..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > Fuat Türker




30 Kasım 2010
Sevgisizlik  
Fuat Türker
İnanan insanların çok ciddi bir tavır sergilemesi gerekir. İnsanları güzel ahlaka davet etmek, Allah sevgisinin o kucaklayıcı sıcaklığına insanları yaklaştırmak, gerçek sevginin ve aşkın güzelliğini insanlara anlatmak, her şeye Allah aşkıyla bakmak, Allah’ın tecellisi olarak görmek dünyadaki güzel ve mutlu yaşam için esastır...


:AGDI:
Sevgisizliğin günümüzde tüm dünyayı sardığı, insanların birbirlerine daha yabancılaştığı çok açık gerçektir. Küçük yerlerde, kasabalarda, köylerde daha dostane, daha sıcak ortamlar hala vardır. Ancak büyük kentlerin cadde ve sokaklarında insanlar göz göze gelmez hatta birbirlerinin yüzüne bakmaz.

İnsanlar arasında sevgi ve muhabbet yoktur. Derin ve samimi sevgi insanların ellerinden alınmış durumda ki bu, insanın ruhunun alınmış olması gibi bir şeydir. Çünkü kişi sevgiyi yitirdiğinde geriye ne kalacaktır?...Bu, insanın içinin boşaldığı, manevi anlamda tükendiği anlamına gelir. Oysa her yerde, her ortamda sevgi, hoşgörü, şefkat ve merhametin esas olması gerekir.

Din ahlakını yaşamayınca, kişinin kalbinde Allah aşkı olmayınca, çevresine de Allah aşkıyla bakamaz. Allah aşkıyla etrafa bakamayınca içindeki tutkuyu ve sevgiyi; o muhteşem gücü kaybeder. Sevgi ve aşkı kaybettiğinde, insanın içinde korkunç bir boşluk meydana gelir ve artık yitirilenlerin yerini sıkıntı, azap, korku, gerginlik, kuşku ve panik alır. Bu acıdan kurtulmak için de birçok insan ya uyuşturucu ya da aklı örten, insan bedenine ve ruhuna zarar veren tehlikeli maddeler kullanmaya başlar ve doğaldır ki sonuç da çok kötü olur.

Hem ruhsal, hem bedensel, hem de maddi yönden çöken bu insanlar, sürekli hata yapar, suç işler ve şeytanın bataklığa benzer karanlık sisteminde yaşarlar. Bu nedenle inanan insanların çok ciddi bir tavır sergilemesi gerekir. İnsanları güzel ahlaka davet etmek, Allah sevgisinin o kucaklayıcı sıcaklığına insanları yaklaştırmak, gerçek sevginin ve aşkın güzelliğini insanlara anlatmak, her şeye Allah aşkıyla bakmak, Allah’ın tecellisi olarak görmek dünyadaki güzel ve mutlu yaşam için esastır. İnsanlar ancak iman ettiklerinde gerçek anlamda mutlu olacaklardır.

Diğer yandan, inanmayan kişi ise para, yiyecek, içecek, zenginlik, kısacası her şeye sahip de olsa bir türlü mutlu olamaz. Elde ettiği her şeyi bir gün yitirebileceği korkusu içinde huzursuz bir yaşam sürer. Ekonomik yönden çıkmaza girip batmak ve her şeyini kaybetmek, hastalanmak, çocukları için endişelenmek gibi korkulardan bir türlü kendisini kurtaramaz. Her gün yeni bir endişe ve acı içerisindedir. Dolayısıyla sinirleri de çok bozuktur.

Sonunda yaşamın her anı kişi için adeta cehenneme döner. Boğulacağı endişesiyle, su içmekten dahi korkacak duruma gelir; korkuları sayılacak olursa binlere ulaşır. Deprem korkusu, yangın korkusu, terör korkusu, hastalık korkusu…İnsan zayıf bir varlıktır ve bu kadar korkuyu kaldıramaz. Böylece toplumda sağlıksız yaşayan bireylerin sayısı artar.

