Anlatabilmek... seni anlatabilmek... tüm evrene ve insanlığa tarif edebilmek sevgini, yürek hoplamasından ceylan sekmesine bir şeylerin avlandığı kahverengi gözlerini anlatabilmek, rüzgarın tel tel uçurduğu saçlarında koskoca bir okyanusun hırçınlığını dindirebilmeyi anlatmak, ellerinin terlemesinde sevdaya yanmış gönüllerin buğusunu çözebilmeyi anlatmak, gülüşüne bir dünyayı ve doğanın gizemini sığdırabilmeyi anlatmak, en büyülü yakarışların gölgesinde senin sevginin yüceliğini anlatabilmek, sabaha ve uykusuzluğa nöbet tutmuş gözlerin neminde, sana dair bir şeyleri anımsamayı anlatabilmek, henüz çözülmemiş ve konuşulmamış bir lisanın ürkekliğinde ve de yabancılığında anlatabilmek seni, evrenselliğini, tırnaklarınla yüreklere kazınmış anılarını bir de... anlatabilmek seni... en yüklü duygularla yaşanmış sevdaların, yanında ancak keleme kalabilecek büyüklüğünü anlatabilmek... en büyük aşklarda vücut bulan yüreklerin anlatıldığı sevda hikayelerinin bile, yanında ancak müsvedde kalabilecek yüreğini işlemek kalemin öldürdüğü sayfalarda... anlatabilmek... anlatabilmek her şeyi.