Yüreği Kanatlandıran,ruhu Şahlandıran Aşk Bizi Terkederse...
Aşklar uçarı,maceraperest yolcular gibi gelip konaklayıp, bizi ardında el sallayan hancılar gibi bıraktığında çare ararız içimizdeki boşluğa..
"Yazarlık, kelimelerle gezinen bir dedektiflik oyunudur; ama bazen suçlu kelimeler siz olursunuz." – Umberto Eco"
"Yazarlık, kelimelerle gezinen bir dedektiflik oyunudur; ama bazen suçlu kelimeler siz olursunuz." – Umberto Eco"
Aşklar uçarı,maceraperest yolcular gibi gelip konaklayıp, bizi ardında el sallayan hancılar gibi bıraktığında çare ararız içimizdeki boşluğa..
Yağmur, kirpiklerinde yıkandığı için bu kadar ıslak. Güneş, yeni sabahlara gözlerinde uyanıp ılık nefesinde soluklandığı için bu kadar sıcak.
Mayıs ayı hırsızlık yapılmasını söylüyor diğer aylar ise sadakati emrediyordu.
Yüzünün gölgesi hangi suya düşse kâğıtlarda gülün sureti belirirdi. Ebrû ebrû işlenirdi kağıtlara yüzün. Şimdi gül rengini attı, bir bağbozumu yaşadı bütün gülzarlar. Baykuşlar gül bahçelerinde bülbüllerin kanını döktüler, şimdi gülistanlarda baykuşlar hüküm sürülüyor. Gittin ya güller küskün bütün gülüşlere.
Her şeyi tek tek, en ince ayrıntısına kadar anlattım. Anladın mı? Sanmam. Araziye uyanlar araziden olmayanları anlayamaz! Anlamamanı anladım. İçimdeki sızı gittikçe arttı.
Her insanda yeni bir aşka mı başlıyorsunuz, yoksa öyle olduğunu mu sanıyorsunuz? (Banu'ya...)
Acıların yarınlarda müjde kokan ciceklerdi..Düsünsene karların altındaki citlenbikleri...Aylarca toprakla kar arasında kalırlar..Ama içlerinde hicbir zaman umutsuzluguna yenilmezler
İnsafsızlık dünyayı çevreleyen kahpeliktir. Gurursuzluktur başkası için yaşamak...
Sevgiyi yağmur tanesinde tanıdım.Damlata damlata sevgi gölünü oluşturdum.Sevgim her bulutlu havada coştu çağlayan gibi.
Terkedeceksen bir yaz ayında terket beni demiştim, Haziran, Temmuz, Ağustos farketmez, gökte güneş olsun alnımızda ter, yeter...
... Ve sonra sana mektup yazmak geldi aklima, evet boyle bir baslangic yapmak istedim, kafamdakileri edebi bir dille, yuregine sevdalandigim ama ayri dustugum senle karsilikli olmasada paylasmak istedim. Seni sensiz yasamaya alisamayan ben, sana hic
Amatör sevdalarım,amatör hayallerim,amatör korkularım oldu benim. Nedense üst seviyeye çıkamadığım, hep amatör kaldığım...
Bu da sevgili, sensiz günlerimin ne kadar karanlık olduğunu anlatmaya çalıştığım amatör bir yazım...
Semanın ufkunu saran karabulutlar dağılmış, baharın rikkatini yeryüzüne yayan ışıltısı sarmıştı. Güneşin enginliğini gözlerimize yapıştırarak, güllerin rengini ve kokusunu sinemizde yatıştırarak öteler ötesinin ufuk perdesi aralanmıştı.
İLK'E DAİR
Kır saçlı duygulara yenik düşen yorgun bir avcı hüznünde sesleniyorum gecenin alacakaranlığına,acımasız olmamıştı ve sızlatmamıştı beni hiç bu kadar sensizlik. “gün geçer ömür neylersin” tadında bir öfke tadıyor her şey ve sen ve ...
“Acaba o şu an neyi düşünüyor. Beni mi, yoksa fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi!”
Tabi ki beni düşünüyor, gecenin üçünde ne fasulyası!
ne zaman yaşanır ki bunca sevda...
hangi emeğin karşılığı,hangi hüzünlü baharı ardında kalan...
hangimiz sevmediyse,okumasın!!!
Herkese ait olabilecek kadar yalın,belkide kimse tarafından anlaşılamayacak kadar karmaşık duygular..Bir zıtlıktır aşkı aşk yapan.Düzyazıyı şiir yapar o,şiiri düzyazıya çevirir yokluğu