..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme > Ahmet B.çulhacý




28 Mart 2005
Kütüphane Günlerim...  
Ahmet B.çulhacý
Okuduðum romanlarda, hikayelerde en beðendiðim cümleleri, paragraflarý çizgili bir deftere yazdým…


:CJDB:
Ýlkokul 3. sýnýftaydým… Doðduðum þehrin, okulla ev arasýndaki sýnýrlý yolunu her sabah ve öðlen arþýnlarken, ister istemez önünden geçiyordum… Kocaman tabelasý dikkatimi çekiyordu: Ýl Halk Kütüphanesi… Gerçi öðretmenimiz kütüphanelerin nasýl bir yer olduðunu bize anlatmýþtý ama, orada nasýl davranýlýr, herkes girebilir mi, açýkçasý pek fazla bilgim yoktu…

Bir teneffüs arasý öðretmenime: “Ben Ýl Halk Kütüphanesine gidebilir miyim” diye sordum…
“Git” dedi öðretmenim. “Git ve üye ol… Ödünç aldýðýn ilk kitabý da oku, daha sonra sýnýfta arkadaþlarýna özetle…”

Öðretmenimden aldýðým cesaretle ve annemden yalvar yakar kopardýðým izinle bir öðleden sonrasý -gözüme kutsal bir yer gibi görünen- Ýl Halk Kütüphanesinden içeri adýmýmý attým… Biraz tedirgindim. Kimlerle, nasýl bir ortamla karþýlaþacaðýmý bilemiyordum… Bir de okuduðum kitabý özetleme gibi bir sorumluluk yüklendiði için heyecanlýydým…

Ýçeri girince, hafif bir rutubet kokusuyla ve derin bir sessizlikle karþýlaþtým… Masa baþýndaki görevliye yaklaþýp, sessizliði bozarým korkusu içinde fýsýltýyla : “Ben kütüphaneye üye olmak istiyorum” dedim. Görevli tedirginliðimi anlayýp, gülümseyen bir yüzle: Adýmý, kaç yaþýnda olduðumu, okulumu, adresimi sordu…Ve bana bir üyelik kartý düzenleyip verdi… Ardýndan da üyelik ücreti istedi… Yanýmda yeterli param yoktu…

‘Tamam o zaman!’ dedi, ‘Sana güveniyorum. Bir dahaki geliþinde getirirsin… ‘Hadi gel þimdi sana, kütüphaneden nasýl yararlanacaðýný göstereyim.’

Önce bol çekmeceli bir dolabýn önünde durduk…Burada, kütüphanedeki tüm kitaplarýn bilgisi vardý. Hem kitap adýna, hem de yazar adýna göre kartlar düzenlenmiþti…

‘Bir kitap seçmek istediðinde, Önce bu kartlardan kitabýn numarasýný bulup bana söyleyeceksin’ dedi görevli memur… Sonra ben sana kitabýn hangi rafta olduðunu bulup vereceðim… Sen raftaki kitaplara dokunmayacaksýn ama!..’ O sýrada bir gürültü duydum… Görevli memur aniden ciddileþip:
‘Þiiiþt sessiz olun bakayým!..’ diye gürledi… Açýkçasý büyükçe bir masanýn baþýnda oturmuþ, kimi kitap okuyan, kimi de önündeki kalýn kitaplardan defterlerine bir þeyler yazan, benden büyük çocuklarýn varlýðýný o an fark ettim…

Sonra dergiler bölümünü gezdik: Doðan Kardeþ, Çocuk Bahçesi, Mavi kýrlangýç pýrýl pýrýl ve rengarenk kapaklarýyla ilk gözüme çarpanlar oldu…
Koca salonun dört bir tarafý raflarla ve raflarýn içi, dizi dizi, mavi-kahverengi cilt beziyle kaplanmýþ kitaplarla doluydu… O güne kadar kitap adýna, 2-3 masal kitabýndan ve 4-5 Teksas- Tommikis’ten baþka bir varlýðý ve tanýþýklýðý olmayan ben, tam bir þaþkýnlýk içindeydim… Bu kadar kitaptan hangisini seçip okuyacaktým!..
‘Þeeey!..’ dedim, ‘Bugünlük siz bana bir kitap seçseniz, okuduktan sonra, sýnýfta arkadaþlarýma anlatacaðým da…’
Hýzla bir rafa yöneldi kütüphane memuru ve eliyle koymuþ gibi bir kitap seçti… ‘Al bunu oku, hem yaþýna uygun, hem de seveceksin!..’ dedi.
Büyük harflerle:Ömer Seyfettin, Hikayeleri (1) yazýyordu kitabýn üzerinde…
‘Tamam..’ dedim, ‘Ben bu kitabý okuyup sonra getireceðim!…’ Hemen sanki elimden alýverir kaygýsýyla koþar adým kapýya yöneldim…
‘Dur gitme!..’ diye seslendi memur. ‘Kitabýn arkasýndaki listeye hangi tarihte aldýðýný yazalým…’ Bak, 15 gün içinde getireceksin kitabý olur mu?...

