 |
 Anasayfa |
| Son
Eklenenler |
| Forumlar |
| Üyelik |
| Yazar
Katılımı |
| Yazar Kütüphaneleri |
 |
|
12 Ocak 2004
Öyle Bir Ruh Hali İşte...
Ahmet B.çulhacı
| Ahmet Haşim'in deyişiyle:
"Melali anlamayan nesle aşina değiliz"... |
|
Öyle Bir Ruh Hali İşte!..
Bazen hiçbir şey yapmak gelmez içinizden...Elinizi, kolunuzu kaldırmaya bile derman bulamazsınız...Bunu fırsat bilip, hüzün gelir oturur yüreğinizin bir köşesine...Hele de şımartırsanız, köşeyi bırakın tüm yüreğinizi kaplar...
En şen şakrak şarkılar abestir, ağlatır sizi böyle durumlarda...İki satır okumaya kalksanız, gülmece öyküleri bile, hicranlı aşk hikayesine dönüşür...Öyle bir ruh hâli işte!...
Dolup dolup boşalmanın şekli Kemalettin Tuğcu hikayeleriyle büyümüş bir nesilde böyle oluyor nedense...
Ağlamak güzeldir...Tamam da...Gülmek de güzeldir...Ne hikmettir bilinmez, biz gülmeyi ağlamakla eş tutarız...
Eğlenmek için gittiğimiz bir filmde ne kadar çok mendil ıslatırsak, o kadar çok mutlu oluruz...Gözyaşlarıyla karşılanır uzaklardan gelenler...Anılara dalıp gittiğimizde, anlatmaktan en keyif aldıklarımız içinde hafiften bir sızı barındıranlardır...
Sözün özü, hüznü seviyoruz...Ahmet Haşim’in deyişiyle: “Melâli anlamayan nesle âşina değiliz”...
Bu yüzden değil mi yaprakta hep sonbaharı arayışımız... Giyimde kuşamda siyaha, griye, laciverde bürünmemiz?..
Hüzün başrolde olunca, başka renklere kapanıyor dünyamız... Acıdan keyif aldıkça, acıtmayı öğreniyoruz...Sevgi sözcükleri yerine, en bıçak gibi olanlarını bulup çıkartıyor dilimiz... Duygusal kimliğimizi açığa çıkarmamak adına en kaba, en sert davranışları benimsiyor bedenimiz...
Böylesi bir ruh hali sağlıklı mı peki?..Akılcı bir yaklaşımda bu sorunun cevabı: “Hayır” şüphesiz...Ama görünen o ki gizliden gizliye “Evet”i benimsiyoruz.
Değişmenin yolu yok mu?..Var elbette!..Başka bir boyuta geçmek... Duygusal anlamda ne tamamen zirvelerde dolaşmak, ne de tamamen yerlerde sürünmek...Bir orta yolu bulabilmek...Yol arkadaşlarımız mı?... Sanat, edebiyat, müzik, spor, kitap ve çalışmak, çalışmak, çalışmak...
| :: ya çaresi? |
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
|
22 Aralık 2004 |
|
|
| Gökyüzü bile bazen güneşlidir, bazen bulutlu.Taşıdığımız ruh ve kalbin, bizi yönlendirmesi ve hatta altetmesi sonucu, çeşitli ruh hallerine bürünüyoruz.Doğru, acıyı seviyoruz.Hüznü seviyoruz.Şair bile ne demiş:
"Merhem olup onarma, sinemde kanlı dağı /
Söndürme, öz elimle yaktırdığım çerağı."(En az otuzbeş yıl öncesinden aklımda kalan bu, yanlışım varsa affedin öğretmenim.)
Kısacası,acı ve hüzünler olmasa, yalnızlıklar, özlemler olmasa; insanlar karamsar ruh haline bürünmese, edebiyatımızdaki birçok veri eksik olurdu....Yine severek okudum.Yazanlara "ayak" oluşturabilecek, ilham verecek bir yazı.......Kaleminizi sevdim öğretmenim....Sevgiyle kalın. |
| :: teşekkürler |
Gönderen: d.durak arslan / Metz/Fransa
|
10 Şubat 2004 |
|
|
| Melalini anlamadığımız nesle aşina olmadığımızdandır ki "Melali anlamayan nesle aşina degiliz"
Evrensel çelişkilerimize, açmazlarımıza bir de sizin pencerenizden bakmamızı sağladınız bize. Teşekkürler. |
| :: Bazen mutluluk da hüzün getirebiliyor! |
Gönderen: Özgür Tanrıverdi / Elazığ
|
27 Ocak 2004 |
|
|
| Selamlar. belkide insanın en çok karmaşa yaşadığı bir duygu durumu üzerine güzel bir yazı. İşte Öyle bir ruh hali işte ama hepimizin bir şekilde saplanıp kaldığı ruh halleri. Yaşamın belki de iki en önemli karmaşa içeren gizemi. Mutluluk ve hüzün. Her ikisi birbirinden ayrılmıyor gerçekten. Bezen mutlu bir ortamda gülerken kulaklara varır tarzda ağzımın, aynı anda bakışlarımızın durgunluğuyla göz yaşlarını içimize akıtıp duran nemli gözlerimiz. Mutlu olmak istiyoruz ama hüzünden de vazgeçemiyoruz. Ne yazık ki insanız ve duygularımız var , yaşıyoruz... kaleminize ve yüreğinize sağlık..... Teşekkürler. |
|
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Çokça okur, zaman zaman da yazarım. . . Yazdıklarım beni anlatsa da sizin yaşadıklarınıza benzer. . .
Etkilendiği Yazarlar:
Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay...
|
|
bu
yazının yer aldığı
kütüphaneler |
|
|
|
|
