Eðitim, kalkýnmýþ ve kalkýnmakta olan bütün ülkelerin birinci dereceden önem verdikleri sorunlarýdýr.
     Eðitime verilen önem, geleceðe verilen önemdir. Bu nedenle ülkelerin eðitim sistemleri çaðdaþ, modern ve yön verici olmalýdýr. Sosyal adalet ve eþitlik kavramý içinde herkesi ve herkesimi kucaklamalý ve ayný þekilde herkese hitap etmelidir.
     Milli Eðitim Bakanlýðýmýz, yayýnladýðý bir genelge ile Eðitim Sistemimizde kendilerine göre yenilik kabul ettikleri, bana göre ise asla kabul edilemeyecek, yanlýþ bir uygulamaya girdiler.
     Bakanlýktan yapýlan açýklamaya göre 6. Ve 7. Sýnýflarda bütünlemelerin kaldýrýldýðý ve tüm öðrencilerin baþarýlý kabul edilerek bir üst sýnýfa geçirildiði bildirildi.
     Milli Eðitim Bakanlýðý Müsteþarý Ataöv yaptýðý açýklamada “Yapýlan araþtýrmalarda sýnýfta kalan çocuðun, ayný sýnýfý tekrar yapmasý, söz konusu öðrenciyi daha baþarýlý yapmýyor, hatta motivasyonu daha da kýrýyor” dedi.
     Bazý Avrupa ülkelerinde uygulanan bu anlayýþ, ilk bakýþta göze hoþ gelebilir. Ama sosyal adalet ve eþitlik bakýmýndan büyük zararlar ortaya çýkarýr. Bu düþünce ile çalýþmayý sevmeyen öðrenciler, “Nasýl olsa sýnýfý geçiyorum” diyerek çalýþmamayý alýþkanlýk haline getirecek ve bilgisini geliþtirmeden, öðrenmeden, bilmeden diploma sahibi olma yoluna gidecektir. Yani boþ bir nesil yetiþmiþ olacaktýr.
     Bunun dýþýnda, bu anlayýþ, gerçekten çalýþmayý seven, araþtýran, merak eden, ödevlerini eksiksiz yerine getiren çalýþkan öðrencilerin de þevkini, azmini kýracak. Ve bu öðrenciler de “Üzüm üzüme baka baka kararýr” cihetiyle tembellik yolunu tercih edeceklerdir. Nasýl olsa sýnýf her hal ve þartlarda geçilmekte, ilerde bir yerlere gelebilmek için diploma sahibi olunabilmektedir. Öyleyse “Çalýþmaya ne gerek var?” denilecektir. Bu anlayýþ da yakýn bir gelecekte tembel, çalýþmayan, bilmeyen, öðrenmeyen, sorgulamayan, üretmeyen, boþ bir neslin yetiþmesine neden olacaktýr. Gericilik alýp baþýný gidecektir.
     “Hiç çalýþanla çalýþmayan bir olur mu?” sözünü burada Bakanlýða hatýrlatmak isteriz. Toplumu ve toplumun geleceði ile ilgili alýnan kararlarýn hemen oldubitti þeklinde deðil de, araþtýrýp tartýþtýktan sonra, herkesin “Evet” diyebileceði bir þekilde alýnmasý gerektiðini düþünüyoruz. Özellikle ülkedeki Profesörlerin, öðretmenlerin ve ilgili sendikalarýn görüþlerini aldýktan sonra, projeye dökülmesini ve uygulamaya geçilmesini düþünüyorum.
     Bu þekil olumsuz yöntemler, öðrenciyi hazýra alýþtýracaðý gibi çalýþmaktan uzak, bilgiden yoksun, araþtýrmaktan yoksun, üretmekten uzak, çabasýz, meraksýz bir anlayýþa mahkûm edecektir. Bu da geleceðimizin karanlýklara gömülmesi demek olacaktýr.
     Oysa baþarýlý öðrencilerin ödüllendirilmesi ile çalýþma duygusu körüklenecek ve diðer öðrenciler de “Ben de çalýþýrsam ödül alabilirim” düþüncesiyle hareket ederek, öðrencilerin arasýnda tatlý ve olumlu bir rekabet saðlayacaktýr. Bu da ister istemez, baþarýyý körükleyecek ve eðitimde kaliteyi beraberinde getirecektir.
     “8. Sýnýflarda da diploma notunun 5.50 olmasý durumunda, öðrencilerin, sýnýfýný geçebileceði” bildirilmiþtir. Bu durum da oldukça sakýncalýdýr. Çünkü bu defa öðrencinin hedefi, bu ortalama notunu yakalamak olacaktýr. Aðýrlýðý yüksek olan 2 veya 3 derse önem verecek, onlardan aldýðý yüksek puanlarla bu ortalamayý elde edecek ve fakat diðer derslerin hiç birine “Önemsiz, gereksiz” diye çalýþmayacaktýr. Nasýl olsa diploma için gerekli notu elde etmiþ olacaktýr.
     “6. ve 7. Sýnýflarda sýnýf tekrarýnýn kaldýrýlmadýðýný” belirten Ataöv, “Devamsýzlýðý olan veya velisinin sýnýf tekrarý için yazýlý isteði bulunan öðrencilerin ayný yýlý tekrarlamasý þeklinde karar aldýklarýný” belirtiyor. Burada da sormak istiyorum: Acaba hangi veli, çocuðunun sýnýfý tekrar okumasýný isteyerek, yazýlý dilekçe verip, sýnýf tekrarý yapmasýna göz yumacak? Hiç kimse… Zaten çocuðun kaldýðý bir dersten geçmesi için, hatýrlý kiþilerin araya sokularak sorunu çözmeye çalýþan velilerden böyle bir þey beklemek safdillikten baþka ne olabilir? Ne yazýk ki bunlar acý gerçeklerimiz…
     Diðer taraftan “5’in altýnda not alan öðrencilerin takip edileceðini” kaydeden Ataöv, “Bu kapsamda, 5 dersten fazla 5’in altýnda not alan öðrencilerin, okul bünyesinde açýlacak destek ders programýna katýlmalarýnýn zorunlu yapýldýðýný” ifade etti.
     Peki, bu öðrencilerin günahý ne? Oldu olacak, bir karar daha çýkararak bunlarý da geçiriverin. 5’in altýnda olan notlarý 5’e getiriverin. Bu, sizler için çok zor olmasa gerek. Ne de olsa, kalanlarý bir çýrpýda geçiriveriyorsunuz.
     Ýþin özeti, Eðitim yazboz tahtasý deðildir. Her baþa gelenin, üzerinde, istediði gibi oynayabileceði, istediði deðiþikliði yapabileceði, istediði uygulamayý gerçekleþtirebileceði bir oyun tahtasý deðildir.
     Eðitim, milletlerin, devletlerin geleceðine þekil veren, onlarýn ilerlemesine, geliþmesine, büyümesine ve kalkýnmasýna yol açan bir sistemdir. Siz, bu sistemi ne kadar önemserseniz, ne kadar modern ve çaðdaþ bir hale getirebilirseniz, geliþmeniz de o oranda büyür ve hýz kazanýr.
     Ama kafanýzdaki çarpýklýklarý veya baþka yerden kopya olarak almaya çalýþtýklarýnýzý bizim yapýmýza uymayan bir sistem haline getirip vermeye çalýþýrsanýz, bu toplumu kýsa sürede cahilliðe sürükleyerek yok edersiniz.