İnsan Olacaksın...
öyle sıradan işler yapmayacaksın...Ya madalyon almak için iyi yüzeceksin; ya da iyi yüzdüğün için madalyon alacaksın.
öyle sıradan biri olmayacaksın...
"Sabah 5'te uyanan tek canlı türü ya horozlardır ya da henüz uyumayı başaramamış yazarlar." - Douglas Adams"
"Sabah 5'te uyanan tek canlı türü ya horozlardır ya da henüz uyumayı başaramamış yazarlar." - Douglas Adams"
öyle sıradan işler yapmayacaksın...Ya madalyon almak için iyi yüzeceksin; ya da iyi yüzdüğün için madalyon alacaksın.
öyle sıradan biri olmayacaksın...
Dönüşün başı başlangıcın sonu arasındayız yine.Hayatın vermiş olduğu mutlulukla mutsuzluklarıda yaratıp bünyede tahribat yaratmasını sağlarız.
Peki bu neden ki?
Neden yoruyoruz kendimizi
Bünyemizi
Sen, dünyaya baktığım pencere, ruhumu anlatan tek kelimem ve ruhumun rengiydin. O yüzden ya, ben kendime uzaklaştığımda sen de silinir, ve geri geldiğimde pırıl pırıl parlardın. Senle gözlerimin ışığı da parlardı. Çünkü sen benim hayata baktığım renktin.
Ahmet Ümit
İçimizde Sakladığımız Acılarımız Ve Dostlar...
Herkes kendi hayatında başroldür. Diğerleri için belki figüran olabilir ama kendi hayatında o bir başroldür. Başrol ölene kadar değişemez öldüğünde zaten film biter.
Peki nerede aranmalı? Belgeler nereye aitler? Burası neresi? Kıbrıs değil mi? Kıbrıs’la ilgili belgeleri neden başka bir yer de aramalı insan? Yoksa; arşiv belgeleri, tarihi eser ve kültürel mirasata mı göç eder? Sadece insanlar değil midir göç eden? Ettiklerin ne olur? Ne yaparlar gittikleri topraklarda? Ne zor sorular
Uyku sorunum devam etmekte. Sadece barış sağladık aramızda. Ben, onu sık boğaz etmiyorum gelmesi için. O da ödül olarak, çok bekletmiyor artık beni.
Çocukları olsa da yanlarında geceleri buz gibi bir yatakta uykuyu hasretle bekleyenler… Göz yaşlarını yastığa akıtırken, bedenlerinin isteklerini çaresizce susturanlar, unutmaya çalışanlar…
Baş kapatmak,cahillikle eş tutulmuş yıllarca.Kapalı kadın,mürteci,bilgisiz,kapalı beyne sahip,doğurganlıktan başka vasfı olmayan zavallı olarak görülmüş bazı entellektüel aydınların(!)gözünde.
Benim yaşgünü tebriğim de bu işte….
O yılı, o günü; yaş gününü ilk kutladığımız yılı anımsayınca oldu bitti; başlarken yazmaya yoktu aklımda, böylesi…
Sadece aylar sonra yazabildiğim kısa bir nefesle kutlayacaktım, yaşgünü…
Sevgili bir dosta ithaf edilmiştir.
Sanırım bu yüzden hiç hayallerim olmadı benim. Belki bu yüzden yeni günden hiçbir şey beklemedim, bu yüzden yarına ait düşler kuramadım, ya da belki bu yüzden, hiç hayal kırıklığı yaşamadım ve yine belki bu yüzden, yaşadığım her şeyi olağan karşıladım.
Bu yüzden, bazen bir avuç kuru
Zülfü Livaneli