Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon |
|
||||||||||
|
Sözüm bilenler için değil ; bilmeyenlere ! Yetmiş iki millete aynı nazar ile bakarız. Bu şu demektir. Her etnik kökene, kültüre, dine, dile, cinsiyete, düşünceye, renge, zevke ve kedere sahip olan her kim ve ne var ise, hepsine aynı saygıyı gösterir ve değer veririz. Varlığı bile bir değer olduğu için. Varlığın birliğine inanırız. Bu da şu demektir. Her canlı ve nesnenin birbiriyle ilişki ve çelişki içinde olduğuna, hiç birinin diğerine üstün olmadığına, Tanrı’nın İnsanda, İnsanın Tanrı’da yaşadığına, biri acı çeker iken diğerinin mutlu olamayacağına inanırız. İşte bu özelliğimizdendir ki, hiç bir “haklı-haksız” şiddete yer yoktur inancımızda. Yani biz; Kerbela’da Yezidin karşısında, Hz. Hüseyin ve ehlibeyitiz, İran’da Sünni, Türkiye’de Alevi, Halepçe’de Kürt, Sollingen’de Türküz. Irak’da Amerika’nın karşısında, Saddam, Afrika’da beyaz egemenliği karşısında, zenci, Avustralya’da Aboricinleriz. Almanya’da Hitler’in karşısında, Yahudi, Orta doğuda, İsrail’e karşı Filistin’lileriz... Bu sadece bireysel bir tercih, ideolojik bir zorunluluk, siyasi bir tutum değil, Alevi inancına sahip olmanın ilk ve temel gereğidir bu. Ancak yakıcı bir gerçek var ki; Kerbela, Halepçe, Irak, İran, Afrika, Almanya, Filistin… hepsinin mimarları ve sorumluları bizleriz, hepimiziz. Ne gök yüzünden gelen bir uzaylı, ne de yeraltından çıkan bir dinazorun “marifeti” bunlar. Bunlar, “senin” “benim” “hepimizin” can ve kan vererek içimizde büyütüp yaşattığımız kin, nefret, çıkar ve hırs adlı canavarın, genlerimizdeki o bencil damarların, ortak cinayetleridir. Filistinde yıkılan evler, paramparça edilen ruhlar ve bedenler bizim ortak eserimizdir. Bugün Filistindeki vahşete karşı çıkmak, kendi içimizdeki kine karşı aklı, nefrete karşı sevgiyi, savaşa karşı barışı, egoizme karşı paylaşımı… çoğaltarak ve güçlü kılarak yaşamaktan geçmiyor mu ? Sizden sözediyorum beş kıtada yaşayan insan soyu. Siz, siyasetçiler, askerler, din adamları, işçiler, öğretmenler, öğrenciler … ve daha kimler ve kimler. Büyük lafların arkasına sığınanlar, çağrı yapanlar, suçu hep uzaklarda ve başkalarında arayanlar, sadece kendi canı yandığında bağıranlar. Nefret de içimizde, sevgi de, Şeytan da içimiz de, melek de, Yezit de içimizde Hüseyin de, İsrail de içimiz de, Filistin de, Temiz bir dünya ve yaşam arzu ediyorsak eğer, önce kendi içimizi, sonra evimizi ve sokağımızı temiz tutmamız gerekmiyor mu ? İşte o zaman şehirlerimiz, dünyamız mis gibi dostluk kokabilir, barış içinde olabilir, bereket ve sevgi dolabilir. Temizleyelim önce kendi içimizi, koparmayalım birbirinden yürek ve beynimizi, göreceksiniz temizlenecek tüm kötülüklerden o zaman dünya. Biz göremesek de çocuklar, siz göreceksiniz, mutlaka. Siz göreceksiniz çocuklar. Siz ! Durak ARSLAN Strasbourg, 13.01.2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © David Durak ARSLAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |