Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Servis aracımız Adli Tıp Kurumu'nun önüne vardığında saat takriben 10:00'u gösteriyordu. Bizleri iki gruba ayırdılar. İlk grup içeri girdiğinde biz bahçede oturmuş sıramızı beklemeye başlamıştık. Heyecandan içim kıpır kıpırdı, yerimde duramıyor ardarda sigara yakıyordum. Daha önce hiç ölü insan bedeni görmemiştim ve bu benim ilk otopsi deneyimim olacaktı. Bu yüzden oldukça tedirgindim. Son sigaramı yarısına kadar içmiştim ki seslendiler. Ağır ağır içeri yürüdüm. Otopsi odasına adım attığım anda, daha öncesinde benzerine rastlamadığım ağır bir koku burnuma hücum ediverdi. Neredeyse kusacaktım. Bir kaç kişi dayanamayarak kendini dışarı atmıştı. Ben çıkmadım. Bir arkadaşımın tavsiyesine uyarak ağzımdan nefes almaya çalıştım ama bu defa da o cesetleri içime çekiyormuşum gibi hissederek daha da huzursuz oldum. Ağzımı ve burnumu mendille kapatmış olmama rağmen o kesif koku rahatsız ediciliğini sürdürüyordu. Ta ki gözlerim cesetlere değene dek... O anda içimi kaplayan ürperti, cesetlerin kokusuna baskın gelmişti. İki cansız beden boylu boyunca uzanıyordu. Biri genç bir kadına diğeri ise orta yaşın biraz üzerinde bir adama aitti. Erkek olanın otopsisi yapılmış olacak, gövdesi iki yakasından bir sicimle dikilerek tutturulmuştu. Bizler, şu yüzünde hafif bir tebessümle uyumakta olan talihsiz kadının otopsisini gözlemleyecektik. 22 yaşlarında... Akıl hastasıymış. Kendini ambulanstan aşağı attığında başını yere çarparak beyin kanaması geçirmiş... Kafa derisini yüzdükten sonra başından ense kökünün üstüne kadar uzanan kırığı da gösterdiler. Bir sonra ki işlem -şimdi yazarken bile geriliyorum- kafatasının tepesinden kesilerek ayrılması idi. Başı tepesinden açıldığında, kandan kıpkızıl olmuş beynin bir ortaya çıkışı vardı ki böylece gruptan bir kaç fire daha vermiş bulunuyorduk. Beyni çıkardılar. Bu, hiç de tasarımlarımda olduğu gibi boşlukta asılı durmuyordu. Ayrıca beynin çevresinde fikirler de uçuşmuyor, bir kurgunun yahut dizgenin merkezini teşkil eden sembolik ve mistik bir özellik de arzetmiyordu. Her yanını kuşatan elektriksel ağdan, fikir yıldırımlarından da eser yoktu. Sadece kırmızı, ıslak ve kıvrımlı bir iç organdı gördüğüm. Cesedi göğsünden karnına kadar yardılar. Hatırlıyordum. Bu, kanuni bir zorunluluktu. İlgili kanun maddesine göre, “Otopsi, cesedin durumu olanak verdiği takdirde, mutlaka baş, göğüs ve karnın açılmasını gerektirir.”di. Düz ve ince bir hat üzerinde uzanan derin bir kesik gövdeyi ortadan ikiye ayırmış, iç organlar dışarı taşmaya başlamıştı. Benzer bir manzaraya belki kurban kesilirken rastlanabilirdi ancak bu defaki bizden biri, bizim gibi bir insandı. Gözlerimi kırpmadan izledim. Hem kendimi ileriye hazırlamak hem de hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak niyetindeydim. Beni en çok şaşırtansa otopsi işlemi tamamlandıktan sonra beynin eski yerine değil karna yerleştirilmesi olmuştu. Bu haliyle kafatasına sığmazmış. Ve hayatlarımızın büyük çoğunluğunda karnımızda uyanan arzuları doyurmak için kullandığımız beyin, böylece olması gereken yere oturtulmuş oluyordu. Cesedi dikmelerini bekleyemedim. Kendimi dışarı attım ve biraz yürüdüm. Ceset kokusu gün boyunca beni bırakmayacaktı. Gördüklerim, nihayet, kanaatimi pekiştiriyordu. Evet, ben bir mahkumdum. Kademe kademe önce şu köhne kainata sonra da yazarın bedenine hapsedilmiştim. Bunu ilk defa dün sabah Adli Tıp Kurumu'nda farkettim. Buradan kaçmanın bir yolu olmalıydı. Bu, ben olamazdım. ***
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Umut Salih Tiryakioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |