"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bizim apartman görevlisi Sefer, geçenlerde, hem de sabahın köründe apartmanı için alış veriş yaparken görüntülenmiş. Emekli memurlardan Hüsameddin Amca emekli maaşı yetmediği için, Tunalı Hilmi Caddesinde gece bir taksi de ek iş yaparken birileri tarafından görülmüş... Yine emekli öğretmen Filiz Hanım maaşı yetmediğinden dolayı evinde, değişik değişik öğrencilere ek ders verirken komşuları tarafından görülmüş... Müzik Öğretmeni, halen de çalışmakta olan Nevzat Bey evinin kirasını ödeyebilmek için, piyanist şantör olarak hafta sonları Çankaya'da bir gece kulübünde objektiflere takılmış... Objektiflere de yakalanınca ''Burası arkadaşımın yeri aslında ben para mara almıyorum insanlara sanatımı sunuyorum sadece, sanatkar para alır mı bizimki amme hizmeti.'' demiştir... Bir de eskiden kışlalarda ''Er mektubu görülmüştür.'' durumları vardı, hatırlarsanız. Şimdilerde mektup yazan, kart atan kimse de kalmadığı için askerden ya da ceza evinden, görülecek de bir şey kalmadı halihazırda... Okunurdu bütün er ve mahkumların mektupları. Daha sonra teslim edilirdi gerçek sahiplerine... Bizim üçkağıtçı holdinglerden birinin patronu Zuhurettin Bey geçenlerde öğle saatlerinde Fransa'nın Başkenti Paris'de kahvaltı ederken görülmüş. Akşama doğru da tekrar Londra'da görüldüğü tespit edilmiş. Kendisine yaklaşan gazeteciler ''Efendim bu sizin Zıpırturuk holdinge para yatırıp da paralarını alamayan arkadaşlar sizi mahkemeye vermişler bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' diye sormuşlar, Zuhurettin Bey de gazetecilere çok manidar bir cevap vermiş ''Ben bu arkadaşların hepsinin parasını iyi edeceğim, yani iyi bir şekilde ödeyeceğim hiç endişe etmesinler, mahkeme dediğiniz nedir ki asıl mahkeme öbür tarafta biz burada da orada da Allah'ın izni ile beraat ederiz. Beraat ne demek, beraat demek kuş gibi uçmak, özgür olmak demek. Hepsini öpüyorum alacaklılarımın.'' demiştir... Bir de bu güzelim yurdumuzun görünmeyen, hiç göze batmayan kahramanları var değil mi? Üç kuruş devlet maaşı ile ailesinin geçimini temin ederken, geçinmekte zorlanan ama yine de rüşvet ve her türlü iltiması elinin tersi ile iten memur Hilmi Amcam. Asgari ücret ile beş nüfusa bakmaya çalışan, ama yine de kimsenin beş kuruşuna tenezzül etmeyen işçi kardeşim Süleyman. Emekli İlkokul Öğretmeni Zeki Amcam, sadece yetiştirdiği çocuklar ile övünen, geçinemediği halde yine de devletine isyan etmeyen muhterem bir insan, O örnek vatandaş... Cephelerde her türlü düşman ile ölümüne savaşan uzman onbaşılar, erler, astsubaylar, subaylarımız... Onların kahramanlıklarını anlatmaya zaten zaman da kağıt da yetmez... Türk Milleti tarafından her türlü fedakarlıkları görülmüştür... Biraz sabırlı olalım, görülecek günlerimiz var daha unutmayalım...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |