İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Uzun Eşekler ile Kısa Eşekler arasında ne fark var diye bakarsak olaya, siz hemen boy farkı var diyebilirsiniz... Yani, o da bir cevap tabi, uzun eşekler kısa eşeklerden beş, on, yirmi, yerine göre elli santim uzun da olabilirler... Ben bir de akıl farkı var desem, kiminiz bana katılır, kiminiz katılmaz. Katılmayanların da canı sağ olsun. Kısa eşekler daha akıllıdır, en azından sokağa çıkma yasağının olduğu bir günde yasağı ihlal edip de sokağa çıkmazlar... Demek ki kısa eşekler yasalara daha saygılı, uzun eşeklerden... Ankara Emniyet Müdürlüğü dört günlük sokağa çıkma yasağının son günü olan pazar günü, Mamak'da ki bir parkta uzun eşek oynayan delikanlıları yakalamış ve de toplam 31.500 Türk Lirası para cezası kesmiş... Şimdi, bu uzun eşekler ki babalarını tanımıyoruz, eminim ki iyi adamlardır babaları, tabi ki bu para cezalarını babalarına ödetecekler ve bazısı da eşek sudan gelinceye kadar sopa yiyecek... Yazık, gerçekten çok yazık... Bu arkadaşlar evden çıkma yasağının hafife alındığının bariz bir örneğini teşkil ediyorlar. Bu öyle bir hastalık ki nereden ve nasıl çıkacağı, kanımıza vücudumuza nasıl gireceği, bizi ne hallere sokacağı belli olmayan gizli bir düşman... Bulaştığı farkında olunmayan bir insanın üç beş saat içinde kırk elli kişiye hastalık bulaştıracağından söz ediliyor. Bu delikanlılar ya hiç bir televizyon programını izlemiyor ya da yazılı basından hiç bir haberi takip etmiyorlar... Uzun Eşek oyunun biz de her Türk Erkeği gibi ortaokul lise yıllarında boş derslerde oynadık, oynamadık değil, ama sorarım size, burası, hem de sokağa çıkma yasağının olduğu bir zaman ve zeminde, bunun yeri mi? Çökmüş arkadaşlarımızın üstüne hep birden atladık mı sesli olarak, ''Bizim köyün imamı alttan verir samanı üstten çıkar dumanı, çattı pattı kaç attı derdik sayı tutarak.'' Onlar da yani alttakiler sayıyı ya bilir ya da bilemezdi, böyle sürüp giderdi oyun, yıkılana kadar... Şuraya geleceğim, yine imam var ama bu sefer gerçek hayatta delikanlılar, bu aymazlığa devam ettiğiniz müddetçe hem size hem de ailenize çok yakın, bilesiniz... Hastalığa bir yakalandınız mı, sizi o imamın kayığına bir bindirirler, bir daha ağzınız ile kuş tutsanız inemezsiniz... Ahiret yolculuğu, Allah geçinden versin başlayıverir... Yapmayın böyle şeyler, gözünüzün yağını yiyeyim, siz geleceğimizsiniz, lazımsınız, bize ve ülkemize...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |