..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi en azgın yüreği uysallaştırır, en uysal yüreği azdırır. -Alexis Delp
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Varoluşçuluk > Aydın Akdeniz




19 Mayıs 2011
Kömür Karasıydı Elleri  
Aydın Akdeniz
Adımları hızlanırken, nedir çilesi şu kadının diye düşündü. İlle de ütülü olacakmış giysileri. Ütüye kömür doldururken solgun parmakları sımsıkı kavrardı kırık ahşap sapı. Nasırlaşan avuçları bazı geceler yüzüne kapanırdı. Evden uzakta koca iki yıl. Neler değişmişti yokluğunda kim bilir? Topuk sesleri zeminde yankı bulurken vızıltılar bahçenin her yanında. Başının üstünde uçuşan saydam kanatlar göğün maviliğinde kararan beneklere dönüşerek vızıldıyordu.


:BDDD:
Adımları hızlanırken, nedir çilesi şu kadının diye düşündü. İlle de ütülü olacakmış giysileri. Ütüye kömür doldururken solgun parmakları sımsıkı kavrardı kırık ahşap sapı. Nasırlaşan avuçları bazı geceler yüzüne kapanırdı. Evden uzakta koca iki yıl. Neler değişmişti yokluğunda kim bilir? Topuk sesleri zeminde yankı bulurken vızıltılar bahçenin her yanında. Başının üstünde uçuşan saydam kanatlar göğün maviliğinde kararan beneklere dönüşerek vızıldıyordu.
Çilleri vardı yüzünde, yanaklarına kümelenmiş küçücük, sarı sarı. İp atlarken “ çilli kız” diye takılmışlardı da aynaya bakmıştı. Açık pencereden parlak zemine süzülen yeşil gölgelerin izin verdiği ölçüde sayardı bu benekleri. On sekiz, on dokuz, yirmi. Öteye gidemezdi ama. Yapraklarla kararırdı her şey. Gözlerine sancılar girerdi. “ Ne dikiliyorsun saatlerce orada!” Olmuş muydu gerçekten o kadar! Beneklerini, üstelik yalnızca bir kısmını sayabilmişken işittiği şeye de bak.
Fırlardı hemen sokağa. Şarkılar söyleyen iki kolun havada çizdiği dairelere yakalanmamak için zıplamaktaydı. Şehrin kenar mahallesindeki çatılar da ısınırdı güneşten. Göz kamaştıran beyazlık ufukta tepenin ardına kayarken, sokakta izlerdi günü. Ve sokaktakiler. Örneğin Ayşe Hanım. Yıllardır yanmazdı ışıkları. Evi ha çöktü ha çökecek. Kalabalıkmış o vakit cenazesi. Öyküsü bile yazılmış. “ İnanma, palavracının tekidir o muhtar.” Demişti komşuya babası.
Yalnızca palavracı mı, mirasçılarından yarı fiyatına almışmış o viraneliği. Konduruvermişti üç katı. Üst üste üç ev. Nasıl görünürdü ki oradan sokak?
-     Gitmeyeceksin bir daha oraya
-     Sana ne! İstediğim yere giderim.”
-     Söylerim bak, ama anneme.”
-     Söyleee. İnanmaz ki sana.
Ayrılmazdı peşlerinden. Üç yıl önce ip atlayan kızların yanında. Şimdi de çarşıya pazara giderken bir gölge gibi her yerde. Eline sıkıştırılan “üç beş kuruşla da” yetinmiyor üstelik. Kızlardan biri çıkışmıştı ona, “ Git buradan sünepe! Hadi o, üvey kardeşin anladık. Ya biz neyin oluyoruz.”
Yasaktı evde o kelime. Herkes sus pus. Sokakta yalpalayan adımlarını alkol kokusu izlerdi. “ Saçımı süpürge yaptım sana,” diye başlayan sitemi, duvarlara çarpan bir şeylerle kesilirdi. İri, soğuk buz parçalarını alırdı o da ağzına.“ Öhhö, öhhööö. yeme şunları be kızım!” Ama o, bu kez tütün kokuları arasında “Ağlama Mustafa’m yok bir şeyciğiiim,” diye sayıklar.
Anası “ dökecek biraz kurşun bulalım, getirin şu tavayı .” Sırnaşarak bir şeyler soruyor Mustafa’da. Ona “ Patlama hemen bekle de gör” diyorlar.
“ Nerede o, baban olacak adam!”
“ salonda uyuyor.” Bir şeyler mırıldanıyor sesler. Dalgalanan tül perde de, üşüyor o. Ay ışığında sadece iki tek çizgi. Kulakları dikilmiş tekir kedinin. Teninde bir yırtılma. Fırlıyor karanlığa Tekir.
“ Tıpkı anası!”
“ Sus” diyor diğeri.
“ Duyacak.” Ama duyuyor. “ Otur sakın kımıldama. Allah korusun koluma değerde yanarsın sonra” Mustafa, ağlamaya başlıyor yeniden.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın varoluşçuluk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kapela
Sabri Bey'in Hikayesi
Baştan Karaymış Baştankaralar
Kadeh Ustası
Virginia Woolf, Gölgesi Olmayan Kadın
Zühre"ye Kanat Çırpmak
Diasporada, Yalnız Bir Türk`ün Sevdası
Maça Kızına
Tabelacı
Düşleriniz "Ferrari" Kadar Ulaşılmaz Olmalı

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit
İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De!
Ayşe Hanım'ın Ölümü (1)
Deve Dikeni
Kuzey İkliminin Zemherisin de Bir Başkadır Anıları Düşlemek!
Telefon Kulübesinde, Ölüme Çeyrek Kala!
Ayşe Hanım'ın Ölümü (5)
Tac Mahal'de Med Cezir Manzaraları
Ahlatın Yanı
Ayşe Hanım'ın Ölümü (6)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hisseden Payıma Metafizik Aşklar Düştü [Şiir]
Mihenk Taşı [Şiir]
Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! [Şiir]
Aynanın Ötesinde Görünen... [Şiir]
Köşe Kapmaca Oynarken Ayrılık... [Şiir]
Dilemma [Şiir]
Faust ve Pan Arasında, Bir Garip Diyalog..! [Şiir]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası`nda (Iı) [Roman]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası'nda [Roman]
Politik İllüzyon ve Babil"in İskambil Kuleleri [Roman]


Aydın Akdeniz kimdir?

Yazı vazgeçemediğim bir tutkudur benim için. Vaz geçemediğim, kendimi sorguladığım anlardır, o anlar. Kendimi bulduğum, yaşama anlamını kazandıran o ya da bu şekilde duygu yüklü anlar.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Goethe, Stendhal, Shakespeare, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın Akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.