İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Medeniyetin ölçüsü nedir? Otuz bin dolar veya kırk bin dolar, elli bin dolar milli gelire sahip olmak mı?Hiç zannetmiyorum. O toplumda yaşayan insanlar ne kadar mutlu, ne kadar sabırlı, devletleri ne kadar sosyal bir devlet, bunlara bakmak lazım. O çok övülen, gelişmiş Amerika Birleşik Devletlerinde bir milyonun üzerinde AİDS hastası ve HİV virüsü taşıyan insan var. Sokaklarda yaşayıp günlük bir dolar ile geçinmeye çalışan yirmi milyona yakın Amerikan vatandaşı var. Yine o çok gelişmiş dediğiniz, ABD ile uzay yarışına girmiş Rusya Federasyonunda dokuz yüz binin üzerinde AİDS hastası insan var. Kuzey Avrupa ile Batı ve Orta Avrupa'da 2.3 Milyon AİDS hastası insan var. Bunları göz ardı etmemeli... Bütün semavi dinlerde zina ve homoseksüellik hoş görülmeyen, yasaklanan davranışlardandır. Yüce Kitabımız Kur'an'ı okuyanlar bilirler. Cenabı Allah homoseksüellik yüzünden koca bir kavmi LUT Kavmini yok etmiş yerin dibine geçirmiştir. Çıkıp da bazı zibidilerin ''Ama efendim bu cinsel tercih meselesi.'' demeleri çok yanlış ve yersizdir. Televizyonlarda bu tip sanatçıların reklamının yapılması, üstü kapalı olarak bile olsa çok sakıncalıdır. Eğer ki bu hormonal bir dengesizlik ise ki tıp adamları öyle olduğunu söylüyor, tedavi yoluna gidilmesi en doğru davranıştır. Eş cinsel evlilikleri başta Hollanda olmak üzere, Belçika, İspanya, Danimarka, Norveç, İsveç, Portekiz, İzlanda, Fransa, Birleşik Krallık, Lüksemburg, İrlanda gibi Avrupa ülkelerinde... Daha sonra da Kanada, Arjantin, Brezilya'da da yasallaştırılmıştır. Allah'ın büyük günahlardan saydığı ve geçmişte bir kavmi yok ettiği bir eylemi bu medeni zannettiğiniz ülkeler yasa ile normal bir davranış kalıbına sokmuşlardır adeta... Dünya ekonomisine yön verecek ülkelerden biri Çin. Dünyada üretilip satılan oyuncakların % 80 den fazlası Çin'de üretilip dünyaya satılıyor. Gel gelelim öyle akıl almaz şeyler yapıyorlar ki onlara medeni demeye ne diliniz varır, ne de gönlünüz yaptıklarını kabul eder. '' 1-Allah'ın çiğ et yemek fıtratı ile yarattığı aslanlar 2-Eti ve sütü için beslenen keçi 3-Canlı keçiyi aslanların önüne atan...Çin'de bir hayvanat bahçesinde kaplanların önüne canlı canlı keçi bırakılıyor. Ziyaretçiler ise büyük bir zevkle izliyor.'' Bunları yapanlar medeni diye, sanayi devi adlandırılan Çinliler, sonra da bize Kurban Bayramın'da kurban kesiyoruz dinimizin gereklerini yerine getiriyoruz diye laf ederler. Sanayide dev olsan ne yazar insanlıkta dev olun keşke... Japonlar yunus balıklarını hiç acımdan katlediyorlar ki bizim kültürümüzde aslında yunus balıkları ne kadar sevimli ve ne kadar mübarek hayvanlardır. Bizim Müslüman Toplumlarında hiç bir balıkçıda yunus balığı satılmaz, tezgahlarda göremezsiniz. Kafalarına çekiç ile vurarak, hayvanları can çekiştirerek öldüren Japonlar mı çok medeni? Hiç sanmıyorum... İkinci Dünya Savaşında Almanya'ya koşulsuz şartsız destek verip milyonlarca insanın ölümüne de sebep olan bu medeniler değil mi aslında? Bu balıkların bir kısmı akvaryumlara satılıyor, bir kısmı da eti için öldürülüyor. Dünyanın sayılı gıda fast food zinciri şirketleri bunlar. Yapılanları gördüğünüz zaman, bir çok İnternet sitesinde filmleri var, kanınız donacaktır mutlaka. İnekleri, tavukları canlı canlı kıyma makinesine atıyorlar. Geçenlerde yine bir videoda rastladım canlı canlı ineğin derisini yüzüyorlar bu vahşiler, yere çöktürmüşler hayvanı, ayaklarını da kırmışlar. Böyle sahneyi görünce sizin de benim de ağzımdan çıkacak laf belli aslında ''Allah belanızı versin en kısa zamanda.'' Medeniyetiniz de insanlığınız da batsın yerin dibine geçsin sizin. Merhum Mehmet Akif'in dediği gibi ''Ulusun, korkma, nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.'' İSTİKLAL MARŞI... Gönül zenginliği ve yürek enginliği diye de bir şey var. Bir düşünür de ''Paradan başka harcayacak hiç bir şeyi olmayanlar dünyanın en fakir insanlarıdır.'' demiş. Arthur Schopenhauer. Bırakalım onlar kendilerini mal mülk servet zengini zannetsinler, bize gönlü zengin olanlar yeterde artar bile... Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |