Umut Gözlü Yar
Artık yanlış yüzler ve silik kelimelerle dolan çöp bidonum olmayacak ve yıldızlarda aramayacağım sevgi umutlarında ötesinde demiyeceğim
"Her yeni gün, hayatın sunduğu bir fırsattır; yaratıcılığını uyandır ve kendi anlamını yazmaya başla."
"Her yeni gün, hayatın sunduğu bir fırsattır; yaratıcılığını uyandır ve kendi anlamını yazmaya başla."
Artık yanlış yüzler ve silik kelimelerle dolan çöp bidonum olmayacak ve yıldızlarda aramayacağım sevgi umutlarında ötesinde demiyeceğim
Belkide hepimizin hayatında platonik olarak başlayan bir aşk vardır. Sonrada başladığı gibi biten. Ama hep özel bir yerde kalan ve hiç tükenmeyen bir aşk.
Ulaşılmayan aşklar mı kalıcılığını korur diye soruyorum hep kendime. Mesela efsanelerde öyle değil midir? Aslı ile Kerem, Leyla ile Mecnun gibi. Kavuşsalardı
Konuşulamadık ne çok kelime varsa geldi bir araya; “cümle” dedik adına. Paylaşılamayan ne kadar endişe varsa buluştu bir sayfada, “şiir” dedik adına/ Ve bunlar senin layık olduğundan çok daha başarısız itirafımın son satırlarıydı..
Sana 'mutlu aşk yoktur' demiştim, hatırladın mı?Ve sen bana bunun asla doğru olmadığını anlatıp durdun. Haklıydın. Peki ya sana hoşçakal demek zorunda olduğum o son dakikalar? Yanyana uyukladığımız gecelerin ertesi? Mutsuzluk senden ayrılmak zorunda olduğ
sen bilmesen de, sayfalardolusu, herşey sana yazıldı defterde...
beni hiç unutamayacaksın biliyorum. ben ısrarla unutmanı isteyeceğim, fakat sen unutamayacaksın. bense ömrüm boyunca bir yara olarak taşıyacağım seni. gittiğim her yere... yüreğimde bir yer
Kısacık bir paragraftan dünyaya taşacak kadar özel olmana ithafen yazıyorum bu satırlarımı. İnsanı deli eden mükemmeliğine ithafen yazıyorum bu satırlarımı.Tek bildiğim, bu en kısası ve en anlamlısı…
Asli olarak kontak siluetinde kararmak, arzu edilen mutlak reel, bir o kadarda yâdsıma olarak yuvalanmış konumda.
Çok agladım sen yokken. Gözyaslarım aradı ama bulamadı ellerini. Onlar ellerine kavusamadıkça ben daha çok agladım. Ben agladikcça sen kayıp kaldın.
gelme dediği yarının üzerinden yıllar geçti, sonunda her şeyi göze alıp, gittim ona...
mezarının üzerindeki otları yolarken dikenler takıldı elime, eve dönüp saatlerce ağladım...
Bak, her satır anlaşılmaz, ancak yaşanır bir fikr-i firarın ta kendisi yine. Sense en güzel gülüşünle gözlerimin önünde. Bana güç verdiğin için nasıl teşekkür etsem az sana. Çok garip, yine bilmeyeceksin bu anlattıklarımı da...
Sevgi paylaşılır diye bana hiç kimse söylemedi, öğretmedi de; sevginin paylaşım olduğu doğruydu. Ancak paylaşılan hep ben oldum.Son atar damarıma , daha ilerisi ayağımdaki dona kadar, artıklarıma kadar, baştan aşağı.
İlk defa birinin gözleri kelimesiz bıraktı beni. İçimin erkek yanı sendin ve senin içinin kadın yanı ben. Bu benzerliğin küçük gizleri vardı kimselerin anlamayacağı. Bazen benim iç sesimi senin dudaklarından duymak gibi. Kelimelerin anlatamayacağı öyle b
Akşamüstü... Herkes aldanmış, aldatılmıştı yine...
Yine geç kalmışım...Hep böyle yaparım zaten...Vaktinde hazırlanamam hayata, hep yanlış zamanda yanlış yerde olurum.