Hiç 15 gün sonunda getirmedim kitaplarý… Neredeyse 15 güne 10 kitap sýðdýrdým… Annemin-babamýn:’ Býrak oðlum o kitaplarý da, dersine çalýþ’ telaþlarýna kulak týkayýp Ömer Seyfettin’den Sait Faik’e, Guy de Maupassant’tan Çehov’a hýzla sürdü yolculuðum…Ben büyüdükçe okuduðum kitaplar da büyüdü…Türk klasikleri, dünya klasikleri…Orhan Kemaller, Reþat Nuriler, Yakup Kadriler, Tolstoylar, Emile Zolalar, Victor Hugolar daha niceleri…

Okuduðum romanlarda, hikayelerde en beðendiðim cümleleri, paragraflarý çizgili bir deftere yazdým…

Nasýl, ilk okuduðum Ömer Seyfettin’in ‘Kaþaðý’ adlý hikayesi, sýnýftaki anlatýmýmla bana yýldýzlý pekiyi kazandýrdýysa, bu deftere kaydettiðim cümleler de kompozisyon dersinde yazdýðým yazýlarý süslememe, dolayýsýyla iyi notlar olmama yardýmcý oldu… Ve de arkadaþlar arasýnda tanýnmama, sevilmeme…Bu defter benim baþarý rehberimdi…

Doðduðum þehirdeki o kütüphane hâlâ yerinde duruyor, þimdiki yaþadýðým þehirde de kütüphane tabelalarýna rastlýyorum. Ama bilmiyorum çocuklar ve gençler kütüphanelere gidiyorlar mý artýk…

Teknolojinin büyüsü, Kütüphanelerin mabet sessizliðine galip mi geldi dersiniz?



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Dokundu
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
1 Nisan 2005
Sevgili Çulhacý; Bir eðitimci olarak, yazýnýzý içim burkularak okudum.Çünkü kütüphanelerimizin( benim bildiðim)hazin durumunu anýmsadým. Ýlçemizde bir kütüphanemiz var. Oldukça zengin bir kütüphane. Sýklýkla oraya götürür beni ayaklarým. Mis gibi kitap kokusu, oranýn sessizliði ve havasý beni öyle etkiler ki ! Okumanýzý yarýda býrakacak hiçbir olumsuz þey yoktur kütüphanede. Ne telefon sesi, ne kapý zili, ne de herhangi bir gürültü. Orada kendimi çok iyi hissederim . Ýçimdeki bazý boþluklar dolar gibi olur. Kütüphanede yetiþkin kimseye pek rastlamam. Yalnýzca, ödev hazýrlamak için gelen öðrenciler vardýr. O öðrenciler de okullar tatil olunca pek uðramazlar kütüphaneye. Orasý iyice bir sessizliðe bürünür. Zaten gelen öðrencilerin birçoðu da kütüphaneden nasýl yararlanacaklarýný; aradýklarý konuya ait bilgileri hangi ansiklopedide, hangi kitapta bulabileceklerini bilmezler. Kütüphanedeki kitaplar, bir iþportacýnýn tezgâhýndaki ürünler gibidirler. Birilerinin gelip onlarý almasýný bekler dururlar. Çünkü evde de pek okumayýz, kütüphaneye de pek gitmeyiz. Çoðumuz bu alýþkanlýðý henüz kazanamamýþýzdýr. Kütüphanenin raflarýnda özenle sýralanmýþ kitaplar, okuyucuyu bekler durur. Yer altýnda olup da, henüz yeryüzüne çýkarýlmamýþ madenlere benzetirim onlarý. Kütüphaneleri, öðrencilerin sadece ödev yapmak üzere geldikleri bir yer olmaktan kurtarmanýn bir yolu yok mudur? Bu konuda neler yapýlabilir? Bu sorular aklýmý kurcalar durur. Bu konuda en büyük görev öðretmenlere ve anne-babalara düþüyor elbette. Çocuklarýmýza okumayý sevdirmemiz gerekiyor. Okumanýn bir görev, biz zorunluluk olduðu kadar; ayný zamanda keyifli bir uðraþý olduðunu da anlatmak gerekiyor. Yalnýz þu var: Anne- baba olarak okumayý sevmiyorsak, okumuyorsak; çocuklarýmýzdan okumalarýný isteyemeyiz, bekleyemeyiz. Eðer biz okumuyorsak, okumanýn gerekliliðini çocuklarýmýza anlatamayýz. Onlara okuma alýþkanlýðýný kazandýramayýz. Çocuk bizden ne görürse onu yapacaktýr. Çocuklara þekerlemeler, giysiler, oyuncaklar aldýðýmýz kadar “kitap” da almaya baþladýðýmýzda iþe de baþlamýþ olacaðýz. Çocuklarýmýza kitaplarý sevdirmek adýna yani. Onlarýn kitaplara ve okumaya ne kadar ihtiyaçlarýnýn olduðunu hissettirmiþ olacaðýz. Kütüphanelerin, lâyýk olduklarý deðeri ve ilgiyi bir gün bulabilmesi dileðiyle....Sevgiyle kalýn...Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yüzleþme kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Su ve Rüzgâr...
Affettim Seni...
Þimdiki Çocuklar Harika...
Farkýnda Olup, Farklý Olabilmek...
Git ve Tuzu Normal Fiyatýndan Al...

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Býrakýp Gitmelere Dayanamýyorum...
Gökkuþaðýnýn Ucunu Bulmak...
Nerede O Eski Ramazanlar...
Çözülüyorum, Haberiniz Olsun!..
Yabancýlaþma...
Ýtiraf...
Merhaba Caným Babam...
Öyle Bir Ruh Hali Ýþte...
Eski Fotoðraflar...
Sizinmiþ Gibi Sahiplenirsiniz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýsyaným Kendime... [Þiir]
Neyinim Ben, Kendim?.. [Þiir]
Gitme Desem... [Þiir]
Dörtlükler... [Þiir]
Ben Bugün Ýzinliyim Anne... [Þiir]
Biliyorum... [Þiir]
Hüzün... [Þiir]
Bay Casper... [Öykü]
Suskunluðum: Baþ Kaldýrýþ... [Öykü]
Sözde Sevgi... [Eleþtiri]


Ahmet B.çulhacý kimdir?

Çokça okur, zaman zaman da yazarým. . . Yazdýklarým beni anlatsa da sizin yaþadýklarýnýza benzer. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpýnar, Oðuz Atay...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet B.çulhacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.