Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
İçinde sayısız büyük olaylar ve gelişmelere imza attık. Bu mümtaz özelliğimizden dolayı olsa Gerek dünya üzerinde kurulan 25 büyük imparatorluktan 16’sının altında bizim imzamız mevcuttur. Çok savaşlar, galibiyetler, mağlubiyetler yaşadık ; Birçok kıta coğrafyasında varlığımızı gösterdik, bu savaşların, zaferlerimizin hikayelerini okuduk veya dinledik ama bunlardan biri var ki onun hikayesi, yaşanmışlığı çok hazindir ve ne yazık ki ancak Son yıllarda onun varlığından haberdar olduk, son kuşaklarımız bu zaferin varlığını daha yeni Okumaya, dinlemeye başladı. Evet, şu anda 107. Yılını kutlamakta olduğumuz Kutül Amare Zaferinden bahsediyoruz. Neden bu kadar geç fark ettik ve adeta yeni nesillerden sakladık? Veya tarih kitaplarımızdan sansürledik, gibi haklı sualler tevcih edilebilir. Bunun cevabı bellidir aslında ; O dönemin global gücü ve emperyal devleti olan İngiltere’yi incitmemek, sözde kadim dostluğumuza Zarar vermemek için !.. Kutül Amare viraneler altında kalmış ve fark edilmeyen gizli bir hazine gibidir aslında zira o dönem Öyle büyük badirelerden geçiyor, öyle bir düşman sağanağı altında yaşıyor, öyle bir muhteşem Yalnızlık ve yokluk cenderesinde boğuşuyorduk ki, bu zafer yiğidin düştüğü yerden kalkması, Büyük devlet/imparatorluk refleksinin en zor zamanlarda bile nasıl tezahür edebileceğini En büyük düşmanına gösterme azmiydi… Dört bir tarafı 7 düvel ya da nam-ı diğer düvel-i muazzama dedikleri dünyanın en büyük devletleri/orduları tarafından çevrilmiş ve onlarla Balkanlar ve Kafkaslar’dan Yemen’e kadar Çarpışan ve sadece Çanakkale’de 253 bin şehit vererek harim-i namusunu koruyan ama yorulan, Erzak ve mühimmat kıtlığına düçar olan, Medine Müdafii kahramanımız Fahrettin Paşa’nın Hatıratında zikrettiği gibi ayakta kalabilmek ve o kutsal toprakları muhafaza edebilmek için Çekirge avıyla karınlarını doyuran o bir avuç Mehmetçiğin Halil ve Nurettin Paşalar gibi civanmert komutanlar önderliğinde Bağdat civarında ortaya koydukları ve kibir abidesi İngiliz ordularını Ve komutanları General Towsend’e Mağlup edip esir aldıkları savaştır. Bu savaş o dönem kendilerini ‘üzerinde güneş batmayan imparatorluk’ diye pazarlayan Britanya’nın Ağızlarına almak ihatta kitaplarında dahi bahsetmek istemedikleri bir hezimet ve utançtı. 13.309 esir İngiliz asker ve komutanlarının daha sonra yapılan anlaşma ile tarihimize yakışır bir al-i cenablıkla Hindistan’a geçmelerine izin verildiği muhteşem bir tarihi anekdottur. Evet, Daha sonra içimizdeki hainler ve dışardaki uzantılarının ihanetleri yüzünden yenildik, toprak kaybettik ama ‘Hasta Adam’ dedikleri ve 7 düvel/emperyak güçler ile savaşan ecdadımızın o zor dönemde Tarihin seyrini değiştiren bu zaferini unutmadık, Unutturmak isteyenlere inat her sene daha gür bir sada ile haykıracağız ve daha anlamlı bir şekilde Anmaya devam edeceğiz çünkü onların bu yılmaz ve boyun eğmez mücadeleleri, fedakarlık ve azimleri bizim istikbalimize her daim ışık tutacak ve yol aydınlığımız olacaktır.. O büyük kahramanlarımızı ve tüm şehidlerimizi rahmetle yad ediyor, Ruhları şad Mekanları Cennet olsun diyoruz… Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |