asla unutmuyoruz.
Demirel, “Þapkanýn demokraside bir simge haline geldiðini” söyleyerek, "Þapka, þimdi benim deðil milletin"deðerlendirmesini de yapmýþtý.


Demirel, Cumhurbaþkanlýðý görevi bitiminde devir teslim töreninde siyasi hayatýný þöyle özetledi: “ 50 yýlý aþkýn kamu hizmetim, 35 yýllýk siyaset hayatým, 7 yýllýk Cumhurbaþkanlýðým boyunca büyük Türkiye hedefi, demokrasinin ve anayasal kurumlarýn güçlenmesi, demokratik kurallarýn iþlemesi için mücadele ettim"
Süleyman Demirel’in söylediði bazý sözler de tüm halkýn hoþuna gitmiþ ve bu sözler dillerde destan olmuþtur. Ýþte o sözlerden bazýlarý: "Bir takým yürüyüþler oluyor diye asabýnýz bozulmasýn, yürümekle sokaklar eskimez", "Memlekette benzin vardý da biz mi içtik", "GAP'ý gaptýrmam", "Ege bir Yunan gölü deðildir, Ege bir Türk gölü de deðildir, binaenaleyh Ege bir göl deðildir", "Dün dündür, bugün bugündür"
     Demirel’in siyasi yaþamýnda þüphesiz ki yaptýðý büyük hatalar da vardýr. Bana göre yaptýðý en büyük hata Deniz Gezmiþ ve arkadaþlarý için yapýlan oylamada “Evet” oyu kullanmasý ve partisini de bu yönde yönlendirmesiydi.
     Bu konuyla ilgili Gazeteci Altan Öymen’in yazdýðý þu satýrlar çok anlamlý diye düþünüyorum: "Süleyman Demirel, Mobilya Yolsuzluðu'ndan yargýlanan yeðeni Yahya Demirel'le ilgili olarak '25 yaþýnda çocukla uðraþýyorlar' diyor. 6 Mayýs 1972'de ise idam edilen Deniz, Yusuf, Hüseyin'in idam kararlarý oylanýyordu. Süleyman Bey ise AP Grubu'nun en önünde oturuyordu. Elini 'Ýdama evet' için kaldýrdýðýnda arkasýna dönüp baktý, herkesin kaldýrýp kaldýrmadýðýný kontrol ediyordu. Sonra vakur bir ifadeyle önüne döndü. Ýdamlar kabul edilmiþti. Deniz ve Yusuf da 25 yaþýndaydý. Süleyman Bey onlar için hiç '25 yaþýnda çocuklar' demedi. Ýdam edilmelerini istedi. Ýsteðine ulaþtý da..."
     Bu gün olsaydý öyle sanýyorum ki bu gençler için verilen idam kararý asla onaylanmaz ve Türk siyaseti de 3 altýn gibi birer siyasetçi kazanýrdý.
     Ne diyelim? Sanki tarihteki hatalar, ilerdeki nesillerin ders almasý için yapýlýyormuþ gibi geliyor insana…
     Günahýyla sevabýyla siyasetimizden bir Demirel geçti.
     Binaenaleyh unutmayalým ki ölüm de var…
     Ömrünü Türk siyasetine adayan, Türk Milleti için çaba harcayan 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel’e Allah’tan Rahmet diliyor, ailesine, sevenlerine baþsaðlýðý diliyorum…