Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Düþündüm de insanoðlu ölümü anlamak ve kabul etmek için yaþamak zorundadýr. Hakkýyla yaþamayan ölümü pek aðýr ve ürkütücü bulur. Can, tenden ayrýlmayý düþünmek bile istemez. Ýnsan, hakikatiyle bir türlü yüzleþemez. Çünkü kýymet verdiðimiz; duyularýmýza hoþ veya endiþe verici yani bir biçimde anlamlý gelen her þey yaþamýn içindedir. Ölüm ise gayba dairdir. Gaybý ise zihnimizde bir olasýlýk olarak -belki- bilebiliriz. Fakat gaybý hissedemeyiz. Anlamlandýramadýðýmýz, duyularýmýza gelmeyen herhangi bir þey ise yalnýzca bir rüya kadar hayatýmýza dahildir. Her ne kadar bu rüya hakikatin bizatihi kendisi olsa da... Oysa hayatý layikiyle idrak eden, duyularýn ne denli yanýltýcý olabileceðini kavrar. Artýk onun için hiçbir þey anlam ifade etmeyecektir (Çünkü ölüm vardýr). O, her þeyin boþ ve deðersiz olduðunu bilir. Hissetmemeye baþlar. Artýk onun için tek kurtuluþ -kaderin bir cilvesi olsa gerek- ölümdür. Gaybý yine ayýrdedemeyecektir belki, fakat bu deðersiz taþ yýðýntýsýnda kalmak da istemeyecektir. Yaþamak, böyle bir varlýk için, kafeslenmekten öte bir þey deðildir. O, bu evrene ait olmadýðýný bilir. Çünkü o, zamana mahpus olmuþluðunun bilincindedir. Öyle ki, her mahkum gibi, önüne konan ve fenomen olarak leziz addedilen her hazda bir acýlýk duyar. Ham olanlar buna “þükürsüzlük” der. O ise kendilerine, “gerçek” diye yanýt verir. “Gözünüzü açýn ve parmaklýklarý görün! Siz önünüzdeki zevklerle oyalanadururken, ipinizin çekilmesi an meselesidir. O an gelene kadarsa; Gardiyanlarýn yumruklarý zamansýz inecektir. Leþ kargalarý bile size alayla gülecektir... Parmaklýklarý gözlerimle görmüþ deðilim. Onlarý, evrenin tam olarak neresine yerleþtirdiðini de bilemiyorum. Ama bir ihtimal, son nefesimden hemen önce, gözlerimdeki perde inmeye baþladýðýnda onlarý benim için görünür kýlacaðýný sanýyor ve umuyorum. Fakat ayaðýmdaki prangalarý, ruhumu kaplayan örtüyü, kargalarýn her mutluluk soframda, hiç sektirmeden, sanki alelade bir tesadüfmüþ gibi beliriþlerini dikkatimden kaçýrman o kadar da kolay olmuyor. Üzerimdeki mahkum kýyafetini de görüyorum. Ve alnýmdaki kara lekeyi... Çünkü lanetlenmiþ olarak doðdum ve hiç iþlemediðim bir günahtan sorumlu tutuluyorum. Bu yerde kalamam. Eninde sonunda zindanýndan kaçacaðým. Tek çýkýþ noktasýnýn daraðacý olduðunu öngörmeme raðmen, o küçücük diðer ihtimali, esas özgürlüðe açýlan hava boþluðunu boynuma ilmeði geçirene dek aramayý sürdüreceðim. Çünkü sýnanmak istemiyorum. Çünkü sadece rahat býrakýlmak istiyorum. Çünkü bu savaþýn bir parçasý deðilim. Kimseyle ne bir derdim ne de hesabým var! Peki neden mi bir ahmak gibi kaçýþ planýmdan sözedip duruyorum? Sadece evrenin varlýðýmý hafife almasýný diliyorum. Çünkü böylesi beni görünmez kýlacak ve iþimi kolaylaþtýracaktýr. Hal böyleyken, o leþ kargalarýný cismimden uzak tutar mýsýn? Ve ruhumu gardiyanlarýn için görünmez kýlar mýsýn?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Umut Salih Tiryakioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |