Öykü > Soyut

nötr

Ece ve Törüngey

Dünyanın bu ilk insanı, nereden ve nasıl dünyaya geldiğini bilmeden Cennet Bahçesinde geziniyor. Pınarların billur gibi sularından içiyor. İstediği meyve ve sebzeyi yiyor. En çok da, olgunlaşmış ve dalında kurumuş incirleri yiyor. İncir ağacının altında oturuyor ve uyuyor.

üzgün

Hazan Bakışlı Melek

İçini ısıtan sıcacık gülüşlerinin ardında, güzel gözlerinden taşan anlamlarında hazan saklıydı hep. Çocukça sırnaşmalarında, masum cilvelerinde içten içten bir sırrı saklar gibiydi. Bir gizem, bir tutku vardı yaratılışında.

karışık

Portakal Kabuğu

...sigarasını tam içmedi ve o kızgın alevi söndürdü.iste o anda içindeki tüm huzur gitmisti birden.güzel baslayan bir sabahın bukadar kısa sürecegini düsünmemisti.hemen yatagından kalktı ve ahsap pencerenin önünde durup bordo perdesini sonuna kadar açtı.günesin ısıgı odayı artık tamamen aydınlatmıstı.içinde hissetti parlaklıgı ve penceresini açıp dısardaki bisikletli çocugu seyretti

olumsuz

Sarmaşık

Çalar saatin sesi, sessizliği yararak evin duvarlarına çarpa çarpa dağıldı. Serra gözlerini açmak istemeden saatlerce yatmayı arzuladı, kalkmadan, huzur içinde. İşe gitmesi gerektiğini, geç kalırsa azar işiteceğini bilen insanların bıkkınlığı vardı üzerinde. Neredeyse sürünerek kalktı yataktan. Yüzünü yıkarken aynadaki aksine gülümseyip, sessiz bir günaydın gönderdi.

üzgün

Denizin Üzerine Kar Yağıyor

“İnsan sayfiye yerine gidince, sıcaktan bunalıp ayaklarını sokabileceği, suya atlayıp serinleyebileceği, mis gibi kokusunu içine çekebileceği bir deniz arıyor” diye düşündü Nermin, kıyıda karla kaplanmış taşların üzerinden yılların eskittiği, rüzgarın tahtalarını uçurduğu iskeleye bakarken . Bir de çocuk sesleri.. Çocuk seslerini arıyor insan: Kız, erkek, mutlu, huzursuz, bağıran,

karışık

Kondüktör Raporu

-03:09. 11208 sefer sayılı Anadolu Ekspresinin duruşu olmayan yerden trene aldığı tek yolcuyum. Hem de biletsiz yolcuyum. Ölmenin güzel tarafı şu, kondüktör biletinize bakmaya gelmez ve yemekli vagonda sınırsız ahiri bira içebilirsiniz.

üzgün

Sen aslında yaşamıyorsun-2

Babası bu duruma daha fazla dayanamamış ,on dakika önce odadan çıkmıştı.Tekrar geriye döndüğünde gözlerine inanamamıştı.Gözlerinden yaş gelerek eşine sarılmıştı...

üzgün

Doksan Dokuz

Gizli bir tapınak kadar esrarengiz. İsmi ölüm. Kimi için yeni bir başlangıç. Kalanların gözünden en büyük acı.

karamsar

Rigor Mortis

Galileo der ki: Felsefe her an gözümüzün önünde duran o muazzam kitapta-yani evrende-yazılıdır, ama önce dilini öğrenmeden ve hangi sembollerle yazılmış olduğunu kavramadan anlayamayız onu.

karışık

Maskeli Balo

Masanın üzerine koyduğum davetiyeyi hafifçe ona doğru sürüyorum (ah keşke ‘’davetiye önünde be adam açıp da baksana ‘’diyebilsem...) dizlerini sallıyor, kravatını sağa sola çekiştiriyor. Anlaşıldı! Bir beş dakika daha orada oturamayacak. Şimdi beklediğim soru;

umutlu

Benim Öyküm

Önceleri kuş olmak istemiştim, özgürce özgürlüğün tadına bakabileyim diye. Sonraları öğrendim ki en özgür kuşlar, göçmen kuşlarmış ve onlarında özgürlüğü mevsimlerin elindeymiş. Bu acı gerçekle karşılaşınca kendime yeni formlar bulup kurduğum düşlerde sonsuz özgürlüğe erişmek için arayışlara giriştim.

karışık

Bir Soluk Nefes

Fedakâr, özverili bir anne olmuştum. Onlar için bütün hayallerimden vazgeçmiştim. Şimdi ise onları ardımda bırakıp hayallerimin yolculuğuna çıkıyordum. Hatta kaçıyordum çok uzaklara… Belki bu kaçış, kendime yolculuk olacaktı. Bir köy öğretmeni olup minicik yürekleri sevgimle doldurabilmek, çocukların çoraklaşmış, üşümüş kalplerini ısıtabilmek istiyordum.

karamsar

Beyazlar İçindeki Kahraman

Önce bir çocuğu ağlattım sebepsiz yere.. Düşlerini kabusa çevirdim, şeker istedi, vermedim. Kötü karakter bulamamıştım o ana kadar, onu da buldum.. Bendim kötü karakter.

nostaljik

Çımacı 2

Kimisi gemiden inerken çımacının karadan ona doğru bir ikram gibi sürdüğü köprünün anlamlarında kalakalır, kimisi gemi halatlarının, yüreğin bam telini titreten seslerinde yavaş yavaş çımacılaşır.

üzgün

Üçlü Hayat

Zaman, Korku ve Sevgi her an her yerde. Hangisi ile yaşamaya karar vermek ise kişisel bir tercih.

üzgün

Sıkıntı, İki Başlı Kadının Kapısını Çaldı

Göz kapaklarım yavaş yavaş beni kendi karanlığımla beraber bırakmaya başladığında, ilerden cızırtılı bir radyo sesi geliyordu. Radyodaki şarkıya eşlik etmeye çalışan mırıltılı bir ses, dışarıdaki aç kedilerin mırıldanmalarına, arabaların telaşlı homurtularına karışıyordu.

Başa Dön