Oysa insan Allah’a güvenip dayandığında yani tevekkül ettiğinde; bereket, bolluk, huzur, mutluluk ve güzellikler içerisinde yaşar. Allah’ın koruması altında olduğunu bilmek, Allah’a imanın önemli bir şartıdır. İnsan Allah’a güvenmiyorsa zaten inanmıyor demektir.

Bencillik Yerine Sevgi Ve Özveri

İnkarcı felsefeler toplumda bencillik ruhunu, egoizmi yerleştirir. Bencil kişi, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantığındadır. Egoizm çok rahatsız edici, korkunç bir özelliktir. Bu karakterde insanların oluşturduğu bencil toplumlar sürekli kendi çıkarlarını gözetirler. Böyle bir toplumda hak, hukuk tanınmaz; sevgi, şefkat, merhamet ve saygı gibi duygular çok gereksiz görülür.

İnsanlar Allah’a tevekkül etseler, O’nun yarattığı her şeyde hayır görseler, merhametli olsalar, komşularını kendilerinden daha çok koruyup  kollasalar, Peygamberimiz(sav)’in “komşusu açken tok olan bizden değildir” sözünü güzel bir ahlak kuralı olarak yaşamlarına uygulasalar bambaşka bir ortam olur.

İnanan insan yaşlılara şefkatle yaklaşır, yardımcı olur. Ancak din dışı ortamda yetişen bencil bir kimse, yaşlı insanlara yardımcı olmaz; otobüsteyse pencereden dışarıyı izler, yoldaysa elinde paketleri olan yaşlıya yardım etmez, kafasını çevirir saygı ve sevgi göstermez. Oysa insan yardım ettiğinde sevinç duyar ve Allah o zaman güç, kuvvet ve mutluluk verir. Kurnazlık yaptığını zanneden kişi, bu güç ve huzuru kaybederek o zalimce egoizminin karşılığını hemen orada almış olur.

İnsanın Allah’a olan imanı arttıkça, sevgi gücü de artar. Bu, kişinin çaba göstermesi sonucunda elde edeceği bir şey değildir. Allah imanında samimi olan her kulunun kalbine bu duyguyu ilham eder. Mümin ise, bu nimeti elde edebilmek için samimi olarak dua eder, bunu Allah’tan sürekli ister. Allah'a herkesten ve her şeyden çok daha derin bir aşk duymasına rağmen, bununla yetinmez; sürekli olarak Allah’ı çok daha da fazla sevmek için yine O’na yalvarır. Allah’a olan sevgisi arttıkça Allah’ın yarattığı güzelliklere olan sevgisi de artar. Sonsuz güzellikleri sanatının içinde yaratan Allah’ın Sani sıfatıyla yarattığı güzellikleri sevmede bir sınırı yoktur.

Samimi inananlar, Allah’ın verdiği en büyük nimetlerden olan ’sevgi gücünü’ çok iyi kullanmaya ve Allah rızası için sevgiyi yaşama konusunda tüm engelleri kaldırmaya çaba gösterirler.

Gerçek ve samimi sevgi; Allah’ın yalnızca samimi inananlara verdiği en büyük nimetlerden biridir. Allah’ın hoşnutluğunu amaç edinmeyenler ve tavsiye ettiği güzel ahlakı yaşamayanlar, gerçek sevgi gibi bir nimete asla ulaşamayacaklardır. İnsanların birçoğu sevginin taklidini yapar ve gerçek sevgiyi yaşıyormuş gibi görünmeye çalışır. Ancak sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya tek layık olan Yüce Allah, iman etmeyenlere bu sevgiyi vermeyeceğini, yalnızca iman edenler için bir sevgi kılacağını Kuran’da haber verir:

“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilin (Mey) En Numaralar - I
Bilin (Mey) En Numaralar - II
Kentlerde Yaşanan "Sessiz Din"
Güçlü Aile Güçlü Toplum

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler"
Dünyalık Peşindeki Din Adamları
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık
Münafık Matruşka Gibidir...
Yalanın Rengi
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II
'Allah Baba' ve 'Allah Seni Yakar': Çocuk Eğitiminde İki Yanlış
Birlikte Allah'ın İpine Sarılma Zamanı Gelmedi mi?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.