İzEdebiyat - Ahmet Zeytinci

25 Ocak 2020
Kendinize Gelin
Ahmet Zeytinci

Evdeyken işteyken yanımda kağıt kalem bolken gelin siz de gıkım çıkarsa namerdim. Hemen yazar çizerim. Ama olur olmaz yerde de geldiniz mi bayağı bozuluyorum diyeyim size... Pikniğe gitmişiz, hava güneşli pırıl pırıl, çiçekler mis gibi kokuyor, börtü böcek aşk ile güneşe, yeni doğan güne gülümsüyor, bekliyoruz sizleri hasret ile özlem ile aşk ile o zamanda gelmemezlik ediyorsunuz bazı bazı...

Sayın saygıdeğer pek muhterem, canlarım ciğerlerim, ibibiklerim, ilhamlarım lütfen sayı ile kendinize gelin. Kendinize gelin derken, olur olmaz yerde de gelmeyin canım. Hem de öyle tek tek gelin bazen esin hanımlar ile birlikte geliyorsunuz olmuyor, onlar ayrı gelsin, siz ayrı gelin...

Araba kullanıyorum pat diye bir iki dizeyi aklıma düşüyorsunuz hemen, yapmayın, rica ediyorum, ben nasıl kenara çekip de arabayı sizi kağıda dökeyim mısralar, hele de o an da kalem kağıt da yoksa yanımda... Çok af buyurun tuvalete girmişim pat diye, küt diye bir iki mısrayı beynimin içinde dolandırıp duruyorsunuz. El insaf ben hacet yerinde nereden bulayım da sizi kayıt altına alayım? Tamam anladık öyle bir laf vardır, herkes de bilir ’’Türkün aklı ya ....çarken ya da kaçarken.’’ diye, ama ben o lafı hiç ciddiye almam...

Evdeyken işteyken yanımda kağıt kalem bolken gelin siz de gıkım çıkarsa namerdim. Hemen yazar çizerim. Ama olur olmaz yerde de geldiniz mi bayağı bozuluyorum diyeyim size... Pikniğe gitmişiz, hava güneşli pırıl pırıl, çiçekler mis gibi kokuyor, börtü böcek aşk ile güneşe, yeni doğan güne gülümsüyor, bekliyoruz sizleri hasret ile özlem ile aşk ile o zamanda gelmemezlik ediyorsunuz bazı bazı...

Hepsini biliyoruz az çok bu güne kadar kimleri ihya ettiğinizi... Nazımları, Cemal Süreyaları, Edip Canseverleri, Aşık Veyselleri, Köroğlunu, Dadaloğlunu, Karacaoğlanı, Yunus Emreyi bizim başımızın tacı yaptınız ... Onlar kadar olmasa da bize de azar azar gelip gidiyorsunuz. Gelin de gitmeyin hiç diyeceğim o da olmayacak, rabbena hep bana durumları olur, o zamanda, onu da istemem gerçekten...

Ama başta da belirttiğim gibi ne olur yanımda kalem kağıt varken ufak defterlerimden biri varken gelin. Siz bana sinyal gönderin gelmeye yakın, o an da kalemim kağıdım yoksada hemen bulmaya gayret edeyim... Bir de gözünüzü seveyim asansörde filan gelmeyin bir daha ne olur. Ben otuziki katlı bir apartmanın 3. katında oturuyorum, tam asansöre binince dizeleri aklıma düşürüyorsunuz, kalemi kağıdı elime alıyorum, bir de bakmışım otuzikinci kata çıkmışım, olmuyor vallahi...]