Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Haydi bakalım, kişi başına milli gelirinin düşüklüğüne bakmadan, 60 yıl önce çok partili politik hayata geçen bu cumhuriyetin yurttaşları. Haydi bakalım, ikiyüz küsur ülkenin 4/5 üne nasip olmayan demokrasi nimetinin tadını çıkartan bu ülkenin seçmen çocukları. İşte fırsat! Konuldu önünüze yine kutsal oy sandıkları ve sağdan-sola siyasi parti yelpazesi ile bol miktarda bağımsız aday. Alacağı siyasi kararlar ile senin, ailenin, oturduğun köyün/kentin ve yaşadığın vatanın; tarımına, hayvancılığına, sanayisine, turizmine, eğitimine, kültürüne, enerjisine, ulaşımına, adaletine, iç ve dış güvenliğine yön verecek olan insanları sen seçeceksin... - SİZ, kime vereceksiniz oyunuzu? -Ben bilmem beyim bilir, oğlanlar kime at derse ona atarız oyumuzu, bizim aşiret ne derse ona veririz, şeyhimiz zıptullah hazretlerinin işaret buyuracağı istikamette, şu kışlık kömür ve makarnaları kim getirirse… -Sizi anlıyorum. 60 yıl erken sorulmuş bu gereksiz soru için SİZ’den özür dilerim. -Peki SEN, kime oy vereceksin? -Ben mi? -Evet SEN. En çetrefilli elektronik aygıtları iki günde kullanmayı öğrenen; sms, mail, mp3, msn, ipod vs. gelişmeleri en başta tanıyıp, kullanan Sen. -Pek çok best seller kitabı alıp okuyan; metafizikten, yogadan, reenkarnasyondan, meditasyondan, rüyadan, mitostan ne çok anlamlar çıkartan Sen. -Giyim kuşamdan, makyajdan, modadan, yemekten, adaptan, görgüden, kültürden, şiirden, romandan ne çok kırıntılar kapan Sen. -Binbir fedakarlıkla sana sunulan eğitim imkanı sayesinde belli bir alt yapın olduğu halde; üç para etmez tv dizilerini izlemeye ayrıdığın zamanın onda birini siyasi kültürünü geliştirmek için ayırmayan Sen. -Özelleştirme, enflasyon sepeti, kamu iktisadi teşebbüsü, istihdam, dolaylı vergi, gibi kavramların yakınından geçmediğin halde; ekonomi/işletme diplomanı çerçeveletip duvara asan Sen. -Hizbullahtan, Hamastan, Dürzi Milisten, Hristiyan Falanjistten, Baastan tek bir satır okumadığın halde; ortadoğuyu anladığını sanan Sen. -Esbab-ı Nuzülden, Tefsirden, Buhariden, Tırmiziden, Bakaradan, Nisadan, Ahzaptan ıslanmadan; iki salla, bir bağla yaparak Müslüman olduğunu sanan Sen. -Rönesans ve Reformdan, 1789 dan, Tanzimattan, Cumhuriyetten kana kana içmeden; denize girip, bira içmeyi çağdaşlık sanan “elhamdülillah atatürkçüyüm” ya da “Allah laiklikten ayırmasın” diye absürd dualar eden Sen. Sen oyunu kime vereceksin? Bu yazı kıymetli ağabeyim; blogcu Bunyamin Akkaya'dan iktibas edilmiştir. Şahsen hiç oy vermemiş ve vermeyi de düşünmeyen biri olsam da yazıyı ahvalimize dair ışık tutmasından dolayı çok beğendim ve sizlerle paylaşmak istedim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Meryem Rabia Taşbilek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |