Vakıflar Öğrenci Yurdu
Vakıflar Öğrenci Yurdu.... Duygusallıktan en eski battaniyenin ve yastık yüzünün verilmesine bile aldırmamak...
"Yazmak, hayatın karmaşık bir denklemini yanlışlıkla çözmeye çalışırken bulduğum en eğlenceli hata." - Douglas Adams"
"Yazmak, hayatın karmaşık bir denklemini yanlışlıkla çözmeye çalışırken bulduğum en eğlenceli hata." - Douglas Adams"
Vakıflar Öğrenci Yurdu.... Duygusallıktan en eski battaniyenin ve yastık yüzünün verilmesine bile aldırmamak...
ama realist listeler ortadaydı.soygunların kokusu çeşitli çaptaki sifonlarla giderilemediği için ruhlarımız göçük altında kalmıştı.
Eminim birçoğunuz benim gibi daha sabahın köründe, aynaya bakar bakmaz gördüğü o bedbin surattan ürküyordur. Asık suratlı, mutsuz bir yüz ifadesi ile bir fotoğraf karşımızda bize bakıyordur. Çevremizde ki insan davranışları, yaşam faktörleri, içinde bulunduğumuz toplum şartları maalesef bu suratı bu hale getirmiştir. Artık kendi yüzümüzden korkar hale
Onun çığlığını duyduğumuzda şok geçirmiştik. Adeta böğürüyordu. Bazen hırlıyordu. O da diğerleri gibi yalvarmaya başlamıştı. Seslere alışkın olsak da içimizden birisiydi 6 numara. O gün sıra bizim koğuşa gelince önce onu almışlardı. Diğerleri gibi acı çekerken onlar gibi haykırıyordu.
Çocuklara Bir Masal.....Sevgili Çocuklar ! Lütfen, kendinize doğru arkadaş seçin.
Oğlum Hasan sen İstanbullar da dolaş dur havanı yap bakalım.O sıfır traktörü alıp millete hava yapacam derken bütün köyü birbirine kattın durdun.Milleti birbirine düşürdün.Köyü traktör garajına çevirdin sonrada sıkıyı görünce kaçtın gittin.
Bu siteye eklediğimden emin olduğum ama dönüp bakınca bulamadığım bir öyküm.
\- Doğal olarak, çalışa çalışa, sınavları aşa aşa bir mevkiye gelenlerin halka hizmet ettiğini; torpille, haksızlık yaparak gelenlerin halktan hizmet beklediğini
Sözüm ona reisi araya koymuşum. Ara kablo kullanmışım. Bir kere reisle valinin arası neredeyse iki yıldır iyi değil. Fırsatını bulsalar birbirlerini bir kaşık suda boğacaklar.
Dedim ya efendim iftira, hem de kuyruklu cinsinden iftira. Eee boşa dememişler; meyve ağacı taşlanır diye.
" Anne babamla abim nereye gittiler?"
Anne ağıtını dudak uçlarında donduruyor:
" Onlar gitti kızım, onlar gittiiii..."
" Nereye gittiler anne?"
Anne yutkunuyor. Nasıl dese yavrusuna da onu ikna etse? Kendince en mantıklı yanıtı seçiyor aklının havuzundan:
Hayat diyorum, bazıları için çok zor Aklımda ayakları olmayan güvercinler, aklımda simitçi teyze
Ve kulakları sağır eden iki el silah sesi yayılır eve, sanki duvarlar yıkılır.
Bizim insanımızın, günlük hayatta böylesi dostlukları ‘ düşman çatlatıyorlar , diye tanımladığı bilinir. Gizli bilgilerin kulaklara fısıldandığı bu ve benzer dostluklar, tarih yazacak denli önemli olunca kutsanması da gerekir haliyle. Hatta kan akıtmak; yani, kurban kesmek bile gerekebilir.