"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
“Değerli yolcularımız üç saat on beş dakikalık yolculuğumuz birazdan sona erecektir.Az sonra Aşkabat Hava Alanı’na ineceğiz. Büyük bir heyecanla uçağın penceresinden aşağıya bakıyordum.Az sonra,yıllardır özlemini duyduğum ata topraklarına ayak basacaktım. Hep bu anı beklemiştim yıllarca…. O esnada, farkında olmadan,Yavuz Bülent Bakiler’in,çocukluk yıllarımda ezberlediğim “Unuttuğumuz İnsanlar” şiirinin şu mısraları döküldü dudaklarımdan: “Ben çilesi çekilmemiş bir Türkmen. Ben her sabah,ciğerine kurşun yiyen bir yetim. Çaresizlikler içinde sizi düşünüyorum. Ey esir insanlar diyarında benim esir milletim!... Ve ey Kafkas Dağları ardında Bayraksız memleketim.” Bu duygularla uçaktan indim. Artık ayağım yere değmişti.Hem de ata topraklarına!... Sanırım diğer öğretmen arkadaşlar benim kadar heyecanlı değildi. Çünkü biz hep bu diyarın hasretiyle büyümüştük.Türkülerimiz,hoyratlarımız ve şiirlerimiz hep bu topraklara dairdi.Yine Yavuz Bülent Bakiler’in “Türkistan” şiiri geldi aklıma.O şiiri gözlerimin önünden geçirmekle kalmadım;adeta yaşadım: “Öz yurdumu çarmıha germişler kırk yerinden Unutmam bin yıl geçse acımın üzerinden Vurulan bir ceylana yanar gibi derinden Ulu Türkistan’a yandım. Tanrım,bir gün acaba diyebilecek miyim; -Vuslatın yüzüme nakışladığı nurla- Bir komşu bahçesine uzanır gibi huzurla Türkistan’ın toprağına uzandım.” Türkistan’ın toprağına huzur içerisinde uzanmayı nasip eden Mevla’ma binlerce şükürler olsun. Kardeş Türkmen halkına hizmet etme bahtiyarlığı benim için bütün maddî değerlerin fevkindedir. Kimse bunu kuru ve hamasî bir Türkçülük ve Turancılık olarak da yorumlamaya kalkmasın. Kim ne derse desin onlarla köklü tarihî bağlarımız var.Bu güçlü bağ yetmiş yıllık komünizm devrinde de kopmadı;belki zaman zaman gevşedi. Onlar bizim kardeşlerimiz. Bunu kimse inkâr edemez. Dinimiz bir… Dilimiz bir… Özümüz bir… Sözümüz bir… Bir,bir,bir,bir!... Bu kadar birin olduğu yerde ikilik olur mu? Bu birleri çoğaltmak,uzatmak da mümkün!.... Bu kadar birlerin olduğu yerde elbette birlik olması gerek. Bazı kesimlerin ikilik ve fitne tohumu ekme gayretleri hüsranla sonuçlanacaktır. Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler,Allah’ın izniyle,başarılı olamayacaklardır. Ben buna bütün samimiyetimle inanıyorum. Kardeş Türk Cumhuriyetleri, aynı ağacın meyveleridir.Bu vahdet ağacına zehirli aşı yapmak isteyenlere bu millet izin vermeyecektir. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |