Çiseliyor yaðmur,
Bulutlar buhranlý ortaçað tablolarýný andýrýyor,
Sarýyorlar þehri mat tonlarýyla...

- Günaydýn sevgilim, öðleden sonra dersim var, demiþtin, önemli olduðunu söyleyip alelacele neden buluþtuk. Ah Joanne, rastlantýya baksana iki sene önce ilk kez bu masada tanýþmýþtýk ve hala dün gibi aklýmda olanlar; kendini her bir satýrýnýn altýný çizip durduðun romantik romanlarýndan birine kaptýrmýþtýn, çerçeveli siyah gözlüklerin, altýn sarýsý lüle lüle saçlarýn ve geniþ dekolteli beyaz bluzunla bambaþka bir diyardan çýkýp gelmiþ gibiydin. Hayranlýk uyandýrýcý caziben kalbimi yerinden söküp atmýþtý. Buðulu camýn ötesinden seni fark etmemle aman tanrým, deyip içeriye dalmýþ, köþedeki dergilikten bir gazeteyi kaptýðým gibi yanýna gelmiþ, çanta ve kitaplarýný koyduðun sandalyenin boþ olup olmadýðýný sormuþtum, düþünsene kafede aslýnda kimsecikler yoktu ama ben hayatýmda daha önce yanýna dahi yaklaþamadýðým bir deliliðin pençesindeydim ve öylece karþýnda duruyordum. Ah ne günlerdi Joanne! ve seni halen bir þeyler okurken veya yazarken görmek beni o anki gibi büyülüyor.

Alfred'ciðim tam da anlattýðýn gibiydi aslýnda; sen bana o andan itibaren delice tutulup aþýk oldun ama ben seni iliþkimizde hep kullanan taraf oldum, ne kadar acýklý deðil mi? Ah Alfred sen bohem bir þairin ruhuna sahipsin, kolayca duygularýnýn esiri oluyorsun, ben ise amaçlarýma ulaþmak için her yolu mubah sayýyorum. Öðleden sonraya yetiþtirmeye çalýþtýðým bir ödevim var ve bölüm hocam dönem boyunca yaþadýðýmýz heyecan dolu fingirdeþmelerimizin, son dersini iyi bir notla geçmem için yetemeyebileceðini otel odasýndaki kaçamaðýmýzdan sonra yüzüme vurdu. Sýcak yataðýmý býrakýp sabahýn köründe kafeye gelmem bu yüzdendi. Hemencecik hallederim sandým ama üçüncü satýrdan sonra týkandým kaldým.

- Joanne aklýndan neler geçiyor öyle? Geldiðimden beridir iki çift laf etmedin, bir þeye canýn mý sýkýldý?
Alfred, sen son derece yüzeysel ve can sýkýcýsýn, seninle ne paylaþabilirim ki? Beni saray leydisi hissettiren kliþe dolu methiyelerinle, üzerine konuþmaya bile tenezzül edilmeyecek ama saatlerce kahramanlýk destaný yazabildiðin avcýlýk hobinle, her buluþmamýzda üzerimden resmen silindir gibi geçiyorsun be adam! Sana þimdiye kadar oda kiramý ödediðin ve ayrýca þýk ve güzel elbiseler aldýðýn için müteþekkirim ama bir trajediye ihtiyacým var ve sergilenen bu oyundan artýk býktým, usandým! Bu kez perde arasýný fýrsat bilip çekip gitmeyeceðim, kaðýttan dünyaný avuçlarýmýn arasýna yerleþtirip, son raddeye kadar güzelce ezeceðim ve seni çaresizliðin karanlýk dehlizlerine hapsettiðimde hiçliðin ortasýnda kaybolmaya mahkum olacaksýn, hatta parçalanmýþ bir artýk olduðunu idrak ettiðinde dahi durmayacaðým!
Havadaki aðýrlýk insanlarý da bezdirmiþ,
Dolaþýyorlar donuk yüzlerle,
Çizmesi kaldýrýmlarý döven hoppa az önce geçti yanýmdan,
Ne aksiydi,
Bir sigara yakmalýyým,
Derin bir soluk,
Tütünün çýtýrtýsý en sevdiðim ses,
Ve dudaklarýmdan yükselen gri duman,
Ölümüm bu pisliðin yüzünden olacak ne yazýk,
Ne de çabuk geçiyor zaman,
Farkýnda olmadan gelmiþim,

Gerçekle yüzleþebildiðim tek yer burasý,

Ren nehrinin hüzünlü eski köprüsü,

Lakin þu an hangisine daha çok ihtiyacým var bilemiyorum,
Tüm hiddetiyle köpüren suyun düþüncelerimi öylesine savurmasý mý,
Yoksa aciz ruhumun çýðlýklarýný ümitsizce haykýrmasý mý,
Evlilik teklifini güneþ batarken Eros ve minik arkadaþlarýnýn gölgesinde yapmýþtýn,
Ýsimlerimizin baþ harflerini taþýyan demir kilidi de karþýdaki korkuluklara asmýþtýk,
Sevgilim durduðum yerden neden atladýn dipsiz karanlýða,
Seni delice seven bir kadýna dünyevi cehennemi neden reva gördün,
Artýk yaþasa bile kýymeti olmayacak bir kadýný arkanda neden bir baþýna býraktýn...

Ah Alfred, o gün sana duygusal þiddet uygulayarak üzerine çok gittiðimi itiraf ediyorum ama yapmam gerekeni yaptým inan ki, bu þiiri de sana ithafken kaleme aldým. Hatta bu sabah genç yazar adaylarý yarýþmasýnda üçüncü olduðumuzu öðrendim. Annen ve kýz kardeþinle de sýcaðý sýcaðýna buluþtum; þiirimizi okuduklarýnda çok ama çok mutlu oldular, uzun uzun sohbetler ettik, hatta ara ara gözlerimiz doldu ve birbirimize sýmsýký sarýldýk. Müjdemi isterim, bölümümden üstün baþarý ile mezun oldum, doktorama gelecek dönem baþlayacaðým ve arada sýrada kaçamak yaptýðým hocamla da halen yerine oturtamadýðýmýz iniþli çýkýþlý bir serüvenimiz var ama önemli olan ben artýk mutluyum. Sen asýl bu dünyaya ait deðildin, erken ayrýlman gerekiyordu ve son perdede muhteþem bir finalle kapanýþý yaptýk. Buluþmalarýmýzda beni rengarenk güllerle karþýlardýn, bense mezarýna narinliðinle özdeþleþen papatyalar getirdim. Hoþça kal sevgilim!