Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
çoğu içine yağmış, ödem yapmış, ve şiştikçe suları sıkışmış ve taşmış, ruhunu sel almış.. tedavi hakkını kullanmak istememiş, ve kendi yanlızlık sınırlarının sularında nefessiz kalmış.. ıslanırken ıskaladığın saatler gibi, bir yer de takılmış, sonra geri alınamamış, seni de kendiyle birlikte geri de bırakmış, akrebi kimseyi sokmaya cesaret edememiş.. hiç açılmak istemeyen bir şemsiyen var senin, ne kadar şiddetli yağsa da sessizlik, odana dar gelen.. ve ne kadar şimşekli olsa da kafatasın ürkütücü bir çoğulluğa bürünürmüş birden yalnızlığın ve üşüyerek buruşurmuş o sırada organların, ütülenemeyen burukların.. açılsa da şemsiyen, hiç korunamadığın yağmurların var senin.. acı dolu, giz dolu, iz dolu, harf dolu, taş dolu yağan doluların ve hiç doğrulayamadığın yalanların.. bir oda dolusu gözyasin var senin Bir kuvet dolusu göz yagmuru.. Dizinin uzerinde birikinti yapmis en cok Kurulamaya calismamis kimse Her gece kendi kuvetinde bogulmussun Her gece kendi dizinin kuyusuna düsüp durmussun.. Düstügün her kuyuda yeni bir senle karsilasmissin Belkide yeni bir sensizlikle.. Kurumus hayatlarinla, kurumus asklarla ve kurumus hayaletlerle sIkIsmis bir dünyayla.. içine akan kisimlari bulanti yapmis kin ve kan karismis sanci yapmıs.. sirf bu yüzden, yüzünü yikamana hiç gerek olmazmis sabahlari.. içinde denizi olan bir odan var senin her gece karanlik sularinda yüzdügün, yüzdükçe kendine acildigin, yüzdükçe üşüdüğün ve uyuştuğunu hissettiğin.. kendine dogru açıldigin kanli sular.. her gece bulanik dalgalariyla bogustugun her gece içinde kendi kendini bogdugun, sonra su yüzüne geri çıkıp suni teneffüs yardimiyla soludugun ama tekrar içine dalmak için riskli bahaneler aradigin ve sonra tekrar boguldugun bir deniz.. dibine çökmüs asklar, yikilmis duvarlar, ve sokaktan toplayip getirdigin insan parçaçiklari.. hiçbirinin yüzünde ölü ifadesi yok! Hiçbirinin kan grubu yok! Dibinde dipsiz bir dipsomaniden kalanlar, Çıkarıp atılan yüzler, buruşturulan gelecekler Soyunulmuş deriler ve delilikler... Hep daha derinine dalmak istedigin bir deniz var odanda Derine indikçe derinin delindigi buz gibi sular.. Derine indikçe karşılaştığın isimsiz yüzler, Kimliksiz yaralar ve üzeri sessizce örtülmüs asklar.. Öyle derin ki suyun üzerinden bakinca görünmüyor Oysa en dibinde bir ceset uzaniyor.. Denizaltinin en ücra kösesine özenle kilitlenmis Ve odanin anahtari gibi tipki yok edilmis tabutun anahtari.. çürümeye bırakilmis kalbi, çürümeye bırakılmıs ruhunun kumdan kaleleri ve siyah yosunlara terk edilmiş diri bedeni.. sırf bu yüzden bazen, dibinde bogulmaktan korktugun bir denizin var .. çikarmak için ordan kendini en dibine dalmak zorunda oldugun, nefesinin hiç yetemeyecegini sandigin... yine de patlatana kadar cigerlerini, erismek zorunda hissettigin.. kurtarmak için benligini daldirip ellerini senden içeri, su yüzüne çekmek zorunda oldugun..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © melis balcılar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |