"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Kadının kafası karışık... Kokulu çilekler, papaz erikleri çoktaan çıktı tezgâhlara. Maviler, pembeler uşuçuyor sokaklarda. Güneş çok zorlu geçen kış ayazlarının izlerini yok etmek istercesine tenimizde ışıldıyor ılık ılık... Hani kapanmıştık ya, berelere, eldivenlere, mantolara... Hani kapamıştık ya içimizi sevdalı olmanın o en neşeli, en havai, en pervasız bahar hallerine. Bu birden çiçekli dallar, aniden geliveren çocuksu coşku, çatıda güvercin gurultusu, bu birden erguvan ağaçlarına dönüşüvermek, bir türkünün nakaratını mırıldanmak habire.. neyin nesi ola ki? Bu haller yeni mi geldi, yoksa... yoksa zaten hiç gitmemiş miydi de, uzun soğuk kış gecelerinde hasar almasın diye incinmiş yürekler ya da kapansın eski baharlardan alınan yaralar diye, bir derin uykuda mıydı? Bir mevsimden diğerine ahh nasıl tükenirken ömür, nadastaki toprak gibi daha çok, ama kesinlikle daha çok üretebilmek için “dur hele” mi demişti, şimdi yorgun bir gönlü dinlendirmeli, ne çok acılar yeşerdi, ne çok gözyaşıyla ıslandı bu topraklar, şimdi uyumalı mı demişti kendine... Adamın kafası karışık... Hani demişti ya “aşk kısa süreli bir ahenktir” diye. Bu kısa süre ne kadar da uzunmuş aslında. Bu kaçıncı mevsim göğsünde koca bir hançerle gezer gibi yaşamak! Güz yağmurlarında kederle ıslanmış, kanamış biraz daha. Ayazlara tutmuş göğsünü hançer ucundaki yangın söner umuduyla. Kar olup yağsa istemiş şehrin bütün sokaklarına, bu diken gibi batan anılardan teskere alsa istemiş nice zaman. Yaşanır ve biter diye düşünmüştü ya, ahh bilseymiş AŞK yakmış bütün teskereleri... Müebbet gibi bi şeymiş yani. Şimdi kadın neresinden tutunacak “aşk ya çılgınlıktır ya da hiç bir şey!” diyerek ömrünü koyduğu sevdalara! Neresinden tutunacak; avuçlarına mavi boncuk bırakıp sonra da en olmadık yerinden yaralayan hayata! Neresinden! Tutunabilecek mi!?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülcihan Atalay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |