Sevda Gülü
Bir sevdanın gülünü sisli ufukların yağmurların da bırakarak; gözlerden uzak, gönülden ırak kalmıştım. Kalıp'ta donan ruhum erimiş, satırlar da duran hasret kalbime inmişti.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bir sevdanın gülünü sisli ufukların yağmurların da bırakarak; gözlerden uzak, gönülden ırak kalmıştım. Kalıp'ta donan ruhum erimiş, satırlar da duran hasret kalbime inmişti.
Neşelerim gideli çok oldu, elimde hüzün tanecikleri. Sevgiler yerine kalbime kül doldu, ardımda geçmişin parmak izleri.
bizim sevdamız, imkânsızlığın ötesinde suya yazılmış bir mektup gibi beyaz, güneş gibi sıcak ve ılık bir meltem gibi serin. Bir gün suya yazdığımız sevdamız, bir yaz yağmuruyla avuçlarımıza yağacak. Ve yağan her damlasında gelincikler vuslatımı örecekler gözbebeklerimize.
Semanın ufkunu saran karabulutlar dağılmış, baharın rikkatini yeryüzüne yayan ışıltısı sarmıştı. Güneşin enginliğini gözlerimize yapıştırarak, güllerin rengini ve kokusunu sinemizde yatıştırarak öteler ötesinin ufuk perdesi aralanmıştı.
Hayat insanlara adil davranmıyor.
Ya da herşeyin bir sebebi var. Bazı şeyleri belki de yaşamak gerekiyor.
Biriktirdiklerim içimde bir yerlerde taşlaştı.
Acılarım artık canımı yakmıyor. Onlara öyle alışmışım ki ince bir sızı hep var.
Herzaman da olacak.
Rüyaları çalınmış gecelerde sevdim seni. Yetim cocukların kirlenmemiş düşlerinde büyüttüm seni. Lacivert okyanuslara uzanan umuttu gözlerin. Korkularımı yüreğinde emziren bir imkansız sevdaydın sen.
Erkek- Ben bir sokak müzisyeni olmasını istiyorum.(çocukça bir heyecanla) Çevresinde kimse olmamalı. Sadece kendisi için çalmalı o şarkıyı ve tabii bilmeden benim içinde.
Kadın- Neden yalnız dinlemek istiyorsun ?
Erkek- O şarkıyı dinlerken acıyı yalnız çekiyorum çünkü.
Kadın- Müzisyeni ortak ediyorsun ama
Yokluğun..hiç alışamayacağımı biliyorum.Her mutluluk acımın gölgesinde tüllenecek.Ve ben seneler geçsede hüzünleneceğim.Acılarım yansımayacak güleç yüzüme.Ben seni hep seveceğim inci tanem…
Dinle sevgili!.. Bize anlatılanlar yalanmış, özlediklerimiz. Aşk yalanmış sevgili. Aşk yalnızca henüz şafak sökerken masa üstünde bırakıp gittiğimiz kadehlerin üstünde kalan bir yüzü yalnızlığa dönük dudak izleriymiş yıkanınca silinip gideceği bilinen. Aş
Hiç olmadığın kadar yoktun hayatımda ve belki yaşadığım bir hayat bile yoktu.
Şimdi durdurulamaz olanın en ayrıntılı tasvirlerinde zamana terkediliyor hayal ötesi yalnızlıklarım. Ve durup dinlenmeden ,koşup düşmeden nasılda çoğalıyor umutlarım....
Kurulamaz cümlelerin imlasız sokağı… Yalanlardan korkmuş bir kalbin son durağı… Korkulu düşüncelerin kabus olup yağdığı bir gece karanlığı… Dinmek bilmez yağmurların korkusuz, mahrem ıslaklığı…
Eğer gerçekten seviyorsanız ve cesaretsizliğinizin asıl sebebi korkularınız değil de engellerse, kaldırın onları ve kendinize aşkı armağan edin. Ancak cesaretsizliğinizin sebebi korkularınızsa; onun o kişi olduğundan şüpheleniyorsanız, unutun gitsin onu. Unutmayın ki aşkta şüpheye yer yoktur!
Mevsimlerden hazansa hele bir de ve yakışıyorsa hüzünler hazana buna da alışır elbet dersiniz zamanla…