..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > çiğdem taş




2 Kasım 2008
Sensizliğin Güncesi  
çiğdem taş
Ben seni özlemeye dayanamazken, hasretini taşımak çok ağır geldi. Bu kadar güçsüz olduğumu hiç bilmiyordum. Susar kalırdım ya seni seviyorumlarına, aşkım, bitanem, çiçeğimlerine bak şimdi susamıyorum. Hasretine akıyorum..


:BBJF:
Yalnızlığın zindanından, paslı demirlerin, soğuk duvarların ardından sesleniyorum. Sesimdeki tınıyı ayırt edebilir misin? Duvarlardan sızan acılar, tavandan damla damla yere düşen su damlalarından. O kadar aynı ki.


Sarılıp uyuduğum bir köşesi ıslak yastık, üzerimde omuzlarımı açık bırakan battaniye ve bir tabağı perdelenmeyen penceremden seyrettiğim gece. Üşümüş yanaklarım, kan çanağına dönen gözlerim. Yokluğunu en çok bu çarşafın üstünde, gece olup bütün sesler çekildiğinde hissediyorum. Uzakta da olsa beni saran kolların yok uyurken. Beni kötü kabuslardan koruyan. Uyandığımda, uyuyan hayalin, başımın altında kolların yok artık. Seni hissedemiyorum. Hani o kollar beni uzakta da olsa hep saracaktı. Üşüyorum.



Karanlıktan korkmuyorum ne zamandır. Bir tabağı açık penceremden karanlıkları seyrediyorum. Ötelerde sokak lambaları, rüzgardan sallanan ağaç dallarını görüyorum. Kalkıp pencerenin yanına gidiyorum bazen, lambanın altında uçan böcekleri görüyorum. Acaba korkuyorlar mı onlarda karanlıktan, bilmiyorum.

Ama söyledikleri şarkıları duyabiliyorum. Kimisi lambanın verdiği ısıya dayanamayarak yok oluyor. Ama buna rağmen her gece o lambanın altında binlerce böcek uçup duruyor, aynı şarkıyı söyleyerek.

Bende o böcekler gibi, her gece aynı şarkıyı söyleyerek hayaller(imiz)e uçup yok oluyorum.

...

Ben seni özlemeye dayanamazken, hasretini taşımak çok ağır geldi. Bu kadar güçsüz olduğumu hiç bilmiyordum. Susar kalırdım ya seni seviyorumlarına, aşkım, bitanem, çiçeğimlerine bak şimdi susamıyorum. Hasretine akıyorum. Seni, sesini, kokunu öyle çok arıyorum ki. Utanmasam yanımdan geçen sen kokan adamlara “Acaba parfümünüzün adı ne?” diye soracağım. Senin tenindeki gibi kokmaz biliyorum ama geceleri kokuna sarılıp öyle uyuyacağım.



İşte yine sabah, günün ilk ışıkları penceremde dönüp boş yatağıma bakıyorum, elim telefona gidiyor bırakıyorum. Sensiz yeni bir gün daha başladı. Belki zamanla alışırım yeni güne sensiz başlamaya, belki bu kadar acımaz içim. Ama yinede sensizliğe mahkumum işte.

Hayaller(i)mi(zi) sarıp sarmaladım koruyorum, kirletmiyorum onları. Gözpınarlarımdan akan yaşlardalar şimdi gamzelerimden öpüyorlar ve o lambanın altında sabaha kadar kalabilen böcekler fısıldıyorlar “Günaydın”

Günaydın diyerek gülümsüyorum bende hayata inat.



Hissetmesen bile “Günaydın birtanem"

...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hasankeyf Gibiydi Aklım Başka Bir Aklım Yoktu
Seni Seviyorum
Siyah Gittikçe Koyulaşır mı?
Can Sıkıntısından Üşüdüğüm Anda Isınmak İçin Sarıldıklarım
Yalnızlık Saatleri

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Kavun Likörü Kokacağım ve Her Fırsatta Seni Göt Edeceğim
En Son Kendine Varanın Götü Boklu.
Sofia'ya Mektuplar 127
Adım Hüzün Bir Demlik Şarap'a Denk
Ben Seni Ana Avrat Dümdüz Sevdim
Annesini Öldüren Çocukları Asla Affetmeyeceğim
Efsaneye Göre Beynine Bir Zar Dikildi ve Ben Onu Deldim. Zeus Kesinlikle Böyle Olmasını İsterdi.
Masumsunuz Bayan
Kalple Gerçekleştirilen Her Eylem Kendini Tüketir
Beni Öp Yere Tükür!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mutlu Musun? Ben Mutluyum [Şiir]
Severdim Kırmızıyı Dudaklarım Öldürülmeden Önce [Şiir]
Rüyasın Sen Aşk Değil [Şiir]
Siyah [Şiir]
Ben Seni Sevdim [Şiir]
03: 21 [Şiir]
Yüzümde Meleklerin Derin Parmak İzleri [Şiir]
Adam Oldun Mu Sevgilim? [Şiir]
Hayatımdaki İnsanlara [Şiir]
Ne Kadar da Kadınmışım [Şiir]


çiğdem taş kimdir?

Yazdıklarım kadarım ötem yok. .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © çiğdem taş , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.