Güvenimin Celladı
Şimdi ellerin bir kilisenin çanı gibi haram ellerime. Haçın boynumu yakmasıyla birebir nefesin
"Yazmak, aslında ölümü defalarca prova etmektir; her kelime bir vedadır, her cümle bir mezar taşı." - Franz Kafka"
"Yazmak, aslında ölümü defalarca prova etmektir; her kelime bir vedadır, her cümle bir mezar taşı." - Franz Kafka"
Şimdi ellerin bir kilisenin çanı gibi haram ellerime. Haçın boynumu yakmasıyla birebir nefesin
Bilgim; hiç doymamacasına, rahatsızlık vermeyen açlığım ve sana açılan kapının adı...
Gürültüm; beynimdeki isyanın hortlaması, sessizliğimin cilası, sensizliğim…
Yalnızlığım; kendime yetemediğim durumdaki uğultunun sesi, varlığında yokluğun...
Ben asansör kullanmıyorum artık , zamandan tasarruf etmek için ve aşktan.
Sen-Ben=Biz
Ben=Sen+Ben
Sen-Ben=Sen+Ben
sen gidersin... 2Ben=0
Ben=0 ben bir hiçim...
her hikaye bir hayattir aslinda.. kendin belirlersin yolculuga kiminle cikacagini..
ya yolda kalirsin, ya karaya varirsin..yada korkup hic cikmazsin yolculuga.. tehlikelidir
deniz.. bazen icine ceker seni..bir kopek baligi gelir kararir dunyan..sansdir bazen..
bazense dipsiz bir kuyu.. bogulursun derinlerde.. ama yinede guzeldir! her
Şarabının buruk tadındaki hüznünü rakımın efkarı ile nefesi kesilinceye kadar kovalamayı yada bir zamanlar içinde pajhalı puroların olduğu tahta kutuyu yatak yaptığımız sigaralarımızın dumanlarnın kuytularda sevişmesini sevdiğim gibi.
Güneşin batarken doğamaması gibi bu, terk ediliş ama yeni bir diriliş; güneş yerini ay’a bırakmaz mı, ay ışığını güneşten alsa da yine de geceyi aydınlatmaz mı?
Okulda da en çok sevdiklerim arasında yer alırdı , ben çocukluğu yitirdim yağan yağmur , soğuk kış güneşi , üşüten baharın serin havası ve terledikçe keyif duyduğum ısmarlamalı yaz mevsiminde.
Çocukluğum, genç kızlığım Ege'de geçti benim. İlk aşkı, ilk ayrılışı, sevgileri, terkedilişleri burada yaşadım. Hayal kırıklıklarını, heyecanları, kalp acılarını, köşe başı buluşmalarını ilk Egede tattım. Kalp çaldım, kalbimi çaldırdım ama biri var ki onu
Bir mektup, muhtemelen okunduğunda hatırlanacak bir şeyleri kalanlar için..
Özür dileyemiyorsam da senden, son bir nefes ve hayat dileniyorum bir şairden ödün(Ç)alınmış “umut ikliminde” harflerle.
Beklenen anlar olduğunu biliyorum, seni bana, beni sana getirecek anlar... Duygulu anlar biliyorum aynı anda yaşanan, gözler buğulu... Hüzünlü anlar biliyorum, karşılıklı hissedilen...
Her kez in içinde ökkeşleşen bir çağlayan yada masum kalan bir ağlayan vardır ağlayanla çağlayanın bir araya gelmesi birbirlerini anlaması mümkünmüdür ya bu iki gölge çağlayan olacaktır ya da ağlayan …
saçma sapan insanlara aşık olmaya devam eder, ihanetlere uğrar ve oturup ağlayarak, daha düne kadar seven kalbimiz olduğuna inanırken, herşeye ama herşeye küfretmeye, kin kusmaya başlarız.
En maviydi gözlerin. Denizler, hatta okyanuslardan bile mavi. Mavilerden mavi. İnsanın içine işleyen, bir bıçak gibi saplanan mavi. Güzelliğiyle öldüren mavi.