|
• İzEdebiyat > Öykü > Soyut |
121
|
|
|
|
Bir kaç kelime bulup, bunları kalbimin ve ruhumun derinliğindeki renklerle karıştırıp, çocukluğumdan beri kendimle taşıdığım hüznümün süzgecinden geçirerek sana seslenmek istedim. |
|
122
|
|
|
|
Hayırlara yor kızım. Başa gelen musibettir, çocuğunu gölgeye götür, başında dur, ağlarsa gül, gülerse ağıt yak. Bize su yok bebem, ana sütünden mahrum, baba sevgisinden yetim, olmasın, kalmasın, yaşasın bebemiz… Dedemiz sevmedi bizi, iki inek bir köpek, anangiller çok çekti, sen çekme yavrum. Deden sever seni, hele bir gül yüzüne, kurbanda et götür, ramazanda elini öp, dede ben geldim, dede suyu tarlaya, elini bana ver de öpeyim, dede kardeşim yok benim, bahçede kediler yavrulamış, dede ne zaman büyüyeceğim ben, duvardaki mavzeri, yüklükteki aynalı defteri ne zaman vereceksin… |
|
123
|
|
|
|
Sessiz bir haykırışı duymak,gözükmeyen bir pişmanlığı görmek isteyenlere... |
|
124
|
|
|
|
Yalnızlığın, bütün bir evrene yayılıyordu. Yağmur damlalarına, gökyüzüne, kaldırımlara, ceplerindeki bozuk paralarına..İnsanlığa dair herşey bozdurulmuştu. Farkındasızlığa mahkumdu sanki; dünya.. |
|
125
|
|
|
|
İnsanların geçmiş karşısındaki çaresizlikleri... |
|
126
|
|
|
|
Bata çıka yaşıyoruz. Ruhumuz dalıp gidiyor bir oraya, bir buraya. Sonra bir bakıyoruz ki bambaşka bir yerden çıkıvermişiz yeryüzüne... |
|
127
|
|
|
|
Bizler aşkı yazdıkça içimizi, içimizi yazdıkça aşkı bulduk. Ne Leyla çıktı karşımıza ne Mecnun. Gözü kendi kendine kamaşan mimara döndük. |
|
128
|
|
|
|
Bir yasanın üstünde çalışıyorum. Anlamlandıramadığım cümleler kuruyorum. Bir otobüs geliyor durağa. ... |
|
129
|
|
|
|
" umut çoktan sarhoş ve bir umut bitmez." |
|
130
|
|
|
|
Geniş alnına uzunlamasına yerleşmiş stresleri, gözlerinin altındaki yaşanmışlıkları ile paralel ve iri dudaklarının üstü himayeci bir bıyıkla örtülüdür..... |
|
131
|
|
|
|
Daha fazla kayıtsız kalamazdım içinde bulunduğu duruma,günlerdir tek kelime etmiyordu ve o konuşmadıkça benim canım yanıyordu.Alışmıştım o sesi duymaya,her geceyi sabahlara bağlayan uzun sohbetlerinde hayatı anlatmasına.Ama konuşmuyordu artık;o acısıyla yüzüme dokunduğunda daha da tükeniyordu yarınlarım. |
|
132
|
|
|
|
Anlatılmamış masalların kayıp kahramanlarını ararken çıkmıştı karşıma, /
|
|
133
|
|
|
|
Karışık duygu salatalarının, hazmı zor zeytin yağı olmuştu çoğu zaman, /
|
|
134
|
|
|
|
beyazsız bir kuştu o her gün yice sararan ruhuma siyahı döken.içimde hiç bitmeyen matemi göstermişti bana |
|
135
|
|
|
|
Durmak her zaman bir eylemsizlik hali değil artık...Günümüzde bir tavır,bir karakter...Durmak = Vazgeçmek... |
|
136
|
|
|
|
sıradanlıktan kaçışın öyküsü |
|
137
|
|
|
|
Sırt çevirdim aynalara
(Sır)rımı gözlerimden bile saklayamıyorlar işte...
Herşeyi öğrendi kalbim...
Şiirlerde gizlenmiş bir imgedir sevgili
Kendini ararken dizelerde
Yüreğime (düş)en...
Düşünüp durdum dün yine seni
Gizemli bir çıraktım
Tulumumda bir ajanda gezdirirken
Ustam seni gördü gözlerimde
Elimden usulca düştü saçların...
....
.....
seni unutmak kurtuluşum mu
kurtarılmayı bekleyen yoksul bir ülkede
azarlanmış arsız bir çocuk gibi
ucu hep yüreğime dokunan
keskin bir bıçak
ve bağlamaya sarıldığım
bir türkünün sustuğu yerde
saçları kanlı bir ağıt dizesi
gecenin içinde bir karanfil kokusu
ve ebedi sevgilim...
-hani, bazı şeyleri söylemekten korkar ya insan-
seviyorum seni.....
|
|
138
|
|
|
|
Siyah deri minicik bir etek ve hafif göğüs dekolteli askılı dar bir bulüz. Ama kesinlikle askılı... Evet, rengide bordo.
|
|
139
|
|
|
|
Kirli beyaz bir martı ölüsüyüm işte |
|
140
|
|
|
|
Yeni bir başlangıç.. Kutla kendini... |
|
|
|