Bekleyiş
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 29 Aralık 2008 |
Anılar |
| |
Adam, yakılan bir şairden miras bir cümle taşırdı cüzdanının köşesinde. Derdini anlatabilmek için. Yaşlandıkça kırışmaya başlayan bir kâğıt parçasına yazdığı birkaç sözcük, ete kemiğe büründü O’nu görünce.
|
|
Pi'nin Öyküsü
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 27 Aralık 2008 |
Bireysel |
| |
Take this migraine everywhere I go
Take the fast lane everywhere I go
Take this migraine everywhere I go
Someday, gonna take it slow |
|
Göktaşı
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 12 Haziran 2008 |
Bireysel |
| |
Aklıma gelen ilk şey;
— Keşke bu öyküyü daha erken bitirseydim ya da hiç yazmasaydım, oldu. |
|
Tembellik Manifestosu
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 17 Mayıs 2008 |
İronik |
| |
"Bu manifesto tarafımdan yazılmıştır. Bir tembelin nasıl bir zahmete girip bu kadar düşünerek bu yazıyı kaleme aldığını varın siz düşünün." |
|
İntihar
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 31 Ekim 2007 |
Yüzleşme |
| |
Salacak’ı hatırladı kadın.
Kuleyi hatırladı.
Adamı hatırladı kadın, yaşattıklarını da.
Hatırladı kadın.
|
|
Ölüm
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 31 Ekim 2007 |
Yüzleşme |
| |
Ben ölürüm zaman zaman, her zaman... |
|
İkilem
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 31 Ekim 2007 |
Yüzleşme |
| |
Kaleme dokunuyor bazen elim.
Kalem kağıda dokunuyor.
Sana yolluyorum yazdıklarımı. Ellerin kağıda dokunuyor ve gözlerin. Ellerim sana dokunuyor, ellerine
ve gözlerine.
|
|
Ayakkabının Dili
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 17 Ekim 2007 |
Modern |
| |
İlyas, kendini büyük bir sahada düşledi. Tribünler ağzına kadar doluydu |
|
Haritada Kaybolan Çocuklar
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 17 Ekim 2007 |
Modern |
| |
Her zamanki gibi üç dört dakika gecikmeyle sınıfa girdiğimde, sınıfta beni beklenmedik bir sessizlik karşıladı. |
|
Avuçlarında Gün Işığı
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 7 Ekim 2007 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Eğer yeni bir sevgiliyeyse gidişin utanmamalısın çıplaklığından.
Üşümelisin.
Ve ısınabilmek için yeniden ve ısıtabilmek için aynı soğuğu paylaştığın bedeni sevişmelisin, avuçlarında gün ışığı.
|
|
Azizin Gri Dünyasında
(Bahadır ÖZBÜTÜN) 28 Temmuz 2007 |
Modern |
| |
"Büyük bir kitabevi…
Gürültülü sayılabilecek bir ortam; etrafta kitaplarla ilgilenenler, kitaplarla ilgilenenlerle ilgilenenler, öylesine etrafına bakınanlar, zaman geçirmek için buldukları ilk kapalı alana girenler…
Ve ben…
Ve sen…"
|
|
|
Bazen kalemimden bir deniz dökülür;her şeyi sarar, kendi içine hapseder. Bazen kendi kendine bile yetmez; ucu kırılsa yenilemekten acizdir kendini. Zaman zaman ben yardım ederim kalemime istediklerini anlatması için, zaman zaman o bana yardım eder.
|
10.12.2008 00:13:36
|
bugün |
| |
Baharın intiharıdır dökülen yapraklar... |
|
|