"“İyi bir yazara ‘kısa kes’ demek, Picasso’ya ‘biraz az boya kullansan’ demek gibidir.” – Mark Twain"

Eleştiri

Bu Devirde Ne Kaldı

Siz de mutlaka izlediniz o banka reklamını. Ne zamandır aklımdaydı yazayım yazayım diyordum bu güne nasipmiş... Amcacığım, bayım, dayıcıyım, reisim mi desek ne desek Aşiretin parasını vadeliye yatırmış reis bey. babababababa... Kızı da hemen cevap veriyor Ama babaaaaa babacuğum bu devirde vade beklemek mi kaldı? Hiç kimse de

Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından

Gece sadece bir şiir gecesi değildi. Aşıkların, ozanların da katıldığı, türkülerini okuduğu sazlı, sözlü bir gece idi. Bitmedi. Uygur Türklerinden olan akademisyen Abduşşukur Qumtur uygur Türklerine yapılan şiddet ve baskıları dile getirdi. Şiirini okudu. Sonra Saygıdeğer eşi Münevver Hanım, Uygur Türklerinin Halk Danslarından küçük bir örnek sundu.

yazı resimYZ

Artık Buradan Bir İki Nobel Çıkmalı

Cep telefonu, bilgisayar, tablet girince hayatımıza herkes kendi çapında şair, yazar... Durdurabilene aşk olsun. On beş yaşındaki de yazıyor seksen yaşındaki de... Yazsınlar bir şey dediğimiz yok, yazmak bir nevi terapidir, yeri gelir tedavidir, rahatlatır insanı. Onda bir sıkıntı yok da, insan kendini Nobellik zannetti mi sıkıntı orada...

Reactionem!

Ortaçağ kurallarıyla ve despotizmin emri ile işleyen mahkemelerde, hukuk kuralları, yalnızca hukuk kitaplarındaki sayfalarda unutulmuş kurallardır.
Ortaçağ kuralları demek, dağbaşı kuralları ve kanunları demektir.
Dağbaşı kanunlarını ve kurallarını eşkıyalar koyar.

Boğanlar ve Boğulanlar

Saftiriklik de bir kimliktir.
Sadece ben olsam, kahreder, kendimden utanırım.
Ama
Etrafınıza bir nazar kılın, göreceksiniz ki nice nice iyi ve saf niyetli milyonlar; enva-i çeşit entrikanın, hilenin, ahlâksızlığın, gaddarlığın, zulmün ve baskının burgacında boğuluyor...

Başa Dön