İşte "Sen!"
"Ben yaptım." "Ben çalıştım. Ben kazandım." "Ben bitirdim. Ben başardım." "Ben dua ettim; o yüzden oldu." Ben, ben, hep ben... Bilmez misin ki her şeyi Allah yapar; bizi de yaptıklarımızı da O yaratır.
"Yarın da mı aynı dertlerle uyanacağız? İyi bari, en azından bugünlük bir 'bugünlük' derdimiz var." - Terry Pratchett"
"Yarın da mı aynı dertlerle uyanacağız? İyi bari, en azından bugünlük bir 'bugünlük' derdimiz var." - Terry Pratchett"
"Ben yaptım." "Ben çalıştım. Ben kazandım." "Ben bitirdim. Ben başardım." "Ben dua ettim; o yüzden oldu." Ben, ben, hep ben... Bilmez misin ki her şeyi Allah yapar; bizi de yaptıklarımızı da O yaratır.
Teyzemin ölümünden sonra hissettiklerim.
Allah her an, kalplerimizde sakladığımız niyete, aklımızdan geçen her düşünceye şahittir. Doğduğumuz andan itibaren, son nefesimize kadar yaşadığımız her olaya şahit olan Allah, ahirette tüm yapıp ettiklerimizin karşılığını vereceğini şöyle bildirir
Zülfü Livaneli
Korkunç rüyalar görmeye başladım. Ellerim hissizleşiyor birine dokunurken, gözlerim renginden yoksun sadece bakıyor ama neredeyse tamamen görmüyor.
Cılız ve titrek ışığıyla çift gözlü penceresinden izliyor matrixi yine bugünlerde ruhum…
Bir an gelecek en unuttuğum yerden çıkıp gülecek diye bekliyordum hep. Bazen dualar yolluyordum günahlarına, cezalandırıldığım kadar bağışlansın istiyordum. Onsuz bir beni görünce, aldatılan çocuk, bıçaklanan göz, yankesilen ciğer, yırtılan perde, buruşan surat(...)bana beni anlatıyordu; anlatamıyordum!...
Toplumda, Müslümanlar garibandır, eziktir, yoksuldur; parası olsa bile zevksizdir, giyinmeyi, eğlenmeyi bilmez, güzellikten, estetikten anlamaz gibi bir imaj var. Mümin her şeyin en güzelini elde ederek, bu görüşü yıkar. Bu inkarcılar için büyük öfke konusudur, müthiş azaptır. Çünkü müminlerin başarısı ve gücü onların çok ağırına gider, canlarını acıtır.
Ayın yirmi biriydi güzelliğin,,,,Gitmelere yıkandım,sana çekildi sularım...Eski bir kilisenin anahtarını bıraktım avuçlarına,kimse bilmedi...Belki sen bile hissetmedin...On dördü yerin dibine girdi utançtan..Ayın yirmi biriydi güzelliğin...
ilk defa yazdığım kalem çiçek oldu,yazılan narin bir yaprak...
sen küçük gözlerle bakılan büyük bakışlar...
sen koca bir gülüş...
“Anlayamadım beklide senin bana dokunuşunu
Ninnilerine kulak veremedim içten
Nur yüzünü geç fark ettim yüreğimde
Elinde olsa yine sever misin beni ANNE”
Söyleyin ey Şehr-i İstanbullular, nerede yaşadığınızın farkında mısınız? Bir kez olsun yaptınız mı; cebinize sadece bir 10 TL koyup da şu Şehr-i İstanbulun tadına vardınız mı? Martısıyla oynaştınız, tarihiyle yüzleştiniz mi? Nereye gider bu serseriler diyerek yelkovaların ardı sıra dalıp gittiniz mi? Tek sıra halinde mendireğe dizilmiş kanatlarını
Selim İleri