"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, kağıda dökülmüş, estetik bir tantanasıdır." – Albert Camus (kurgusal)"

Eleştiri

Uyusun da Büyüsün Niiinniii

Yüzlerce kanal, hatta bunların bir kısmı da paralı olmak üzere, sayısız dizi ki bunların bir çoğunun içeriği de çok boş olmak üzere beynimize ve gözlerimize her gün umarsızca saldırıyorlar... Bizler televizyonlarda kim kimi dolandırmış, katakulli yapmış, kim kimi gizli gizli sevmiş de aşkını inkar edememiş, kim kimin düşmanlarını

Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim

Milli Eğitim Bakanlığı hükümet politikası olarak benimsediği eğitim çalışanlarını itibarsızlaştırma çabaları medya namussuzluğuyla birleşince, şimdi yaşanan öldürme olayları da artık meşrulaşmaya başladı. Yarın hükümet ya da bakanlık yetkililerinden biri çıkıp da "öğretmen şunu yapmasaydı, öldürülmezdi" derse şaşırmayın. Çünkü bu günün yöneticileri gözünde öğretmen artık halk ve öğrenci düşmanı.

Beşik Gibi Sallandık

Oğlum da geldi dışarı. Kızım yoktu. Ayça nerede? dedim. Odasındaydı dedi. Sallantı artık durmuştu. Yaklaşık 15 saniye kadar sürdü. Hayat normale dönmüştü. Biraz sonra kızım da aşağıdaydı.
Niye inmedin? diye sordum. Masanın altına girdim dedi. Ya kızım, ev yıkılsaydı, masa sağlam kalacak mıydı? dedim. O da

Orhan Pamk'un "Kar" Romanı

Orhan Pamukun Kar Romanı
Orhan Pamuk, Nobel Edebiyatı Ödülü almasından sonra okuduğum bir yazar oldu. Daha önce hiçbir romanını okumamıştım. İlk Önce Benim Adım Kırmızıyı okudum. Sonra Kara Kitap ardından Masumiyet Müzesi ve son olarak da Kar adlı romanını aldım elime
Orhan Pamuk ile

Başa Dön