Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Şarkılar vardır, unutulmaz...Yıllar boyu, kuşaklar boyu söylenegelir. Eskimez bir türlü kimi şarkılar. Nice sevdaların dili olur, nice sevgililerin gönüllerinde silinmez izler bırakır. Evet, gerçekten de sevdiğimiz, severek dinlediğimiz şarkılar, araya yıllar girince, yaşadıklarımızın da hatırlatıcısı olmaz mı? Eski bir şarkıyla birlikte, eski günler de aklımıza gelmez mi? Şarkılar bir bakıma kişisel ve toplumsal tarihimizi de taşırlar. Toplumun ruh durumunun aynası değil midir şarkılar? Cumhuriyet dönemini şöyle bir gözden geçirdiğimizde, toplumsal-kültürel değişimlerin yansımalarıyla karşılaşırız şarkılarda da. Her dönemin kendine özgü bir toplumsal atmosferi olduğu gibi, kendine özgü şarkıları da vardır. Kimi yaygınlaşır, moda haline gelir, hemen her yerde çalınır ve söylenir. Kimi şarkıların da dinleyeni ve söyleyeni azdır belki. Ama hangi şarkıların zamana direndiğini ve yarına kaldığını saptamak kolay değildir. Çünkü yaşamda, “yenik düşüyor herşey zamana.” Şarkılar, insanlar, söyledikleri, besteledikleri şarkılar da zaman içinde kaybolup gidebiliyor. Ama belki bütün bu kayıpların betimini yine bir şarkı söylüyor bize: “şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler.” İnsanın, geçip giden yıllardan ve yaşamdan geri almak isteyebileceği o kadar çok şey var ki...Belki ipi kopmuş, sonsuz maviliklerde kaybolmuş uçurtmalar ya da rengarenk balonlar... “benim balonlarım vardı” şarkısında olduğu gibi... Ya da unutulmayan sevgiler, hayali gözümüzün önünden eksilmeyen sevgililer de yılların tozu dumanı arasında kaybolup gitmiş olabilir: “tez geçse de her sevgide bin hatıra vardır/sevda denilen şey yaşayan hatırlardır.” Kimbilir belki de bir teselli ararız şarkılardan, yaşamın güçlüklerine dayanma gücü, ya da iç sesimizi, ruhumuzun sesini başkasına duyurmak isteriz şarkı biçiminde. Elbette biz de başkasının iç sesini duymak isteriz. Böylece yalnızlığın sessizliğini biraz azaltmaya çalışırız. “Elbet bir gün buluşacağız” diye söylemenin ve düşünmenin verdiği umutla ve yaşama sevinciyle bakarız dünyaya. Şarkılarla dünyadaki varoluşumuzu da dile getirmez miyiz? Ne demişti bir şiirinde Edip Cansever: “Yaşamım bir şarkıcının iç çekme anıdır/Beş mevsim yaşarım yılda.” Dergilerde, gazete ve televizyonlarda en çok dinlenen ve istenen şarkıların listesi yapılır. En çok satan albümlerin sıralaması verilir. Ama herkesin yüreğinin listesindeki şarkılar farklıdır. Bazen de öyle olur ki, bir şarkı, hep en ön sıradaki yerini korur. Eskimeyen, devam eden ve bugünden yarına yönelen şarkılar, bizi de geleceğe taşır. Geçmiş nasıl şarkılarda kendini ifade ediyorsa, gelecekle ilgili kaygı, umut ve beklentilerimiz de şarkılarda dile gelir. Şarkılar toplumun ve kişilerin yalnızca mevcut ruh durumunu vermekle kalmaz, kendi yaşamlarına, geçmişe ve geleceğe nasıl baktıklarını da ortaya koyarlar. Bu nedenle her dönem, her çağ kendi şarkılarını yaratmak ve söylemek ister. Yaşamın sesidir şarkıların sesi ve herkes kendi sesiyle katılır bu koroya. Çünkü herkes kendi yaşamının şarkısını yaratma durumundadır. Yaşam, sessizliğe gömülebilir mi? Şarkı söylerken insan, yaşamın gözlerinin içine bakmaz mı? Ve kendi içine... Dizeler: “Şarkılar var söylenir Yüzyılları dolanır Şarkılar var söylenir Söylendiği yerde kalır Şarkılar var, benim şarkılarım Söyleyemem, içimde kalır.” (Aziz Nesin) Sözler: “Geçenlerde gözlerinin içine baktım, ey hayat? Ve ölçülemez derinliklere daldım gibi geldi bana.” (Nietzsche)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Mustafa Günay, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |