Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Ürpermeli tüm vücudun günün ve gecenin nefesiyle... Soğuğu duymalısın bedeninde, diken diken olmalı tüylerin... Koşmalısın sokaklarda, belirlediğin hedefe ulaşana kadar ve durmadan ve yorulmadan ve dinlenmeyi düşünmeden. Koşmalısın varmak istediğin o yer, ona; ve varmayı başardığında durmalısın, duracağını hissettirebilmeli sana nefes alış verişindeki düzensiz akışkanlık... Her adımın geçmişinden koparmalı varlığını, yepyeni bir sen olmalısın, taptaze, tertemiz. Aklında kalan anı parçalarını rüzgara savurmalısın parça parça ve yararlansın diye senden sonra gelenler...Sana eskilerden kalanlar bir işine yaramayacak vardığın yerde emin ol! Kaybedilmiş bir savaştan arta kalan kanlı bir zırhtır onlar en fazla. Soyunmalısın, çırılçıplak kalmalısın, üşüdükçe daha çok soyunmalısın, insanların şaşkın bakışları kayıp gitmeli bedeninde, sana dokunmadan, dokunamadan. Bedeninde kalan izler- başka erkeklerden, başka kadınlardan- silinmeli hiç olmamışçasına. Yüreğindekiler de ve beynindekiler... Dünyadaki ilk gününe dönmelisin. Her şeyi unutmalısın;ciğerini yakan ilk nefes ve canını yakan ilk şaplak dışında.İlk aşkını unutmalısın mesela ve sonuncuyu ve arada kalan tüm aşkları. Aşık olduklarını değil yalnız, sana aşık olanları da.Bedenine sinen tüm kokular silinmeli ağır ağır ve dönmemecesine. Sadece bir tutam karanfil kokusu kalmalı saçlarında, hatırlatsın diye ölümü. Dudağındaki ıslaklık kurumalı, yeniden ıslanabilmek için. Soğuk bir pınar akmalı vardığın yerde susuzluktan kurumuş dudaklara. İçinde bir boşluk olmalı; çocukların koşup oynayabileceği kadar, iki ordunun savaşabileceği kadar, kaygısız bir ağaç dikebileceğin kadar ve yeni bir aşk sığdırabileceğin kadar. Eskileri kaldırmalısın karton kutular, keskin naftalin kokusu ve bir kaç koli bandı nezaretinde. Zihnin en gizli köşelerinde küflenmeye bırakmalısın. Üşümelisin... Soyunmalısın üşüdükçe... Titremeli her yanın, çırılçıplak kaldığında gözün hiç bir şeyi, hiç kimseyi görmemeli... Yeniden doğabilmelisin ve doğurabilmeli, kendin olmalısın bir kez daha ve bir yatakta gece yarısı hissedilen sıcaklık olabilmek için üşümelisin yeniden. Uyandığında yepyeni bir güne, gecenin ve eski sevişmelerinin tortusunu silmek için güne sunmalısın çıplak benliğini. Gün ışığı seyrederken güzelliğini terk edilmiş ya da terk etmiş bedeninin, bir bulut ardına saklanmalı güneşin gözleri utanmayan duruşun karşısında... Eğer yeni bir sevgiliyeyse gidişin çırılçıplak olmalısın, bütün hücrelerinde duymalısın rüzgarın taşıdığı soğuğu, göğüs uçlarına değdinde rüzgarın nefesi ürpermelisin. Eğer yeni bir sevgiliyeyse gidişin utanmamalısın çıplaklığından. Üşümelisin. Ve ısınabilmek için yeniden ve ısıtabilmek için aynı soğuğu paylaştığın bedeni; sevişmelisin, avuçlarında gün ışığı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bahadır ÖZBÜTÜN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |