Çanak Yalamada İleri Teknoloji
Bu yazıda kötü yöneticilerin kişilik erozyonuuna uğrattığı toplum insanının davranışları hicvedilmektedir.
"“Yazarlık, zihninizin fırtınalarını başkalarının kahve molalarına taşımaktır.” — Umberto Eco"
"“Yazarlık, zihninizin fırtınalarını başkalarının kahve molalarına taşımaktır.” — Umberto Eco"
Bu yazıda kötü yöneticilerin kişilik erozyonuuna uğrattığı toplum insanının davranışları hicvedilmektedir.
Sen yatağın en dip köşesine büzülmüş öylece yatıyorken ve benim varlığım seni bu derece ilgilendirmezken, ruhumun anaforları sol yanımı burkuyordu.
“Ya ana ayıptır!” dedi. “Bir teneke için dernek basılır mı? Hem de halkımızın derneğini.”
“Öyle mi?” dedi anam. “Benim inşaat da zaten sizin malınız değil mi? Öfkesi taşmıştı bir kere anamın.
Bir zamanlar bir Tv dizisi vardı insanlar o kadar mutluydu ki yüzlerindeki maskenin sadece makyajdan ibaret olmadığı yapmacıklık objeleri gibi dolanıyorlardı...
Taşrada çalışırken İstanbul’a tayinleri çıktı. Bunca sene taşrada çalıştıktan sonra İstanbul’da görevlendirilmek hem mutlu etmişti aileyi, hem de biraz korkutmuştu. “İşimize yakın bir yerden ev tutalım da ulaşıma para harcamayalım, ulaşım çok para tutuyormuş İstanbul’da.” diye karar aldılar.
\- Bana ihtiyacı olanlar, bilirler nasıl ulaşılacağını. Ama yine de ben vereyim kartımı. Al, al, çekinme. Belki senin de ihtiyacın olur, bir gün.
Yabancı kartı alır ve okur:
Dağay Günay-Eş Seçici
Yine plansız yazdığım bir öykü. Hep böyle bir öykü yazmak istemişimdir...
Köprüyü geçinceye kadar herkese dayı demeyi öğren. İçine atladığın yapının lideri konumunda olan adamın gözüne girmeye bak! Bu kural işin, olmazsa olmazıdır… Var sayalım ki, o adam sana “ Bir adım öne çık ve nefesini tut! ” dedi. Ne yapman gerektiğini biliyor musun? Hiç duraksamadan bir adım öne
Sevda yaz tatilinde çalışarak okul masraflarına katkıda bulunacak İyi bir eğitimin ardından Anadolunun ücra yerlerinde gönüllü vazifeye talip idealist bir doktor olacaktı.Ama olmadı Sevda'yı bütün hayallerinden ve gelecekle ilgili büyük ideallerinden gafil bir ölüm ayırdı.
Mencilisli bir peri, çalılıktan ay ışığına yükselen kanatsız kuş. Uçtu. Kirişi kırıyor tazı, periler terk-i gölgelere,
\- Doktor grüsülerini iletiyor sana…
\- Selamlarını desene sen şuna.
\- Öfff, sıcakmış buralar. Orası 18 dereceydi gelirken.
\- Eee, kuzeyde kalıyorsunuz biraz, arada o kadarcık fark olacak. İzin ver alayım valizini. Çıkarken hava durumuna bakmış mıydın?
\- Bakmıştım ama, yanıldım yine de.
Aynasını arıyordu sokakta Cabbar. Sigarasını çıkarttı. Bir kibritle çekti içine. Bir teneke gıcırtısı köşedeki boyası sökük duvarın önünden geldi. Hayır. Burada bütün evlerin rengi fluydu. Bir kedi göz ucuyla önünden geçti.
Buzul çağı tekrar gelirse dünyamıza sebebi sensin ey insan evladı
Evinden(ev=546646) çıkıyorsun(dış=45677413) apartmandaki merdivenin basamaklarını saydın(178), sırf bu yüzden çatı katına çıktın.
İneklerin dünyayı ele geçireceğini söyleyen bu adamla tanışmanızı isterdim. Benim için gerçekten çok ilginç bir deneyim olmuştu.