Affet...
Mühürlerinde yüreğimin zincirlerini kırdığım boynu bükük sevdiğim, gidişine ağlayamadığım, gelişine sevinemediğim, belki hep düşlediğim, belki hiç elde edemediğim.
Mühürlerinde yüreğimin zincirlerini kırdığım boynu bükük sevdiğim, gidişine ağlayamadığım, gelişine sevinemediğim, belki hep düşlediğim, belki hiç elde edemediğim.
Hayat insana o kadar çok kapıyı açıp o kadar fırsat veriyor ki...
Ama önemli olan doğru zamanda doğru yerde doğru kapıyı seçebilmek.. Bu da sadece insan mantığı ile olmuyor, şans faktörü de çok önemli...
Ben mutluluğu buldum,sizlerle paylaşmak istiyorum her duygumu herşeyimi paylaştığım gibi...
katedrallerde, kiliselerde sözü edilen, şeytanın asli görevini üstlenen, hiç tanınmamış ama kızgın yürek yangınlarının hayallerde yarattığı, tanrıçaları kıskandıran güzellerin neye benzediğini biliyorum artık...
“ sevgilim !..bütün zamanları unutturacak sevgi çokluğuna var mısın ?..”
Sadece aşk vardı,hiç bir şey yoktu...
Ben senin acılarını sevdim sevgili. Bırak ellerini uzatma bana, bırak üşüyen dudaklarımı yüreğinle bir kez bile dokunma. Sana vasiyetimdir bir gün çınar ağacına gömülecek bedenimi ıslak gözyaşlarınla yıkayıp sıcak gülüşlerinle kefenlesinler ne olur. Gülüşlerinle kefenlesinler ki; toprağın altında kemiklerim üşüdüğünde sıcak yüzüne sarılayım.."
...anlamıştı aynı şehirde yaşayıp aynı havayı teneffüs ederken elini tutup, gözlerinin içine bakamamanın ne kadar ağır olduğunu aşk ateşiyle yanarken kalbi…
Git demesi gerekirken insanın, neredeyse gitme diye yalvaracak olması ne garip, bana gittiğini söyleyen gecenin yalancı olduğunu, gitti artık(!) diyen dostlarımın birer düşman olduğunu düşünmek ne garip. Sana sarılmadan uyuduğum gecelerin ömrümden sayılmadığını düşünmek ne garip. Aldığım nefeslerin içinde oksijen değil, sensiz geçen her dakika içini yüreğime lanet
Aldatılmanın sıradanlaşmasına duyduğum tepkiyi paylaşmak istedim. Aşk'ın her duyguya isim olarak konulmasından rahatsızım pek çoğunuz gibi..O yüzden suya yazdım...Su bile daha kalıcı günümüz "aşk"larından..
Dün sarıldım sana...İlk kez sarıldığım gibi, sanırım son kez sarıldım...Yazdım ve bunu da tükettim...
Gözü tok, yüreği enkaz adamlardandın; Canın çekmesin cehaleti, bir anlık gaflet için iffet yakardın!