..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > İş Dünyası ve Aile Yaşamı > Fuat Türker




27 Ağustos 2010
Televizyonlar ve Evlilik Programları  
Fuat Türker
Bazı annelerin toplumda yerleşmiş olan "kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi vermedim" sözü kızını yüceltmek değil aşağılamaktır. Bu sözü annelerin gururlanarak söylemeleri onların ne denli cehalet içinde ve Allah’tan uzak yaşadıklarını gösterir. Allah’ı aşkla seven, O'ndan korkan ve O’nun sınırlarını korumaya çalışan bir annenin kızının eşi olacak insanda aradığı özellikler bunlar olmamalıdır.


:BJFI:
Günümüzde evlenmek isteyen kişi kendisini tanıtırken tüm diğer özelliklerinden önce mal beyanında bulunur; çünkü adayların ilk sorusu bu yönde olacaktır. Televizyonlarda ise evlilik programı adı altında dehşet verici programlar yapılmaktadır. Milyonların gözü önünde “elimde şu mallarım var karşılığında da şöyle birini istiyorum” şeklinde adeta köle ticareti yapılıyor gibi bir durum yaşanmaktadır ve bu oldukça ürkütücüdür.

İnanan insan için ise eş adayında aranan özellikler din ahlakını yaşamak takva sahibi ve akıllı olmak olmalıdır. Zenginlik ve kariyer sahibi olmanın kıstas kabul edilmesi bu özelliklerin gurur vesilesi sayılması o genç kızı aşağılamaktır ve satılık bir mal yerine koymaktan pek de farklı değildir.

Bazı annelerin toplumda yerleşmiş olan "kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi vermedim" sözü kızını yüceltmek değil aşağılamaktır. Bu sözü annelerin gururlanarak söylemeleri onların ne denli cehalet içinde ve Allah’tan uzak yaşadıklarını gösterir. Allah’ı aşkla seven, O'ndan korkan ve O’nun sınırlarını korumaya çalışan bir annenin kızının eşi olacak insanda aradığı özellikler bunlar olmamalıdır.

Bu şekilde yanlış telkinler alan kızlar da evlenmek için hep zengin birini arama eğiliminde olmaktadırlar. Kişinin karakteri Allah’a bağlılığı hiçbir şekilde önemsenmemektedir.

Kur’an ’da ise "...Şüphesiz Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir haber alandır." (Hucurat Suresi 13) ayetiyle insanların üstünlüğünde tek kıstasın takva olduğu bildirilmektedir.

Samimiyetsizlik ve yapmacıklık da günümüzde bütün insanların başının belasıdır. Samimi insanın tüm davranışları içinden geldiği gibidir ve doğallığı nedeniyle çevresindeki insanları olumlu etkiler. İnsanın mimikleriyle konuşmalarıyla ve düşünceleriyle tam anlamıyla kendi olması gerekir. Ancak cahiliye insanı düşüncelerinde dahi samimiyeti yaşamaz. Sevdiği insana kurnazlık yaparak tuzak sorular sorar tuzak üsluplar kullanır; böylece karşısındakinin tepkilerini ölçmeye çalışır. Bu çok yorucu bir şeydir ve dürüst bir kişi sevdiği insana bu tarz oyunlar oynamaz. Ayrıca kendisine böyle oyun oynandığını bilen insan karşısındaki insanı sevemez. Mümin kadın ya da erkek sevgisini son derece dürüst ve samimi gösterir asla tuzak kurmaz. Allah’ın rızasını düşünen bir insan en iyisini en hayırlısını düşünür eşinin de ona güveni tamdır.

Allah korkusunun ve sevgisinin yaşanmadığı bir evlilikte insan nasıl mutlu olabilir? Böyle bir evliliğin yaşandığı bir ev adeta ahiretten önce dünyada cehenneme benzeyen bir ortamdır. Sürekli yalan söyleyen birbirine oyun oynayan taktik geliştiren bu kişilerin mutlu olması imkansızdır. Bulundukları ortamlar sürekli aldatmaların yaşandığı bir tiyatro sahnesi gibidir… Kısacası nefes almadan yalan söyleme üzerine kurulu bir sistemdir bu…

İnanan insanın eşinde aradığı şey akıl samimiyet dürüstlük ve güvendir. Güven duymak insanı çok rahatlatır. Güven de Allah korkusu ve Allah sevgisi ile olur. Yani bir insan eşinin Allah’tan gücü yettiğince korktuğuna inanıyorsa Allah’a tutkuyla bağlı olduğuna ve Allah’a tam teslim olduğuna inanıyorsa o zaman güvenin konforunu yaşar.

İnsanı insan yapan ruhundaki o derin ve güzel ahlaktan kaynaklanan Allah’ın mucize olarak meydana getirdiği güçtür. İşte bu Allah aşkıdır o tarif edilemeyen güzellik odur ve mümini çok etkiler:

“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise Rahman (olan Allah) onlar için bir sevgi kılacaktır.” (Meryem Suresi 96) Kuran ahlakı insanı tam anlamıyla özgürleştirir ruhtaki sevgiyi alabildiğine sonsuza doğru açar aksi halde sevgi ve tutku boğulmuş olur; dolayısıyla insan hapsedilmiş olur. Samimi inanan insan ise sonsuza kadar özgürlük içerisindedir. Mümin kadın ve erkekler ahirette de gerçek kurtuluşa kavuşacaklardır:

(Bütün bunlar ) Mü’min erkekleri ve mü’min kadınları içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokması ve kötülüklerini örtüp-bağışlaması içindir. İşte bu Allah katında ’büyük kurtuluş ve mutluluk’tur. (Fetih Suresi 5)





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İş dünyası ve aile yaşamı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aile İçi "Şiddetli" Şefkat
Kur'an'da Erkek Üstün Mü?
Evlerin En Dayanıksızı...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler"
Dünyalık Peşindeki Din Adamları
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık
Münafık Matruşka Gibidir...
Yalanın Rengi
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II
'Allah Baba' ve 'Allah Seni Yakar': Çocuk Eğitiminde İki Yanlış
Birlikte Allah'ın İpine Sarılma Zamanı Gelmedi mi?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.