’’Aşıların %75 e yakın kısmının on tane gelişmiş ülke aralarında paylaşmış.’’ BASINDAN

Orta Çağ ve sonrasında yaşanan zamanlarda tarih sahnesinde olan ülkelerin hem birbiri aralarında hem de Müslümanlarla yaptıkları savaşlarda bir dolu zalimlik ve merhametsizlik, kahpelik, kalleşlik örnekleri gördük. Şunu da gözlemlerimize dayanarak söylüyoruz ki o günden bu günlere zalimlerin açısından fazla da bir şey değişmemiş...

İnsanları canlı canlı yakan, kılıçtan geçiren, Haçlılar vardı, o zamanlar. Peki sorarım size, 1945 Yılında savaş bitmek ve Japonya teslim olmak üzereyken, Japonlara iki tane atom bombasını, sırf patlıyor mu patlamıyor mu, diye denemek için atan Sam Amca’nın evlatları bu haçlılardan daha mı az vahşilik içindeler... Mezarı bile yok o insanların...

Batı batı dedikleri, o çok özenilen oluşum, aslında bir zulüm medeniyetidir. Eskiden tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla geliyorlardı, şimdilerde yine gelseler de daha çok filmleriyle, dizileri ile, saçma sapan yaşam tarzlarını dayatmalarıyla, içimizden adam satın alarak, geliyorlar. Bir türlü vaz geçmiyorlar inananlar ile olan savaşlarından.

Nasıl ki 1 Nisan Günü ki bir çokları Şaka Günü olarak bilir ve öyle düşünür. Oysa ki o gün bir çok Müslümanın acımasızca kanı dökülmüştür... Sorarım size Srebrenitza’da Sırp ve Hollandalı alçakların bunlardan ne farkı var? Müslümanlara silah bıraktır, sonrada kurşuna diz alçakça. Düşünce aynı, sadece uygulayıcılar değişiyor...

Birbirlerinin maske dağıtımında bile el koymadılar mu bunlar maskelere, başka başka sağlık malzemelerine... Kendilerinin dışındakiler ölmüş, kalmış, sakat yaşamış, onlar için hiç bir önemi yok, bundan sonrada olmayacak. Vahşi Batı bunun adı, hiç bir zaman yahşi olmayacak sanırım...