..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Tarihsel Olaylar > ömer kırat




3 Mayıs 2006
Bir Mayıs İşçisi Gibi Yayılmak Meydanlara  
İşçi Bayramı Gelmiş. Neyime?

ömer kırat


İş, işçi, emek, kavramlarına eleştirel bir bakış.


:BHEI:
Kısaca “Toplu yaşayan böceklerde, kolonilerdeki işleri yapan, kısır birey." şeklinde tanımlanmıştı "İŞÇİ" maddesi, Temel Britanica'nın DİZİN cildinde... Dizindeki "işçi" maddesinden bir önceki madde İŞBÖLÜMÜ, bir sonraki madde İŞÇİ SINIFI bak. PROLETARYA idi... Ondan sonra ise İŞEME KANALI anlatılıyordu. Yani büyü bozuluyordu.
Bu tanımlama bende bir fikir parıldamasına (bkz. Eureka veya yanan ampullü abajur-nalist kafa) neden oldu. KRAL Marx'ın nerede hata yaptığını, komünizmin pratiğinin çuvallamasına neden olan teorik yanlışın nerede olduğunu bulmuştum!
Anahtar kelime "KISIR" idi. Koloni yaşamının, yani herkesin emeğini koloniye adamasına, kendisi değil kolonisi için çalışmasına, koloninin çıkarının "baz" alınmasına dayanan hayat tarzının, komünist sistem ile temel benzerlikleri (Yüzeysel benzerlik denemez bunlara) bağlamında bakarsak, ortaya çıkan sonuç; "işçi sınıfı, üreyemediği sürece kolonyal hayatın yaşayabilirliği mümkündür" olacaktır. Buraya değin yazılanlardan elitist olduğum hatta ırkçı-faşist bir düşünceyi savunduğum sanılabilinir. Öyle sananlar Bertrand Russell'ın da "tembel" olduğunu düşünüyorlardır muhtemelen...
Doğacak her işçi çocuğu, iş yapabilecek yaşa gelene dek koloniye yük olacağı için tüm işçilerin tek bir doğumun (neslin, batımın) temsilcilerinden oluşması gerekecektir. Ve tabii ölmemeleri... Peki bu mümkün müdür? Tıp ve genetik bilimi, Hollywood senaristlerinin hayal güçleri ile henüz başedemeyecek durumda olduğundan bunun mümkün olmadığını söyleyebiliriz. O halde yapılması gereken; "işçi" kavramını, ölümlü olan "insan" türünün kimliği olmaktan kurtarmaktır. İşçileri yani emek harcayanları, robotlardan, bilgisayarlardan yani makinelerden oluşturmaktır. Bunların üretimi ve bakımı da makinelerin "işi" olacaktır. Elbette öncelikle bu sistemi "biz" kurmalıyız. Yapacağımız son "iş" bu olacaktır. Bir makina, üretildiği (doğduğu?) andan itibaren çalışabileceği için topluma yük olmayacaktır.

Bu sistem, eşitlik arayışının nihayetini ilan edecektir. Çünkü üretim faktörlerinin sahipliğine, meslekten doğan statüye vs. bağlı zenginlik ve güç yok olacakır. Üretim faktörlerinin insanlarla olan bağlantısı kesilecektir. Her birey, ömrünü "kendini geliştirmek" "çocuklarını yetiştirmek" gibi esas önemli şeylere harcayacak, üretmek, emek (işgücü anlamında) harcamak gibi zaman kayıpları ve eşitsizlik kaynakları yok olacaktır. Yaşamak, hayvanlarınkine benzer bir "gündelik koşturma" şeklinden, felsefi bir "varolma" şekline dönüşecektir. Avlanmak; avcı hayvanların, toplayıcılık; otçulların, tarım; makinelerin işi olacak, insan bunlardan kendini ayırabilecektir.
Belki tek eşitsizlik "yetenek" kapsamında, mesela bir bireyin diğerlerinden daha iyi resim yapması şeklinde ortaya çıkacaktır. Ama "mutlaklığın" olmadığı Evren'de mutlak eşitlik de yoktur. Hem zaten çeşitliliği ortaya çıkaran (kimini ressam, kimini filozof, kimini bilimadamı yapan) şey de bu farklılıklardır. Bunlar zaten eşitsizlik değildir.

Bir sabah uyanacağız ve işe gitmek zorunda olmayacağız!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kuran'a Ayak Basan İlk Türk [Öykü]
Noel Baba'nın Gerçek Hikâyesi [Öykü]
Buzdolabı Adam Elma [Öykü]
Frank Einstein [Öykü]
A Playlist Story [Öykü]
Yalnızlık Üzerine Bir Yanılma/yanılsama [Öykü]
Ordu Olmayan Adam [Öykü]
Bill Clift'in Karısının Anlatacakları Var! [Öykü]
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam [Öykü]
Hilkat Garibesi [Öykü]


ömer kırat kimdir?

Merhaba edebiyat aşıkları! Edebiyata duyduğunuz aşkın karşılıksız olmasına neden olan kişi, yani edebiyatın gönlünü kaptırdığı, dolayısıyla sizin aşkınıza karşılık vermemesine neden olan kişi olarak, büyük bir sorumluluğum olduğunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katkı sağlayacağına, yeni bir soluk ve beniz getireceğine inandığım bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduğum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katkı sağlayacağına inandığımı az önce belirttiğim bu sitedeki yazın serüvenime sizleri de davet etmekten kıvanç duyuyorum ve kıvancın kelime anlamını tam olarak bilemediğim için şaşkınlık yaşıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © ömer kırat, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.