• İzEdebiyat > Öykü > İronik |
221
|
|
|
|
Marketten çıkaraken çarpıştık Melek’le. Ben o sıralar hala öyle bir güzelliğin ve her yanına renk renk ışıltılar saçan, kısa saçlı, fındık burunlu, çimen gözlü bu ilahenin adının Melek olduğunun bilincinde değilken yani. Marketin kapısında, hem de ç |
|
222
|
|
|
|
Acı bir feryat ile yerimden zıpladım. Sol elim bileğimden itibaren yoktu. Etrafımda onlarca köpekbalığı dolaşıyordu. Elim suya sarkmış olmalıydı. Kan kokusuna gelen her bir yaratık yatağına çarpıp, beni devirmeye çalışıyordu. |
|
223
|
|
|
|
Üstad gibi yapmak lazın... |
|
224
|
|
225
|
|
|
|
İLGİNÇ BİR KURGU ÖYKÜ HERKESİN BAŞINA GELEBİLİR |
|
226
|
|
|
|
Oturdukları masa pencere kenarında; ve sanki ellerini uzatsalar, dışarıdaki kalabalığa dokunacaklar. Nitekim deniyorlar da. Dışarıdaki müthiş hızlı harekete karşın, onlar esrar yahut sevişme sonrası uyuşukluktalar.
Saati soran -sağ kolsuz-, yarım sa |
|
227
|
|
|
|
Onun; Kaybolmayan Şimdiki Zaman Albümindeki yüzlerce yüzünden bir kaçı ile konuşmaya başladım |
|
228
|
|
|
|
Gerçek mi? Doğru mu? Kandırılmak mı? Emin misiniz ? |
|
229
|
|
|
|
- Yazarlar! Nasıl rahat mısınız şimdi?
Ses kapının üstündeki bir diyafondan gelmişti. |
|
230
|
|
|
|
Belki gerçek bir hayatın parçası ,belki de içlerde yasanan hayattan bir alıntı.. |
|
231
|
|
|
|
Kanayan yaraları hep sevmişimdir.
İnce çiziğin tende yarattığı estetiktir onlar.
|
|
232
|
|
|
|
Adam meşguldü. Bir yığın tahtayı yontup aynı biçime sokuyordu. Bir an kafasını kaldırıp çocuğun, yanıbaşında, gözleri yerde dikilişine baktı. |
|
233
|
|
|
|
İşte şimdi çok süper bir yazı oldu. Evet nerde kalmıştım. Efendim havalarda pek ısındı. Çocuklar çok terliyor eve de bir klima taktırsak mı ne |
|
234
|
|
|
|
"kurşun duvara saplandı.kuş korkuyla kafese çarptı kendini." |
|
235
|
|
|
|
Nasıl yazdım bilmiyorum, ama mahallemizdeki evsizin öldüğü karlı bir izmit akşamı idi..mahalleli derin bir yazık çekip, yataklarına girmişlerdi. İşte ahalinin üç maymunculuğunu görüp telaşla masaya oturduğum biz zamandı sanırım. yazık... |
|
236
|
|
|
|
Bilse... Farketse... Mutlaka... Birşeyler yapardı... |
|
237
|
|
|
|
Evinden(ev=546646) çıkıyorsun(dış=45677413) apartmandaki merdivenin basamaklarını saydın(178), sırf bu yüzden çatı katına çıktın. |
|
238
|
|
|
|
‘’Ahlak Bakanlığı Yalandan Arınma Başkanlığı Bakırköy Şubesi’’ kapısından ilk kez girdiği için çok heyecanlıydı; Bugüne kadar söylediği yalanlardan kurtulma şansı yoktu ama bundan sonra artık gerçeklerle yaşamak istiyordu. |
|
239
|
|
|
|
" - Çünkü zurna sesine alerjim var. Kaşınıyorum zurna sesi duyunca!" dedi adam, bir çocuğun hiç yoktan huysuzlanması gibi.
" - Davul zurna mı kaldı düğünlerde allasen? Zaten nikah töreni; düğün değil"
" - Şart değil, nikah düğün otomatikman zurnayı çağrıştırıyor bana! Bak başladım bile kaşınmaya! |
|
240
|
|
|
|
Libido ve Destrüdo Kardeşler Gururla Sunar... |
|