Beni aşan veya dışa taşan duygular
Dürüstlük, iyi niyet, ülkeye hizmet etmek insanın fıtratında vardır. Öne çıkmak, çok para kazanmak, hükmetmek dürtüsü de vardır.
Dünyanın insan nüfusu hızla, çığ gibi büyürken, insanlar tarafından korunması gereken uysal hayvanların nesli tükeniyor. Nesli tükenenler, insan olarak yem olanlar, sizlerde vicdan muhasebesi yaptırmıyor mu?
İnsanın ilkesinde bulunan bu çeşitlilik, vahşi doğadaki ot obur hayvanlar gibi, et obur hayvanlara yem olacağı, açlığa itileceği düşünülmüyor mu?
İşte dünya günümüzde bunu yaşıyor. Yönetimlerin yarattığı bu darboğaz, Türkiye’de de od, ocağı iyi yananları teğet geçebilir. Ya diğerleri? Diğerlerinin elini, ayağını kurutuyor.
Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünyada gelişmiş ülkeler bile, madde dünyasında gerçek yüzlerini göstermek istemiyor, mostralık vitrinlerini gösteriyor. Gelişmemiş ülkelerin ipliği çoktan pazara çıktı.
Ne sanatın yedi dalı, ne gurubun renkleri. En popüler futbola bakın, magazinin en başında görsel konulara bakın, çok şey göreceksiniz. Bu nasıl kalbur ki, altını üstüne getirerek elemiş. Altta ufak, üstte büyük olanlar. Stadyum tribünleri, televizyon kanalları, magazin âlemini, futbolcudan, teknik direktöre; hakeminden, yöneticisine, yorumcusunu, medyasına kadar, ön planda yaşatıyor, kendisinin yok olma pahasına. Matematiksel bir yanlışlık yok mu?