Meçhule Yazılmış Mektuplara Derkenar
Seher vakitlerinde, Kâbe siyahı kirpiklerinde bir katre gözyaşı olmak istiyorum. Turna teleklerinde selâmlar yolluyorum meçhul ve bî bedel iklimine…
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Seher vakitlerinde, Kâbe siyahı kirpiklerinde bir katre gözyaşı olmak istiyorum. Turna teleklerinde selâmlar yolluyorum meçhul ve bî bedel iklimine…
İnsanlar, çoğu zaman gündelik yaşamlarından tutun da bütün yaşamlarının akıbetini biçimlendiren olayları bekleyişlerle, umut etmekle vakitlerini geçirirler. Oysa ki bu yaşamda beklemek en büyük güçken, buna gücü kalmayanlar ise yalnızca umuda sarılmak zorundadırlar.
Dilimdeki çekingenliği de anlar mı bakışların? Öyle bakma diyorum sana. Dalgınım... Ürkek zamanların hırçın çocukluğunu taşıyor yüreğim. Yenilgileri kabul etmeden..
Ayrıca bu cevabı sizlerle paylaşacak kadar güçlü ve cesur da değilim. Bu durumu ister ketumluk, ister korkaklık, isterseniz de ifşa kabul edin…
Yine zamanı düreceksin avuçlarında. Bembeyaz zambaklar açacak vadinde. Benim muhayyel ülkemin muhayyel perisi… bekle bekle…
Elimi kolumu kaldıramadığım bir sabah olmadı henüz.. /geceden yazıyorum yazılacak olan ne varsa ve geceden başlıyorum yokluğun hüznünü tasimaya..
"Kâğıt kalemin kundağı, sardım sarmaladım ikisini, hazırladım harfleri, bayram günü giyinmiş gibi, hayallerimi özgür bıraktım ve utanmadım, korkmadım, çekinmedim, zorlandım ama pes etmedim, vaktini bekledim, emek sabır demekti, satırlarım filiz verene kadar bekledim."
tanıtım metni aslında bir adamdır hayatımıza etki eder edit yapar ....
dilimden çikan ilk sözcük anne....ve ardından gelen sahip oldugum iki güzel kavram aynam ve o
Saatlerdir camdan doğanın manzarasını izlemekteyim…Yalnızım…Hayatımı romanlardan başka paylaşabildiğim daha doğrusu paylaşmaya cesaret edebildiğim sadık bir dostum yok…Hiç olmadı zaten…
Onlar yürekleri dumansız yanan sevenlerdi..
Onlarınki;
yalan gerçekte bir giz,
bir büyü, bir hayal, bir düş..
Onlarınki özgür ancak saklı bir sevda....
Şimdi kan damlatıyorum pervazıma, gözlerimden aşağı beynimin derinliklerinden boşalan bir ruh ile kırmızıya boyuyorum çölümü. Elimde yokluğundan kalma kara bir namlu ile boşluklar yaratıyorum zihnimin içinde. Ya gelirsin yahut gelseydin, içimde çiçekler büyütürüm, ya gelmezsin yahut gelmedin; boşluğa bir kıvılcım atar giderim…
Ufuktan geliyor yalnızlık, ufuktan ve ufaktan süzülüyor koynuma! Savrulan bir koku siniyor, hüzün "gülkurusu" avuçlarımda…
halt karıştırdıklarını sananlar sıçtıkları bokun genelde kokusunu duymayanlardır. Bu türler güzelim dünyayı kana bulayanlarla ortakdırlar...necmi dayan
Gece boyu kımıldamadan uyuyoruz(!) Kımıldarsak içinde bulunduğumuz çuvalın şeklinin bozul....
Geceleyin, tam da kendini iyi hissetmediğin vakitlerde camdan gökyüzüne bakmak, belki içinden de olsa bazı şeyleri sorgulamak istersin.