FAİDELİ KIZLAR
FAİDELİ KIZLAR

Caddede, sokakta, çarşıda- pazarda, Terminalde, istasyonda, Metro’da, yolda yolakta hiçbir mağazanın vitrin camında, “Erkek Eleman Aranıyor” ilanına rastladığınız oldu mu hiç?

Öyle sanıyorum bu basit suale hepiniz bir çırpıda Hayır diyeceksiniz…

Elhak doğrusu da öyle. Ben nice zamandır öylesi bir duyuru ve ilana maalesef rastlamış değilim.

Neden hep kızlar? Sadece erkeklerin becerebileceği ve ağırlığına dayanabileceği işler için bile neden kızlar aranır ısrarla ve inatla?

Bunun nedenini ısrarla bayan eleman arayanların kendi niyetlerine vicdanlarına ve inisiyatiflerine havale edip, illaki çalışmak zorunda kalan işlerini de layıkıyla yapan o insanlara reva görülen insanlık dışı muamelelere değinmek istiyorum…

En son bir festivalde rastlamıştım. Bir kozmetik ürününü tanıtmak amacıyla görevlendirilen ve uzak bir kentten fuar için yollanan birbirinden güzel ve narin yarım düzine kız, ürün tanıtım reyonunda birer cansız manken gibi dizilip saatlerce beklemek zorunda kalmışlardı.

Bırakın azıcık oturmalarını, reyon duvarlarına yaslanmaları, bazı komşu reyonlardan kendilerine ikram edilen su, çay ve kola gibi meşrubatları bile içmeleri yasaktı.

Sadece ayakta bulunmalıydılar. Belki on saat ondört saat…

Neyse ki o fuar bittiğinde fuarın öteki iştirakçileri o hazin manzarayı artık görmeyecekleri için sevinmişlerdi..Orada festival bitmişti ama ya sonrası?

Örnekler çok; bazı mağazalarda, cafelerde, otellerde, fabrikalarda ve bilumum özel şirketlerde çalıştırılan gencecik kızların da makus talihleri maalesef hep aynı…

Erkeklerin canavarca bakışları, laf atışları, tacizleri, azarları, küfürleri hatta kimi zaman dayakları…

İnsanları, hele de gencecik ve güzel kızları ömürlerinin baharında, hayatın güzellikleriyle hemhal olacakları çağlarda birer vitrin süsü gibi kullanmak, onların mahremiyetlerinden sağlanan şehvet ziyafetleri akabinde kabarık hâsılat paylarından aparmak, onlarla ilgili kul hakkına girecek bir sürü hak ihlalinde bulunmak. Aman Tanrım ne iğrenç…

İşin hazin yanı Muhafazakârlık taslayan, ama maalesef sırtını takıyye duvarına yaslayan bir sürü şarlatan ve münafık taifesi de tesettür kampanyaları adı altında Müslümanları güya cazip fiyatlarla aldatarak onlara hem mallarını oldukça kazık fiyatlarla satmakta hem de mağazalarında çalışan ve daha çok fiziki güzelliklerinden dolayı özenle seçilmiş kızları saatlerce ayakta çalıştırmanın karşılığında cüzi bir yevmiye ödemek suretiyle günahların en büyüğünü ve çirkinini işlemektedirler…

Her yıl, daha çok da ticari iştahlarının kabarması ve altın vs. ticari metaların cazibesine dayanamayarak umrelere koşan ve ganimet gibi düzinelerce valizlerle memlekete dönen bu din tacirleri mağazalarında çalışmak isteyen fakir fukara, garip gureba bir er kişiye iş vermek gibi bir fiiliyatın içinde asla ve kat’a olmazlar.

Çalıştıracakları hatun kişi,dindar çevreden utandıkları için mutlaka tesettürlü bir kız olacaktır ama illa da manken gibi güzel olacaktır…

Neyse sözü fazla uzatmayalım. Meramımızın hasıl olduğuna bu kadar anlatım kafidir deyip konuyu bağlayalım…

İnşallah bir gün, her sabah günün sessizliğini bozan yegâne sesler olan sekreter, tezgâhtar ve fabrika işçisi vardiyeli kızların tak tak tak topuk sesleri yerine Millet olarak daha içimize sinebilecek seslerle uyanırız…