İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil |
|
||||||||||
|
Saatlerce konuşup gülüşüyoruz. Sanki yaşadıklarımın ruhumun üstüne bastırdığı ağırlık yok oldu. Her şeyi, herkesi unuttum. Sanki sadece üç kişiyiz bu koca evrenin içinde. Yemeklerimizi bitirdikten sonra birer kadeh şarap içiyoruz ve sessizlik ruhlarımızı hakimiyeti altına alıyor. Tek yaptığımız Boğazı izlemek ve şaraplarımızı yudumlamak... Derken telefonum çalıyor ve tahmin ettiğim gibi arayan Kaan. Açmak istemiyorum ama onu tekrar meraklandırmak ve kırmak istemem. -Alo. -Beren? -Evet? -Neredesin? Ben eve geç geldim bugün, seni evde sanıyordum ama yoksun. -Ben Defne ve Sercan'la birlikteyim. Ama birazdan kalkarız. -Tamam tatlım, seni seviyorum. Defne ve Sercan'a selam söyle. -Peki. Görüşürüz. -Görüşürüz. Bir kaç dakika sonra hesabı ödeyip lokantadan ayrılıyoruz. Sercan ve Defne'yi evlerine bırakıp eve gidiyorum. İçeri girdiğimde Kaan'ı görüyorum. Televizyon izliyor. Yemek yapmış, yemiş. Aslında keşke beni görmese ve merdivenlerden yukarı sessizce çıkıp kendimi yatağa atsam. -Hayatım. Neşeli bir şekilde sesleniyor. Cevap vermek istemiyorum. Şu an ondan o kadar uzağım ki. -Efendim? -Nerelerdeydin bakalım? Defne ve Sercan nasıl? Hasret giderdiniz mi? -İyiler, evet. Yavaşça yanıma geliyor ve bana sarılıyor. Bir süre o şekilde kalıyoruz ve ardından onu yavaşça geri çekiliyorum. -Ben çok yorgunum Kaan. Yatıyorum. -Tamam tatlım bende geleceğim birazdan. Merdivenlerden yukarı çıkıp odaya giriyorum. Uykum var dedim ama aslında yok. Banyoya gidip küvetin içini dolduruyorum ve biraz dinleniyorum. Evet, şimdi çok daha iyiyim. Kapının tıkladığını duyuyorum ve Kaan içeri giriyor. -Hani uykun vardı? Yatmamışsın. -Ah, şey... Biraz dinlenmek istedim. Uykum kaçtı ama hala yorgunum. Sen uyu ben film izleyip öyle yatacağım. -Sen bilirsin. Sanki bir şeyler olduğunu anlamış gibi bir bakış atıyor ve banyodan çıkıyor. Az sonra küvetten çıkıyorum, banyonun kapısını açıyorum ve tam karşımda uyuyan Kaan'ı görüyorum. Hiç uykum yok, sadece oturmak ve kafamı dağıtmak istiyorum. Kendime bir kahve hazırlıyorum ve bir film açıyorum. Erkekleri Tavlama Sanatı. Film bittikten sonra yukarı çıkıp yatağa uzanıyorum ve anında gözlerim kapanmaya başlıyor. Kendi kendime tekrar ediyorum; 'Tamam, yarın yepyeni bir gün olacak.'
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ezgi Yavuz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |