..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Dilbilim > Oğuz Düzgün




1 Ocak 2007
İnternet İmlâsı  
Oğuz Düzgün
Bu çalışmamızda TDK’ye bir öneride bulunacağız.Artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuş “Sanalbağ” hakkında olacak önerimiz


:DGEH:
Bu çalışmamızda TDK’ye bir öneride bulunacağız.Artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuş “Sanalbağ” hakkında olacak önerimiz.Bu öneri sadece Türk Dil Kurumu’na değil Milli Eğitim Bakanlığı’na da yönelik olacak.Öncelikle bir gerçeği ortaya koymak gerekiyor.Sanalbağ yâni İnternet artık hayatımıza istesek de istemesek de girmiş durumda.Devamlı Sanal Alemin Türkçe’mizi bozduğunu söylüyoruz ya da bu söylemi çeşitli vesilelerle çeşitli mekanlarda işitiyoruz.Türkiye’deki pek çok okulda artık bilgisayar var.Bunun doğal bir sonucu olarak Sanalbağa girmeyen öğrencimiz, gencimiz de yok.Mesenger denilen Mesajlaşma sistemleri ya da Chat Odası olarak telaffuz edilen sanal Sohbet Odaları aile içi sohbetlerden, sokaktaki arkadaş ortamlarından daha revaçta gençlerimiz hatta büyüklerimiz arasında.Bu olayın olumlu yönleri var elbette.Bunlara değinmeyeceğim hâliyle..Bizi ilgilendiren Türkçe ile ilgili olan yönüne değineceğim meselenin.Bu değinişi yaparken de yetkililere seslenmeye çalışacağım olanca samimiyetimle..

İnsanlarımızın gündelik hayatta “Yes” “Ok” vb pek çok yabancı kelimeyi sıklıkla kullanmaya başladığına şâhit oluyoruz.Bunda sanalbağdaki Sohbet Odalarının da büyük bir payı var elbette.İşte bizim önerimiz bu noktada kendini gösterecek.Bildiğimiz gibi Türkçe yaşayan bir dildir ve o her alanda elbette kullanılacaktır.Sanalbağ da bizim hayatımızın bir gerçeği ise Türkçe o alanda da elbette kullanılacaktır.Bundan daha doğal bir şey yoktur.Fakat “Mektup”, “Dilekçe”, “Tebrik Kartı” yazmanın kendine has kuralları olduğu gibi Sanalbağda da yazışmanın bize uygun, Türkçe’yi yadsımayan, yazım geleneğimizi kuşatan akılcı kuralları olmalıdır.Bu kurallar da okullarımız vasıtasıyla ivedilikle öğrencilerimize öğretilmelidir.Öğretmenlerimiz bilhassa da Türkçe ve Edebiyat dersi öğretmenleri bu Sanalbağ Yazım Kurallarını öğrencilere öğretmelidirler.Tabii ki bunun da olabilmesi için öncelikle bu kuralların ihtisas ehli kişilerce yazıya geçirilmesi ardından da yazıya geçirilen bu kuralların Milli Eğitim Müfredatına girmesi şart.Bir öğrenci Mektubun ya da resmi bir mektup olan Dilekçenin nasıl yazılması gerektiğini öğrendiği gibi o nasıl Sanal Sohbet yapılır bunu da öğrenmelidir.Belki de bugün Sanalbağ yazımında karşılaştığımız bu sorunlar bir kafa karışıklığının ürünü de olabilir.Sanıyorum ki bu kuralları öğrenen insanlarımız Türkçe’ye ve Türk Yazım Geleneğine uygun sanal yazılar yazabilecektir sohbet ortamlarında..

Bildiğimiz gibi sanal ortamlarda kısaltmalar süratlilik açısından oldukça önemli.Borsada da bu kısaltmalar çoklukla kullanılıyor.Öncelikle TDK bu kısaltmaları da bir kurala bağlamalı bizce.Örneğin “ne haber? (naber)” yerine “nbr” mi yazılacak yoksa “nabr” mi yazılacak?Ya da bu kullanım hiç olmamalı mı?Ya da “Yaş, Cinsiyet, Yer” anlamlarına gelen İngilizce kelimelerden kısaltılmış olan “asl” yerine ne konulacak?Kısaltmanın ekonomikliği/iktisâdiliği bir kenara fırlatılarak “Yaş, cinsiyet, yer ya da mekan” mı denilecek yoksa “YCM” diye kısaltılarak mı yazılacak bu kelimeler?Yes yerine “evet” yazılacağı herkesce malum ama bu “evet” kısalatılarak “evt” şeklinde mi yazılacak yoksa aynen “evet” şeklinde mi yazılacak?Ya da “ok” yerine kullanacağımız “tamam” kelimesi “tmm” şeklinde mi ya da “tm” şeklinde mi yazılacak?Yoksa bu kelime hiç kısaltılmayacak mı?Yine sanal sohbetlerde sıklıkla kullanılan “Slm” kısaltması aynen muhafaza edilecek mi yoksa buna “Selam” denmesi gerektiği mi ifade edilecek?

İnsanlarımızın bilhassa yabancı sanal sohbet ortamlarında yaptıkları bir yanlıştan da bahsetmeden geçemeyeceğim bu yazımda.Bizim ülkemizin on tane ismi yoktur bildiğimiz gibi.Türkiye’nin ismi sadece ve sadece “Türkiye” olabilir.Elbette bir Fransız, bir İngiliz ya da bir Alman kendi dil yapısına göre telaffuz edecektir ülkemizin ismini.Onların kendi yazım sistemlerinin de tesiriyle, ülkemizin ismini kendi telaffuzlarına göre yazmalarını bir dereceye kadar müsamaha ile karşılayabiliriz.Ancak Türkçe konuşan bir insanın Türkiye yerine “Turkey” kelimesinin kullanması oldukça üzücüdür.Bu vaktinde itiraf edeyim ki benim de yaptığım bir hatadır.Ancak önemli olan hatayı bilmek ve yanlıştan dönmektir.Artık gelin bu “Turkey” kullanımını hiçbir yazışmamızda kullanmayalım ve onun yerine “Türkiye” ya da bazı mazeretlerle “Turkiye” yazımını kullanalım.Bu şekilde yabancıları da ülkemizin ismini doğru telaffuz etmeye, onları ülkemizin ismini bizim telaffuzumuza uygun yazmaya da teşvik etmiş oluruz.

Peki bütün bu kullanımlar gerekli düzeltmeler yapılarak uygulandı diyelim.Sanal Sohbet yazı türünün genel kuralları nasıl olacak?Sıkça kullandığımız elektronik mektupları nasıl kullanacağız?Söze başlarken hangi hitap cümlelerini yazacağız?Bu elektronik mektubun bir yerlerinde muhatabımızın büyüklerinin ellerinden, küçüklerinin gözlerinden öpecek miyiz?Bu mektup nasıl ve hangi cümlelerle sonlandırılacak?Tabii ki iş bunlarla da bitmiyor.Asta, üste dâir yapılan sanal yazışmalardaki kurallar nasıl olacak? “Ne düşünüyorsun kardeşim mektup gibi ya da dilekçe gibi yaz” demekle de mesele hallolmuyor.Muhakkak ki Sanal Mektubun, Sanal Sohbetin Mektuptan ya da dilekçeden farkları olacak.Peki bu farklar neler olacak?Ya da bu değişik türler arasındaki benzerlikler nelerdir?Aslında bu sıralayıp durduğumuz sorular Türkçe dersinin ya da Bilgisayar dersinin müfredatına eklenecek ek birkaç konuyla cevaplandırılabilir.Bu alanda zâten oturmakta olan bir yazım geleneği de vardır ama bu gelenek içinde pek çok yanlışı da barındırmaktadır.Bizim isteğimiz de doğruların yanlışlardan ayıklanması ve uygun olan kuralların ortaya konmasından da başka bir şey değildir.

Günümüz Türkçe müfredatında Standart Türkiye Türkçe’sinde kullanımdan düşmüş pek çok konunun hâlen gündemde tutulduğunu düşünürsek (Mesela; “-e yazmak” yardımcı fiili yaklaşma bildiren yardımcı fiil olarak ülkemizin çoğunluğu tarafından hiç kullanılmadığı halde halen öğretilmeye devam ediliyor) çağımızın bir gereği ve de büyük bir sorunu olan bu konulara da değinilmesi yanlış olmayacaktır.TDK yeni Yazım kılavuzlarında bu konulara da değinebilir.En azından bu yeni yazı türlerinin kurallarının ciddi bir şekilde alanında yetkin kişilerce, kurullarca belirlenmesi, insanlarımızın kafasındaki karışıklıkların yanında, bu yazışmalardaki yanlış anlaşılmaları da önler diye düşünüyorum.

Umarım demek istediklerimiz anlaşılmıştır.Yazımızın içeriğindeki hatırlatmalar ve öneriler de umarız ilgili yerlere ulaşır.Ben de maalesef sık sık yazım yanlışları yapmış olan ve yazım kurallarına uymanın önemini pişmanlıklarla hisseden birisi olarak, bu konunun dilcilerimizin ve diğer ilgililerin gündemine girmesini arzuluyorum.Belki bu konularda yapılan ciddi çalışmalar vardır da bizim haberimiz yoktur bunlardan.Bu da olabilir tabii ki.Ancak TDK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bahsettiğimiz konularla ilgilenen yetkililerinden; bu mevzular üzerinde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi istemem doğal karşılanmalıdır.Bu çalışmalar hakkında bana ulaşacak bilgileri de okuyucularımla paylaşmaktan onur duyacağımı ifade etmek istiyorum.Güzel dilimiz Türkçe adına yapılan böylesine anlamlı çalışmaları ayakta alkışlamayı kendime en birinci vazife olarak görüyorum.Tüm okuyucularıma ve ilgililere en derin saygılarımı sunuyorum..

TDK'DAN YAZIMIZA GELEN CEVABI KAMUOYUNA KARŞI DUYDUĞUMUZ SORUMLULUĞUN GEREĞİ OLARAK AŞAĞIYA YAZIYORUZ.TDK'YE TEŞEKKÜRLER:


T.C.

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU

Türk Dil Kurumu Başkanlığı


Sayı : B.02.1.KDT.5.02.10.00- 232


Konu :


Sayın Oğuz Düzgün,


İlgi:18/01/2007 tarihli yazı.


Önerileriniz Güncel Türkçe Sözlük ve Yazım Kılavuzu Çalışma Grubunda görüşülecektir

Bilgilerinizi rica ederim.



Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN
Türk Dil Kurumu Başkanı








.Eleştiriler & Yorumlar

:: Bu yazı için çok teşekkürler
Gönderen: özgür yenigün / Kırıkkale/Türkiye
5 Şubat 2007
Merhaba, Yazınızı okudum. Bu yazıyı kaleme aldığınız için çok teşekkür ederim. "İnternet" yerine "sanalbağ", "chat" yerine "sohbet" kelimelerini kullanmanız ve kullanmaya teşvik etmeniz çok güzel. "Slm", "nbr" gibi kullanımlar bence yanlış. insanlar iki harf fazla yazmaya üşeniyorlar diye Türkçe mahvedilmemeli. Hayır, 10-15 harfi kısaltsa tamam diyeceğim. Çok uzun da kısaltıyor. 2 harfi yazmak bir saniyesini alıyor bir insanın. Bu kadar da yozlaşmamalı dilimiz. Bu konularda yetkililer, özellikle de TDK'deki yetkililer, belli kalıplar, kullanımlar, kurallar koymalı. Son olarak size bir eleştirim olacak. Benim bildiğim kadarıyla kısaltmalardan sonra gelen ekler kısaltmanın okunuşuna göre şekillenir, kısaltılan kelime veya kelimelerin uzun okunuşlarına göre değil. Yani "TDK’na" değil de "TDK'ye" şeklinde olması gerekir. Sizin gibi dile dikkat eden birisi bu konuya da dikkat ederse sevinirim. Ben yanlış biliyorsam yanlışı mı düzeltin, ama sizinki yanlışsa yanlışınızı düzeltirsiniz zaten. Saygılar... OĞUZ DÜZGÜN'ÜN CEVABI: SAYIN ÖZGÜR, KIYMETLİ YORUMUNUZU OKUDUM VE BAHSETTİĞİNİZ UFAK HATAYI YENİ FARK EDEREK DÜZELTTİM. SAYGILARIMLA




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dilbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eston Dili ve Türkçe
Fince Türkçe Benzerliği
İbranice - Hintçe Kardeşliği
Türkçe'nin Şifresi - Türkçe'nin Üstünlüğü - 2
Adem ve Havva Dili
Esperanto ve Türkçe
Türkçe'mizin Ermenice'ye Etkileri
Türkçe'nin Şifresi - Türkçe'nin Üstünlüğü - 1
Türkçe'nin Yitik Kardeşi; Kızılderilice!
Sümer'e Farklı Bir Bakış

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atomda Dna Var mı?
Tebbet Suresindeki Mucizeler
Çoklu Hücre Modeli
İslam Bilim Müzesi
Nasreddin Hoca Yazar Oldu
Hangi Tanrı?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Var Ya Sen! [Şiir]
Çakkıdı Çakkıdı [Şiir]
Bâlibilen Dilinde Şiir [Şiir]
Üç Boyutlu Şiir [Şiir]
Miraciye [Şiir]
Sağanak Sen Yağıyor [Şiir]
Bülbüller Şehri İstanbul [Şiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Şiir]
Burası Sessiz Biraz [Şiir]
New Orleans'lı Siyahi Kirpiklerin [Şiir]


Oğuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatın her alanında çalışmalar yapıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoğlunun özelliği değil midir iletişimde bulunduğu varlıklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.