Tanrı önce kâinatı, sonrada Adem ile Havva'yı sevgi ile yaratmıştır. Böyle büyük devasa varlıkların hamurunda varoluşunda sevgi olmadan ortaya çıkmaz böyle güzellikler...


Ruhun ve bedenin en büyük ilacıdır sevgi, insanın en büyük dayanağıdır, baş tacıdır sevgi. Bilimsel olarak da kanıtlanmıştır ki, bir çok ruhsal sıkıntının ve ölümcül hastalığın iyileştirilmesinde, sevgi birinci derecede rol oynamaktadır...

Bugün dünya toplumlarının içinde bulunduğu kaos ortamının en büyük nedenlerinden biri sevgi yoksunluğu ve sevgi yoksulluğudur. Sevgisizlik ve birbirimizin düşüncelerine olan saygısızlık yirminci yüzyılın başından itibaren dünya toplumlarını birbiri ile çatışır ve kavga eder duruma getirmiştir...

Hadis-i Şerif'lerden de biridir''İman etmedikçe cennete girmezsiniz, birbirinizi sevmedikçede iman etmiş sayılmazsınız'' demek ki bir çok problem birbirimizi azıcık sevmek ile, ilgi göstermek ile halledilebilecek gibi görünüyor...

Birine sevgilim dediğiniz zaman, o sevgi kelimesinin içinde illa cinsellik dürtüsü olmayabilir. Sevgilim Allah,sevgilim vatan, sevgilim peygamber, sevgilim kızım oğlum, sevgilim kedi böyle çeşitlendirebiliriz...

Anadolu'da çok güzel bir deyim vardır, coşku ile sevdiğimiz biri çıktı mı karşımıza''Yüreğim Doruklandı''deriz, coşkunun tepe noktasıdır bu. Umarım ki sizin de zaman zaman kalbinizi doruklandıracak coşku dolu insanlar çıkar karşınıza...

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK''Köylü Milletin Efendisidir''demiş zamanında. Televizyonlarda yurdumuzun çeşitli köy ve beldelerinin tanıtıldığı turizm proğramları oluyor zaman zaman. Orada ki Anadolu Kadınının, erkeğinin yüzlerini dikkatlice inceliyorum, konuşmalarını takip ediyorum; siz de bakın inceleyin, yüzlerinde ki ifadelerde, riya dan, yapmacıklıktan gram eser yok, hareketler tamamen doğal''Hoş geldin yavrum''deyip televizyonculara, kendi yavrusuna nasıl sarılıyorsa, nasıl hitap ediyorsa öyle hitap ediyor. ''Bir lokma bir hırka''felsefesini baş tacı yapmış bu insanlar, zamanında buraları yayan dolaşmış Anadolu Erenleri'nin büyük gayreti ile...''Ben de ekmek, biraz peynir, bir tas çorba ile doyuyorum, bilmemne holdingin patronuda benden biraz pahalı peynir yiyor o da doyuyor, sonuçta hepimizin rızkını Allah veriyor''diye geçiriyorlar kafalarından...

Bir yerde efendilik bu işte, kimsenin yediğinde içitiğinde gözü olmamak, sevgi saygı ve hürmet. Toprakla yoğrulmuş sevgi dolu insanlar, topraktan gelip toğrağa gideceklerinin bilicindeler...

Güzel Anadolu'mun herhangi bir köyünden geçerken rastgele bir evin kapısını çalın ve bir bardak su ya da ayran isteyin seve seve verirler beş kuruş ücret talep etmeden. Bu kadar ekonomik badirelere karşın, Türk Toplumu olarak biz niye yıkılmadık sanıyorsunuz? Sabrımızdan, kadere boyun eğmemizden, herşeyi Hak'dan bildiğimizden, Allah'ımızı çok sevdiğimizden...

O kocaman yürekli insanların yüzlerine defalarca bakın. Bakın o sakallı nur yüzlü dedelere, başı yaşmaklı ninelere; hiç insanları incitecek, kalbini kıracak yüz var mı? Sadece sevgi dolu yüreklerini açmışlar kucak kucak...